Ali Baturay yazdı: Peri masalı sürüyor, kral seçildi, şimdi de prens seçilecek

ads ads ads ads
30/10/2020

ads
Ali Baturay yazdı: Peri masalı sürüyor, kral seçildi, şimdi de prens seçilecek

  Cumhurbaşkanlığı seçimi ve UBP Olağanüstü Kurultayı, ülke yöneticilerinin sorunlarla, sıkıntılarla ilgilenmesine engel oluyor.

  Zaten cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde hükümetin küçük ortağı HP koalisyondan çekilmiş, hükümet bozulmuştu, şu anda ülke hükümetsiz.

  Hükümetin bozulmasının nedeni de o günlerin Başbakanı Ersin Tatar’ın vitrine yönelik icraatlarını, yaptığı bazı işleri cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik bir propagandaya dönüştürmesi ve Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay’ı bilgilendirmemesi nedeniyleydi.

  Yani cumhurbaşkanlığı seçimi hükümeti buzdu, Sayın Ersin Tatar cumhurbaşkanı seçilirken kabineden bir bakana vekalet vermedi, yenisi gelene kadar eskisi devam eden hükümet başbakansız.

  Başbakansız kalan hükümetin, toplanıp da bütçeyi onaylayıp meclise sunması gerekiyor ama şu sıralar bunlar yapılamıyor…

  Esrin Tatar, UBP üyelerinin bir başkan seçmesini bekliyor ve hükümeti kurma görevini ilk olarak ona vermek istiyor.

  12 gün UBP Kurultayı’nın yapılmasını bekledik, eğer adaylardan birisi yarın ilk turdan seçimi kazanamazsa bir hafta daha bekleyeceğiz. Keşke ilk turdan bitse ama bitmeyecek gibi görünüyor.

  Ülkede çok sayıda sorun var, hem de ciddi sorunlar ama tek gündemimiz kurultay.

  Ha, UBP’de başkan seçilecek de her şey şak diye düzelecek mi?

  Hayır, öyle bir şey olmayacak, zaten bu kez de hükümeti kurma çalışmaları en iyimser tahminle 15 gün sürecek, bir 15 gün de hükümette kimin bakan, kimin müsteşar olacağı, bakanlıklara bağlı daire ve kurumların nasıl paylaşılacağı, dairelere hangi müdürlerin atanacağıyla uğraşılacak, bunlar da zaman alacak.

   Bir bakmışsınız kasım ayının sonunu bulmuşuz…

   Hükümet kurulacak da sorunlar hemen çözüm bulacak mı?

   Hayır, sorunlar hemen çözüm bulmayacak ama en azından insanlar hükümette bir muhatap bulabilecek…

   Şu anda büyük bir boşluk var… Ülke insanı 1974’ten bu yana en sorunlu günlerini yaşıyor ama bizim işimiz gücümüz cumhurbaşkanlığı seçimi ve UBP Kurultayı oldu…

    Ülkede yapılacak o kadar çok iş varken, Maraş’ın bir bölümünün ziyarete açılması sanki de bu ülkenin en büyük icraatıymış gibi sunuluyor.

    Cumhurbaşkanlığı seçim süreciyle başlayan, seçim sonucuyla doruğa çıkan peri masalı sürüyor, kral seçildi, şimdi kurultayda prens seçme çabaları var.

    Kurultayda prens seçme çalışmaları uslu uslu giderken, ortaya çıkan bir anketle adaylar gerilse de “olur böyle şeyler” anlayışıyla peri masalı sürüyor.

    Sanırım 15 Kasım’da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC ziyaretine kadar da peri masalı devam edecek.

    İşte bu tören de geçtikten sonra buralarda biz bize kalacağız.

    Sayın Ersin Tatar, Cumhurbaşkanlığı Sarayına yerleşip muradına ermiş oldu.

    UBP’nin beş adayından birisi de parti başkanlığına geçerek muradına erecek.

