Ankara’yı mı bekleyeceğiz…

ads ads ads ads
04/12/2017

ads

Başaran Düzgün Başaran Düzgün


Yaşadığımız kötülüklerin mihenk taşında, şeytani ihtiraslara kurban giden bu küçücük adanın es geçmemek zorunda olduğumuz günleri yaşıyoruz.

Bu durumu çokça konuşup, tartışıp ders çıkarmamız gerekirken ne gariptir ki unutarak-unutturarak normalleştiriyoruz aslında.

Ve ne ilginç rastlantıdır ki ilk defa içinde Kıbrıs sorunu olmayan bir seçim süreci yaşıyoruz.

Hani kutsal kitaplarda yer alan “her türlü kötülüğün anası” ifadesine denk düşen yaşadığımız kötü günlerin baş sorumlusu Kıbrıs sorununu da unutturdular bize.

“Kendi evimizin içini düzenleyelim” doğrusu bizi dibe çeken bir sığlıkla kaderimize işleniyor.

Geçmişte Kıbrıs sorununa bakış açılarına göre sıralanırdı partiler, seçmen ona göre oy verirdi, deniz aşırı merkezler Kıbrıs sorununa göre pozisyon alırlardı partilere karşı.

Şimdi kimsenin Kıbrıs sorununu taktığı yoktur.

Dolayısı ile lafı bile geçmiyor seçim propagandalarında.

***

“Kim gelse aynidir, ipler Ankara’nın elindedir” şeklindeki kurnaz politikaların iğdiş ettiği bir irade duruyor ortada.

Ankara’nın ne istediği bellidir de Kıbrıs Türkü’nün isteklerini ve çıkarlarını hiçleştirmek değil midir bu?

Çözüme zerre kadar inanmayan ve dolayısı ile çözüm için kılını kıpırdatmayan ekiplerin yeniden seçilmesini makul gösterme beyhudeliği.

Halbuki seçimlerle ortaya çıkacak irade Kıbrıs Türkü’nün iradesinin sembolüdür ve Kıbrıs Türkü’nün çıkarlarını savunmakla görevlidir.

Sadece Rum tarafına karşı değil. Kıbrıs Türkü’nün çıkarlarıyla çelişen herkese karşı.

Bunu yapmadan hükümet etmek sadece koltuk merakıyla açıklanabilir.

Sağdan ve soldan devşirilen tetikçilerle de hükümetçilik oynamanın gayrı ahlaki-gayrı vicdani kısmı topluma enjekte edilebilir.

Peki, Kıbrıs sorunu?

Oturup Rum tarafının adım atmasını ya da Türkiye’nin girişimde bulunmasını bekleyerek mi geçecek bu dönem?

Yoksa Kıbrıs Türkünün çıkarları doğrultusunda bir liderlik yaratmanın zamanı gelmedi mi?

***

Bu seçimler bitecek, yeni bir hükümet kurulacak, ekonomik protokol aynen uygulanacak mı yoksa değiştirilecek mi tartışmaları başlayacak.

Denkleştirilemeyen bütçenin akıbeti konuşulacak.

Bir kısır döngü içinde bu düzen sürüp gidecek.

Oysa Kıbrıs sorununun çözümünde hem ekonomik olarak kazanacak Kıbrıs Türkü hem de uluslararası sisteme dahil olacak.

Geçmişte çözümün ihtimalinde bile her açıdan kazanan taraf biz olmuştuk.

Şimdi ise “hiçbir şey değişmez” masallarıyla uyutuluyor, “bel altı” konularla oyalanıyoruz.

Kıbrıs Türkü’nün kaderini belirleyecek seçimlerde bile…

04/12/2017 15:52
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: başaran düzgün
MANŞETLER

HK Başaran Düzgün

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.