Ali Baturay yazdı: Sizi eleştirmek, yanlışınızı ortaya koymak suç mu?
06/07/2022
KIB-TEK’in içine düştüğü durum, ülkenin elektriksiz kalması, toplumun büyük mağduriyet yaşaması konusunda hükümet kanadında herkes suskun, yalnızca Başbakan Ünal Üstel konuşuyor ama keşke o da hiç konuşmasaydı.
Sayın Üstel’in elektriksizlik kriziyle ilgili konuşmalarına bakıyorum da tam bir “Yavuz hırsız ev sahibi bastırır” tavrı var… Hatta “Hem suçlu hem güçlü” de diyebiliriz.
Başbakan önceki gün elektrik kesintileriyle ilgili medyanın, gazetecilerin eleştirilerini ve sivil toplum örgütlerinin tepkisini “kışkırtma” diye nitelemişti.
Başbakan, bugün de CTP’nin Başbakanlık önünde KIB-TEK’teki gelişmelerle ilgili hükümeti eleştirmesini ve 20 Mayıs 2022’de KIB-TEK’e ihalesiz yakıt alımı ile ilgili Bakanlar Kurulu’nun hazırladığı yasa gücündeki kararnameyi Anayasa Mahkemesi’ne götüreceklerini açıklamasını da “halkı kışkırtma” diye niteledi.
CTP’nin bu tavrı için “Halkımızı Bayram öncesi huzursuz etmeye ve kışkırtmaya çalışmasına gerek yoktur” diyor Başbakan… Ana muhalefet partisi popülizm yapıyormuş…
Başbakan acaba ne dediğinin farkında mıdır?
Bayram öncesi halkı elektriksizliğe mahkûm eden kimdir acaba?
Bayram öncesi biraz iş yapacak olan işletmeleri, üretim tesislerini saatler süren elektrik kesintileriyle perişan eden kim?
Sağlık sorunu olan insanları uzun süren elektrik kesintileriyle ölümle burun buruna getiren kim?
İki aydır, “elektrik fiyatları çok yüksek, dayanamıyoruz, batıyoruz, indirim istiyoruz” diyen işletmelere tam tersi hem yeniden zam yapan hem de onları elektriksiz bırakan kim?
KIB-TEK’e yatırım yapmayan, kırılanı/bozulanı onaramayan, yığınla yanlış işe imza atan, kurumu perişan eden, konutlara takacak elektrik saati bile bulamayan, ihale sistemini bozan, doğrudan alımlarla birçok fiyaskoya, tartışmaya, dedikoduya neden olan kimin hükümetleri acaba?
KIB-TEK, kendi hükümetleri döneminde AK-SA’ya borcunu ödemeyip, 2 milyarı aşkın borç takmadı mı, sonra da kendi hükümetleri aracılığıyla bu borcu devlet üstlenmedi mi? Kendi hatalarının bedelini yine halka ödetmediler mi?
Kendi hükümetleri döneminde nasıl olduysa bir ay içinde üç yönetim kurulu başkanı değişmedi mi? Kendi dönemlerinde kurumun genel müdürü tutuklanıp, mahkemeye çıkarılmadı mı? Halen de tutuklu değil midir?
Yakıt sıkıntısı nedeniyle elektrikler kesikken, “hayır yakıt sorunu yok, trafoda arıza var” diyen ama ertesi gün kendi kendini yalanlarcasına çark eden, yakıt sıkıntısıyla ilgili açıklama yapan, insanların kafasını karıştıran Başbakan Ünal Üstel’in ta kendisi değil midir?
Kamuoyu ısrarla soruyorken, bu kriz günlerinde Maliye Bakanı’nın nerede olduğu konusunda açıklama yapmayan, Maliye Bakanlığı vekaletinin uzun yıllar Maliye Bakanlığı da yapmış şimdinin Ekonomi Bakanı Olgun Amcaoğlu’na neden verilmediği konusunda susan kendisi değil de kimdir?
Devletin ona karşı yükümlülüğünü yerine getirmediği bir şirketi hedef alıp da sanki de KIB-TEK’teki tüm sorunların müsebbibiymiş gibi davranan, soruşturma açacağını söyleyen ama bu açıklamayla kamuoyundan tepki çeken Başbakan değil midir?
Son yapılan doğrudan alımlarla ilgili çok pahalı yakıt satın almak bir yana, bu konuda rant kavgaları olduğu, bazı kesimlerin bu ranttan büyük paralar götürdüğü iddiaları hakkında Başbakan neden suspustur?
Başbakan KIB-TEK’le ilgili son üç yılda birçok sorun yaşandığını, özellikle son iki yıl birçok fiyaskoya imza atıldığını, bu hükümetlerde hep UBP’nin olduğunu, kendisinin de hep bir şekilde bir bakanlık tutup hep kabinede bulunduğunu unutuyor galiba.
Ülke elektriksizliğe mahkûm olmuş, ülke adeta çağlar öncesine dönmüş ve Başbakanlık koltuğunda de kendisi oturuyor ve acaba insanların kime tepki duymasını bekliyor?
Bu kadar mağduriyeti yaşayan toplumun zaten doğal olarak canı sıkkındır, öfkelidir, birisinin onu kışkırtmasına gerek yoktur.
Hükümetinizin beceriksizliklerini dile getirmek, yaşattığınız ciddi mağduriyeti eleştirmek, yaptığınız işlerle sizi yasalara uymaya davet etmek, hatta Anayasaya uygun davranmadığınızı tespit edip Anayasa Mahkemesine başvurmak son derece doğaldır, bu anlamda CTP’nin yaptığında hiçbir anormallik yoktur.
Aynen sizi eleştiren diğer siyasi partilerin, sendikaların, diğer birçok sivil toplum örgütünün yaptığı gibi…
Bunca mağduriyete rağmen yine de toplum size iyi dayandı, halk sokağa inip, kapınıza dayanmadı ya siz ona dua edin.
Sizi eleştirenler, yanlışınızı ortaya koyanlar, yasal işler yapmaya çağıranlar ne popülisttir ne de halkın huzurunu bozuyor… Halkı huzursuz eden sizsiniz, sizin hükümetinizdir.
Önce her şeyi bozup, berbat ediyorsunuz, sonra da “Ne yapalım mecburduk, zamanımız yoktu” deyip yasallığın dışına çıkıyorsunuz.
Önce her şeyi berbat ediyor, mahvediyorsunuz, sonra devirdiklerinizi yeniden toplamaya, düzeltmeye çalışarak topluma bedeller ödetiyorsunuz, size eleştiri gelince de “Hükümet olarak vatandaşlarımızın huzur ve refahı için gece gündüz demeden çalışıyoruz” diyorsunuz.
Popülizmle, laf cambazlığıyla devlet yönetmeye çalışan esas sizsiniz ve toplumun huzurunu fena bozuyorsunuz, hem de yalnızca elektrik konusunda değil, daha birçok konuda. Halkı huzursuz edip, sonra da suçlu arıyorsunuz, lütfen biraz aynaya bakın…