Anastasiadis ne dediğini çok iyi biliyor
08/11/2018
Hüseyin Ekmekci
Çözüm sürecinin, Crans Montana’da nasıl başımıza çöktüğünü bir gazeteci olarak hiç unutmayacağım.
Orada da görüşümüz netti: Anastasiadis, federal bir yönetimde, Kıbrıslı Türklerin siyasi eşit olmasını istemiyor. “Mış” gibi yaşıyor. Kıbrıs’taki Türk askeri bahane, dönüşümlü başkanlık ve kararlara etkin katılım mekanizmasına inanmıyor…
Geldiğimiz noktada, özetle dedi ki Rum lider: Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğinden kaynaklanan tüm kurumlarda karar alma mekanizmalarına etkin katılım hakkına karşıyım.
Aslında Anastasiadis, neyi, neden söylediğini hepimizden iyi biliyor.
Federal çözüme olan inanç ve güvene darbe üzerine darbe vuran Anastasiadis, kuzeyde ciddi bir hayal kırıklığına döndü.
Anastasiadis ne söylediğini de ne yaptığını da iyi biliyor.
Siyaseten Annan Planı’na “evet1” diyen Anastasiadis, şimdi büyük bir hayal kırıklığının kahramanı…
Niyazi Kızılyürek’in saptaması önemli: Crans Montana’da bıraktığı noktanın da gerisinde…
Şimdi, Anastasiadis’in söyledikleri üzerinden bir tartışma var ya…
“Ne dediydi, ne demediydi” diye çırpınıp duranlar var…
“Demek istediydi” diye cümleye başlayan var…
Dedi işte…
İlk kez de demedi…
“Yeni bir şey yok…”
Yok evet…
Çünkü, “çökme” nedeniydi bu tavır ve cümleler sürecin…
Vevey’de de…
Cenevre’de de…
Crans Montana’da da…
Eylem aynıydı… Söylem farklı olsa da…
“Sıfır asker, sıfır garanti…”
Bilinen bir Rum tavrıdır ve garantörler de bunu aşmak için bir çaba ortaya koydular…
Anlaşılabilirdir…
Ama, Türkiye’deki “Kürt” örneğini vermek…
“Bu işlevi zorlaştırır” demek…
Siyasi eşitliği reddetmek…
Üstelik de elle tutulu “tek son adım” olan 11 Şubat 2014 belgesine rağmen…
Ne diyordu belge?
Madde 3…
“Çözüm ilgili Güvenlik Konseyi kararlarında ve Doruk Antlaşmalarında belirlendiği üzere, iki toplumlu ve iki kesimli, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon zemininde olacaktır. Birleşik Kıbrıs, Birleşmiş Milletlerin ve Avrupa Birliğinin bir üyesi olarak tek uluslararası hukuk kişiliğine ve BM Şartı çerçevesinde tüm Birleşmiş Milletler üyelerince yararlanılan egemenlik şeklinde tanımlanmış tek egemenliğe sahip olacak ve (bu egemenlik) Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türklerden eşit olarak neşet edecektir.”
Şimdi Anastasiadis, ne söyledi, kim ne anladı, kısa bir hatırlatma yapalım size… Şunu da ekleyerek:
“Demem o ki, Anastasiadis’in Kıbrıslı Türklerin avukatlığına ihtiyacı yok. Federasyon istem ve çabamız bakidir… Ama hayal kırıklıklarımız, sağlıklı ve sağduyulu değerlendirme yapmamıza engel olmamalı…”
Anastasiadis özetle ne dedi:
- Anastasiadis: Türkiye'de Kürtler, Erdoğan'dan her kararda kendilerinden en az bir evet oyunun olmasını isteselerdi, Türkler ne düşünürdü acaba?
- Anastasiadis: Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğinden kaynaklanan tüm kurumlarda karar alma mekanizmalarına etkin katılım hakkına karşıyım
- Anastasiadis: Federal kurumlarda en az bir Kıbrıslı Türkün onayının aranması şartı çözüme işlerlik kazandırmayacak. KIBRISLI TÜRKLERIN YÖNETİME ETKİN KATILIMIYLA İŞLER BİR DEVLET KURULAMAYACAK
- Anastasiadis: Herhangi bir çözüm için Türkiye’nin garantörlüğü sona ermeli. Türkiye’nin askerlerini tamamen çekmesi şart
KKTC Cumhurbaşkanlığının ne anladığını, Barış Burcu’nun açıklamalarından anlayabiliriz:
- Barış Burcu: Rum lider Sayın Anasatasidis’in dün yaptığı açıklamalar, Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini ve onun bir parçası olan kararlara etkin katılımını bir türlü hazmedemediğinin yeni bir göstergesidir
Hükümet ne anladı? Başbakan Tufan Erhürman’ın sözlerinden anlıyoruz:
- Erhürman Sayın Anastasiadis'in son açıklamaları temel meselesinin siyasi eşitliği hazmedememek olduğunu bir kez daha gösterdi. Merkezi yanı veya kanatları güçlü olsun fark etmez, federasyonda siyasi eşitliğin olmazsa olmaz olduğunu kavramak ve kabul etmek zorunda"
Peki KKTC Dışişleri nasıl algılamış? Onu da Kudret Özersay anlatıyor:
- Kudret Özersay: Çıkıp açık yüreklilikle “biz paylaşma konusunda sıkıntı yaşıyoruz, siyasi eşitlikten başka bir şey anlıyoruz, sizin anladığınız anlamda bir eşitliği de kabul edemeyiz çünkü yönetimi sizinle paylaşmak istemiyoruz” deyiniz
- Polisin En Mahrem Soruşturmaları Dedikodu Yoluyla Yayılıyor
- Kamu kaynakları har vurulup harman savruluyor…
- Liyakati öldürenler sadakati ödüllendiriyor...
- Sayıştay Hesap Sormak İçin Ne Bekleniyor?
- Silkeledikçe Düşüyor…
- Enflasyon ocak ayında yapılan artışları yuttu
- Pahalılığın sebebi ülkeyi yönetenlerin bizzat kendisidir
- Birilerinin de Artık Sosyal Adaleti, Eşitliği Sağlaması Gerekiyor
- Niyeti kötü olanların, eninde sonunda akıbeti de kötü oluyor…
- Yalanla dolanla devletin parasını çatır çatır yediler
- TÜM YAZILARI için tıklayınız