Ali Baturay yazdı: Partizanca istihdamın işe gitmeden maaş alanı çok kıymetli…

YAYIN TARİHİ:
ads ads ads
15/05/2025

Ali Baturay yazdı: Partizanca istihdamın işe gitmeden maaş alanı çok kıymetli…

  Partizanlık bu ülkenin başına bela bir lanet… 70’ler, 80’ler, 90’lar, 2000’li yıllar ve 2025’teyiz ama partizanlık son bulmadı.

   Kurultay kazanmak için partizanlık, seçim kazanmak için partizanlık…

   İnsanları bir şekilde satın alma ya da kendine bağlama yöntemi… Yandaşına partizanlık, yanına çekmek istediğine partizanlık…   

   Devlet olanaklarını, kaynaklarını dağıtmak veya kullandırmak, yıllardır bitmek bilmeyen bir koz, bitmek bilmeyen bir silah.

   Yeni bir yüzyıla geçtik ama iktidardaki partilerin en önemli icraatı yine partizanlık… Özellikle de partizanca istihdamlar…

   Veren gönüllü, alan gönüllü, herkes kısa yoldan, sınavsız, münhalsiz devlet kadrolarına yerleşmek istiyor.

   Torpille bir devlet dairesine ya da bir devlet kurumuna kapağı atmaya gönüllü yığınla insan var…

    İktidardaki partinin ya da partilerin başkanı ya da başka bir yetkilisi “bunu alalım falan yere yerleştirelim” desin ve o kişi gitsin oraya otursun.

   “Otursun” sözünü öylesine söylemedim, evet otursun, çalışsın diye değil.

   İşlerin yoğun veya kimine göre zor olduğu, çok çalışmak gereken dairleri ve kurumları tercih etmez partizanca istihdam edilecek olanlar.

   Amaç çalışıp para kazanmak değil, amaç yatıp para kazanmak, terlememek, bu sayede ikinci veya üçüncü işi de yapabilmek.

   Bizzat kulağımla duymuştum, bulunduğu dairede çok iş var diye, “Bu kadar çalışacak olsam özel sektörde kalırdım” diyen birisini.

   Yaaa, çok çalışacak olsa devlet dairesinde veya devlet kurumunda ne işi var?

    Bir telefonla Başbakanı, bakanı arayıp yerini değiştiriyor insanlar, daha rahat yere gidiyor, çünkü devlet kadrolarında çok çalışan kişiler enayi olarak görülüyor.

    Yaratılan düzeni görüyor musunuz? Sonra da “Devlet daireleri ve kurumları verimsizdir, istenilen verim alınamıyor” deniyor. Hatta kurumları bir bir batırıyorlar. E bu zihniyetle nasıl verimli olsunlar, nasıl batmasınlar?

    Personeli partizanca istihdam ederler, partizanca liyakatsiz kişilerden müdür ataması yaparlar, kurumları arpalık gibi kullanırlar, nasıl hayır edecek oraları?

    İşe göre eleman değil, elemana göre iş ayarlarsan, işe uygunluğa, liyakate dikkat etmezsen nasıl verim alabilirsin?

    Partizanca istihdam demek, adaletsizlik, haksızlık demektir. Hak edeni değil, arkası, torpili, dayısı olanı devlet kadrolarına dolduruyorlar.

    Eşitlik ilkesine aykırı bir durumdur partizanca istihdamlar. Bir partinin üyesi olmak veya bir partiye üyeliğe aday, oyunu satmaya hazır olmak devlet kadrolarına girmek için kriter olmamalı…

      Lanet partizanlığın beter bir tarafı daha var… İşi az olan bir devlet dairesi veya kurumu arandığını söyledik ya partizanlıkla şımartılanların… İnanın şımarıklığın, yüzsüzlüğün sınırı da yok.

     Bir de torpillinin torpillisi var… Partizanlığın da dereceleri olduğunu bilmiyor muydunuz? Var tabii ki…

     İşte onlar, hiç işe gitmeden maaş almak isteyenlerdir ve maalesef onlara ayarlıyorlar bunu.

     İşe gitmeden maaş alanlar olduğunu mutlaka duymuşsunuzdur ya da oralarda çalışıp tanık olanlarınız da vardır.

     Torpillinin torpillisinin işe gitmesine gerek yoktur.

     Yıllardır bu konular konuşuluyor ve şimdi de aynı şeyler yaşanıyor.

     Ana muhalefet milletvekili Devrim Barçın, konuyu Meclise de taşıdı.

     Barçın, hiç işyerine gitmeden maaş alan partizanca istihdam edilmiş geçici işçilerin listesinin elinde olduğunu söyledi.

     UBP Girne Kadın Kolları Başkanı Fatoş Ünal’ın kardeşinin de Başbakanlığa partizanca istihdam edildiğini ve işe gitmeden maaş aldığını açıkladı. Bir gün bile işe gitmemiş… Nasıl bir vicdandır bu böyle? Hiç durmayacak mısınız? Çok mu lazımdı onu da işe almak, üstelik de hiç işe gitmeyerek maaş alacak. Et de ellerinde bıçak da istedikleri kadar kesiyorlar işte…

      Başbakan ya da bakanlardan herhangi biri özel şirketine “maaş alıp işe gelmeyecek personel” istihdam eder mi? Maaşını verip, “işe gelme” der mi? Peki kendi şirketlerinde yapmayacakları şeyi neden devlet daireleri ve kurumlarında yaptırıyorlar? Devlet malı deniz yemeyen domuz mu? Bu mantıkla mı devlet yönetiyorsunuz?

      Maliyesi batmış, kriz içinde olan, devlet çalışanlarını ödeyebilmek için her ay borçlanan bu devlete partizanca yığınla geçici işçi, yığınla sözleşmeli personel istihdam eden ve bunların bazılarının işe gitmemesine göz yuman zihniyetten ne fayda beklersiniz ki?

     Ayıp denen bir şey var yahu. Hiçbir hayati sorunu çözemediğiniz gibi sorunlara

da neden oluyorsunuz. Yeter artık, bitmedi gitti adaletsizliğiniz, partizanlığınız, beceriksizliğiniz.

    Bir de çıkıp üç yıl boyunca ne yaptıklarını anlatacaklarmış. Bu zihniyeti taşıyanların bize anlatacağı bir şey olamaz. Türkiye kaynaklarıyla yapılan işleri “icraat” diye anlatmayın artık. Hiç olmazsa susun. Ülkeye yaptığınız kötülükleri kim anlatsın acaba?      

    

YAYIN TARİHİ:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad ad
TAGS: haber, kıbrıs
MANŞETLER

HK KIBRIS

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.