Ali Baturay yazdı: Sahte diploma olayı kanayan bir yara olarak kalmamalı…
15/01/2025












Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi‘nin tutuklu yargılanan küçük ortağı Serdal Gündüz, sürekli olarak iddialarda bulunuyor.
Serdal Gündüz’ün sahte diploma ve yolsuzluk skandalıyla ilgili iddiaları canı yanan ve bulunduğu durumdan kolay kolay kurtulamayacağı aşikâr olan kişilerin yaşadığı, “Ben yandım, işin içinde olan herkes yansın” psikolojisidir kuşkusuz.
En çok mahkemeye çıkan, hakkında en fazla dava bulunan, ilk yargılanmaya başlayan kişi olan Serdal Gündüz’ün tabii ki “Sadece suçlu ben miyim? O kadar kişi işin içindeyken neden ben?” sorularını sorması doğaldır, anlaşılabilirdir ama bu olaya yalnızca “psikolojik bir vaka” olarak bakamayız, buradan fayda da çıkarmak lazım...
Gündüz, her fırsatta çok sayıda kişinin bu işin içinde olduğunu söylüyor.
Bu skandalın, şu ana kadar deşifre olan, tutuklanan, yargılanan kişilerden ibaret olmadığını vurguluyor.
Şu anda ortaya çıkanların, buz dağının görünen kısmı olduğunu yineliyor.
Gittikçe de iddialarını netleştirmeye başladı… En son olarak da
üniversite yetkililerinin “KKTC vatandaşlığı” alma karşılığında siyasilere sahte diploma verdiğini söyledi.
Üniversite üst yönetimi siyasilere sahte diploma vererek, vatandaşlık alıp dağıtıyormuş…
Serdal Gündüz, her fırsatta çok sayıda siyasinin ve kamu görevlisinin “sahte diploma” olayına karıştığını iddia ediyor.
Üstelik bu kez tüm bunlardan Savcılığın da bilgisi olduğunu öne sürüyor.
Sakın “Adı üstünde ‘iddia’, kendisi ile birlikte başkalarını da çekmeye çalışıyor” demeyin.
Söyledikleri şimdilik iddia ama herkes de biliyor ki gerçek olma ihtimali çok yüksek. “Diplomanın” da “KKTC vatandaşlığının” da istismara açık olduğu ya da istismar edildiği zaten bilinmeyen bir şey mi bu ülkede? Yıllardır bunları konuşup durmuyor muyuz?
Üniversitede yaşananlara baktığınız zaman Serdal Gündüz’ün söyledikleri gerçek olabilir.
O nedenle söylenenler araştırılmalı, üzerine gidilmeli, “iddia” olarak kalmamalı…
İddia edilenler gerçekse ve gerçekten de polisin ve Savcılığın bilgisindeyse görevlerini yapmalıdırlar.
Bu işlere kim karıştıysa karışsın, bu olaylar bastırılmamalı, suç işleyen herkes cezasını çekmelidir.
İlerleyen süreçte Serdal Gündüz muhtemelen daha net de konuşacaktır, isim de verecektir ama illaki tefrika gibi parça parça onun konuşması beklenmemelidir.
Birileri tutuklanırken, mahkemeye çıkarılırken başkalarının korunması, hiçbir şey olmamış gibi ortada dolaşması, hele de o sahte diplomalarla avantaj elde etmeye devam etmesi, adaletli bir durum değildir.
“Sahte diploma” olayı hem yükseköğretim hem siyaset hem kamu yönetimi hem de ülke için kanayan bir yaradır…
Kangrene dönüşecek bir yara hem de… Yani bunu kesip atmak, kurtulmak gerekiyor…
Bu olaya karışan herkes cezasını çekmez, caydırıcı ceza almazsa, bu gibi yolsuzluklardan, usulsüzlüklerden, sahteciliklerden, istismarlardan, çürümeden kurtulamayız…