    Hatta bu seçilen başkan bir de hükümet kurup başbakanlığa seçilirse işte bu durum onun için, gerçek anlamda bir murada ermek olacak.

    Ya sonra? Sonra ne olacak? Halka ne olacak? Halkın sorunları ne olacak?

    İşte mesele bu? Dağ gibi biriken sorunlara ne zaman, nasıl çözüm bulunacak, nereden başlanacak?

    Bir bölümü ziyarete açılan Maraş mı bizi kurtaracak?

    Gelecek olan hükümetin acı reçetelerle karşımıza çıkacağını tahmin edebiliyoruz.

    Herkes muradına erip de koltuklarına yerleştiğine göre, ülkeyi yönetenlerin o güler yüzleri yerini gergin yüzlere bırakacak, yetersizlikler anlatılacak bize.

    Maddi yetersizliklerden, imkânların kısıtlı olduğundan söz edecekler, “zam yapmanın kaçınılmaz olduğunu” bize anlatmaya çalışacaklar.

    Yükselişi durdurulamayan döviz için bir şey yapamayacaklarını, paranın kontrolünün bizde olmadığını, yapılabileceklerin çok kısıtlı olduğunu tekrar tekrar söyleyip duracaklar.

    Yine reel sektöre katkı yapmayacaklar, imkânların buna yetmeyeceğine bizi inandırmaya çalışacaklar.

    Ne kapanan işyerlerinin yeniden kapılarını açabilmesi için katkı yapabilecekler ne de işsiz kalan insanlar için…

    Devlet çalışanlarının kesintilerini ödeyen hükümet edenler, özel sektör çalışanına “Sakın sizden yapılan kesintileri talep etmeyin, artış da istemeyin yoksa sizi işten çıkarırlar, işsiz kalırsınız” diyecekler. 

    Asgari ücretin artırılamayacağını, çünkü sorunlar içinde yüzen, zaten çoğu kapısına kilit vuran işverenlerin artan asgari ücreti ödeyemeyeceğini, zaten işsizlik olduğunu, aksi takdirde işten çıkarmaların artacağını söyleyecekler bize. İşçiye “Oturun oturduğunuz yere sesinizi çıkarmayın” telkini yapacaklar.

    Dövizin astronomik yükselişi karşısında ödenemeyecek duruma gelen konut ve işyeri kiraları için bir şey yapamayacaklarını, yasal olarak bir şey yapmalarının mümkün olmadığını yineleyecekler.

    Trafikteki ölümlerden iş kazalarına, çevre kirliliğinden kamudaki verimsizliğe kadar kronikleşmiş tüm sorunlarımız için mazeretler uyduracaklar.

    Devletin 3.5 milyarlık bütçe açığını karşılamak için Türkiye’ye ricacı ve duacı olacaklar, “İyi ki Esrin Bey cumhurbaşkanı seçildi de yüzümüz olacak istemeye” diyecekler.

    Türkiyeli yetkilileri, küstürmemek, kızdırmamak için “uslu durun” diyecekler sesi çıkana, elleri burunlarında “sus” işareti yapacaklar…

    “Karamsarsın”  diyebilirsiniz ama karamsarlık değil, bu anlattıklarımı aslında bu ülkenin her ferdi üç aşağıya beş yukarıya tahmin edebilir.

   Göreceksiniz arka arkaya yapılan seçimler hayatımızı pek değiştirmeyecek, Covid-19 salgınının ve dövizin açtığı yaraların acısını önümüzdeki aylarda çok daha derinden hissedeceğiz.

   Umarım ben yanılırım, umarım kehanetlerimin tam tersi olur, çünkü ben yanılırsam, ülke insanı kazanacak…

30/10/2020 18:45
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: ali baturay, ubp, kurultay, kktc ubp kurultay, haberkibris,
MANŞETLER

HK KIBRIS

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.