Alım gücünün artması için tek bir devlet projesi yok
01/08/2024
Hüseyin Ekmekci
EKONOMİYE KAFA YORMASI GEREKEN SİYASET VE BÜROKRASİ TAMAMEN KURULTAYA ODAKLANDI. GERİYE KALANLAR DA İHALE TAKİBİ PEŞİNDE. TEL TEL DÖKÜLÜYORUZ. RUM GELMİYOR, DAİMİ KALAN YABANCILAR GERİ DÖNÜYOR, AVRUPA’DAN TURİST GELMİYOR
ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER, VERİLMESİ GEREKEN KARARLAR VAR AMA… ŞU ANDA VATANDAŞIN VE SEKTÖRLERİN YAŞADIĞI KİMSENİN UMURUNDA DEĞİL. UMARIM KURULTAY İSTİHDAMLARI İLE KAMU DAHA DA ZOR DURUMA SOKULMAZ
Ekonomi ile ilgili belli başlı avantajlarımız vardı. Bu avantajlar Kıbrıslı Türklerin alışverişi kuzeyde tutmaları yanında, çok sayıda yabancının da düzenli olarak ülkemizde yaşamasına neden olmaktaydı. Şimdi hem alışveriş avantajını kaybediyoruz hem de yabancılar ülkelerine geri dönüyor
Hikaye çok yeni. Yıllardır Esentepe bölgesinde ikamet eden bir İngiliz, köpeğini gezdiriyor. Oğlumla sohbet ediyorlar, “ben artık gidiyorum” diyor. Sebebini ise söyle açıklıyor: Burası artık çok pahalı. Hem karnımı doyururken çok para ödüyorum, artık sağlık hizmetleri de akıl almaz derecede pahalı
Üstelik sadece kendisinin değil, çevresinde bir çok ismin evlerini boşaltarak, kiraya vererek ya da piyasa değerinin altında satarak İngiltere’ye geri döndüğünü anlatıyor… Bu sadece bir örnek ve asla ve asla şaşırmıyoruz. Çünkü bu son bağıra bağıra gelmekteydi
Turizmin binbir zorlukla ayakta durduğu, emlak sektörünün mucize gerçekleştirdiği, eğitim sektörünün sorunlarla boğuştuğu bir ortamda tek avantajımız fiyatlardı. Ülke vatandaşları pahalıya tüketse de, yabancılar için ve Kıbrıslı Rumlar için ülkemiz alışveriş cenneti idi
Artık bu avantajın kaybolduğunu söylemem için ekonomist olmama gerek yok. Kaybedilen bu avantajla birlikte ekonominin de ciddi bir daralma yaşayacağı muhakkak. Peki tüm bunlar olurken ülkeyi yönetenler hangi durumda? Yapılması gereken onca şey varken, nerdeler?
İktidar kavgalarından bir türlü bıkıp usanmadılar. Bir araya gelerek karar üretmek yerine, makam ve mevki kavgası ile tüm ülkeyi büyük bir bilinmeze sürüklediler. Geldiğimiz aşamada elbette Türk Lirası kullanımından kaynaklı bir çaresizliğimiz vardır. Ama tek başına sebep bu değildir
Geçmişte de bugüne benzer enflasyon etkisinde kaldık. TL değer kaybetti, döviz arttı… Sadece kamuda maaş artırmak ve asgari ücrete sürekli zam yapmak çare değil. Maaş zamlarına rağmen alım gücü hızla erimekte. Özellikle asgari ücretli ve emekliler için ülke çekilmez bir halde
Oturup ağızlı yüzlü plan ve program yapılması gerekiyor. Alınması gereken onlarca tedbir var. Ülke insanını acımasız bir enflasyon canavarıyla başbaşa bırakmak büyük bir vurdumduymazlık ve vefasızlık örneği. Alım gücünün artması için tek bir devlet projesi yok
Bu aynı zamanda makam tutanlar için de büyük bir ayıp. Ne işe yararlar? Neden vardırlar? Maalesef aylardır ülkemizdeki iktidar mensupları hiçbir proje üretmeden sadece ve sadece çıkar gruplarına, bürokrasi mafyasına ve ihale takipçilerine hizmet ediyorlar
Bunun dışında bir politika gören varsa söylesin. Belediyelerin dar bütçeleri ile vermiş oldukları az sayıda hizmet ve sosyal politikalar dışında ortada bir icraat göremedik. Devam eden Türkiye projeleri ise vatandaş odaklı değil, daha çok kurumsallaşma üzerine
Geçmişin siyasetçileri, kriz dönemlerinde devletin gelirlerinden vazgeçerek piyasanın daha ucuz olmasını sağlardı. Yatırımları artırır, devlet ihalelerine odaklanır, piyasaya daha çok para aktarmanın yollarını arardı. Dar gelirliye katkı sağlar, asgari ücretliye avantajlar sunardı
Şimdi katıksız bir iktidar kavgası, başka da bir şey yok. Üstelik makam tutanlar, bakan ve bürokratlar kurultay etrafında dönüp duruyor, haliyle geriye proje üretecek, iş bitirecek kimse kalmıyor. Göç, pahalılık, iflas, iş yeri kapatma, bölünen aileler adeta ülkenin kaderi olmuş durumda
Peki ne yapacağız? Ulusal Birlik Partisi’nin kurultayı bitirmesini mi bekleyeceğiz? Bu kafayla Vatandaşı unutanlar, görevini ihmal edenler, ihale takibine dalanlar, kamuda verimliliği öldürenler, torpille makam dağıtanlar kurultaydan sonra akıllanacak? Peh…
Dengesini bozdukları kamu, liyakat sahibi olmayan isimlerin elinde vatandaşa hizmet veremez noktaya geldi. Şu anda ihtiyacımız olan ekonomi politikalarını üretecek bir kamu ekibi de yok. Ne bürokrasi ne de onları atayan siyasetçiler… Kaderimizle baş başayız ve pahalılık artarak devam edecek
Göçler durmayacak, daha az Rum alışveriş için kuzeye geçecek, Avrupalı turistler başka noktalara kayacak, öğrenci girişlerinde azalma olacak… Ülkemize yerleşen yabancılar kendi ülkelerine dönmeye devam edecek… Peki bu ülkeyi yönetenlerin umurunda mı? Ne yazık ki hayır…
- Felaket Bağıra Bağıra Geliyor
- Adalet olası kastla gelecek
- İsias denen garabet ortaya çıkarken herkes oradaydı
- Her gün yüzlerce insan ölümle burun buruna geliyor
- Kendi arasındaki uyumsuzluğu ve sevgisizliği ülke geneline yayan üçlü bir koalisyon
- Aynı araç, tasdik memuru marifeti ile 5 kez satılabiliyor…
- Ortada ihbar var, para yok
- Başbakanlık şeffaf bir şekilde bu harcamaların hesabını vermek zorundadır
- Devlet bir mekanizma olarak müdahale etmekten aciz
- Vatandaşın alım gücü giderek dibe vuruyor
- TÜM YAZILARI için tıklayınız