Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Türkiye Dışişleri Bakanlığını tam kadro olacak şekilde Cenevre’deki Kıbrıs konferansına beraberinde götürmüştü.

Crans Montana’ya çözüm için gittiklerini söyleyen Çavuşoğlu, diğer tüm programlarını iptal etmiş ve Kıbrıs Konferansı sonuçlanana kadar Cenevre’den ayrılmayacağını açıklamıştı.
Öyle de yaptı.

Crans Montana’daki Crans Ambassador Otelinde sabahın ilk ışıklarına kadar ekibi ile birlikte devam etmekte olan müzakerelerden olumlu bir sonuç çıkması için çalışmalara bizzat katılan Çavuşoğlu, garantiler konusunda yaptığı açılımla birlikte gündemi belirlemişti.

Ama Rum Lider Nikos Anastasiades halkının Kıbrıslı Türklerle eşit düzeyde bir yetki paylaşımına gitmeye hazır olmadığını, siyasi eşitliği ve dönüşümlü başkanlığı halkına kabul ettiremeyeceğini söyleyerek Crans Montana’daki Kıbrıs Konferansı’nın başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olmuştu.

Crans Montana’da çözüm için tüm koşullar hazırlanmış, taraflar bir çerçeve anlaşmasına imza koyabilecekleri bir eşiğe gelmişlerdi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ortaya koyduğu çerçeve yıllardır çözümsüz kalan Kıbrıs konusunu çözüme taşıyabilecek olan bir araç olabilirdi.

Ancak Rum lider çerçeveyi reddetti.

Kıbrıs Konferansının son gecesinde taraflar yemeğe girerken ve basın mensupları dışarıda içerden gelecek bir anlaşma haberini duyurmanın heyecanı ile beklerken, Rum lider Nikos Anastasiades ekibine Kıbrıs’a dönüş için bavullarını hazırlaması ve otelden çıkış işlemlerinin yapılması talimatını çoktan vermişti.

Nitekim son gece Anastasiades tüm ısrarlara rağmen geri adım atmayacak ve sürecin başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olacaktı.

Dün baktım, Anastasiades seçim kampanyası çerçevesinde yaptığı açıklamasında, birinci hedefinin Kıbrıs sorununa çözüm bulmak olduğunu söyledi.

Anastasiades resmen herkesin aklı ile alay ediyor.

Crans Montana’da çözüme çok yaklaşıldığı bir anda bunu elinin tersi ile ittiğinin unutulduğunu sanıyor.

Kıbrıs sorununa federal bir çözüm bulunması için Crans Montana’daki Konferansın bir son şans olduğunu unutuyor.

Ve bu son şansı kendisinin harcadığını…

Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu geride bıraktığımız günlerde Almanya ziyareti öncesinde basın mensupları ile yaptığı sohbet toplantısında  Rumların Kıbrıs sorunu konusundaki zihniyetlerinin değişmesini beklemediğini söyledi.

Anastasiades’in Güney Kıbrıs’ta başkanlık seçimlerine giderken yaptıklarına ve söylediklerine bakınca Çavuşoğlu’nun söylediğinde haklı olduğu ortaya çıkıyor.

Kıbrıs sorununu çözmek için tası tarağı, ne varsa toplayıp Cenevre’ye taşınan Türk Dışişleri bundan sonra Kıbrıs konusunda havanda su dövülecek müzakere yöntemlerine belli ki yeşil ışık yakmayacak.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da öyle…

Yani uzun lafın kısası Kıbrıs konusunda artık kimse boş hayallere kapılmasın.

Bundan sonra Kıbrıs konusunda yeni bir gelişmenin yaşanması Rum tarafında elle tutulur, gözle görülür bir şekilde Kıbrıs meselesinde zihniyet değişimi olması şartına bağlıdır.

Anastasiades seçim kampanyası boyunca bu yönde bir işaret ortaya koymadı.

Diğer adaylar da öyle.

O zaman fazla umutlanmaya gerek yok!