''Anneni mi daha çok seviyorsun, babanı mı?'' gıcık sorusunun cevabı “her ikisini de aynı seviyorum” değildir

Babalar ne kadar uğraşırsa uğraşsın anneler hep bir adım öndedir…

ads ads ads ads
20/06/2021

ads

Ali Baturay Ali Baturay


   Küçükken bize, “Anneni mi daha çok seviyorsun, yoksa babanı mı?” diye sorup, sırıtarak yüzümüze bakarlardı acaba ne diyeceğiz diye.

   Bu soru bana da çok soruldu, bir tarafta anneniz, diğer tarafta babanız yüzünüze bakarken soruya cevap vermek çok kolay olmuyor tabii… İlk sorulduğunda cevap vermemiştim… Daha sonra annem, “Bu soru sorulduğunda, ‘ikisini de eşit seviyorum’ diyeceksin” diye beni tembihlemişti…

   Bu soru için çoğu insan “saçma bir soru” diyor, hatta çocuklara sorulduğunda müdahale edip, “kafasını karıştırma çocuğun” diyenler var. Bu soru aslında saçma olmaktan daha çok gıcıktır, antipatiktir, cevabını vermek bir çocuk için zordur…

    Bir keresinde bu soru sorulduğunda ağlayan çocuk görmüştüm. Ufacık bir çocuğa bu soruyu sorup da onu suçluluk duygusuna kaptırmak gerçekten acımasızlıktır.

    Ben hiçbir çocuğa bu soruyu sormadım, çünkü bu sorudan nefret ederdim. Hem bu sorudan nefret ederdim hem de bunu soranlardan. Bu soru gibi aklınca çocuğun zekasını ölçecekmiş diye şaşırtmaca soru soranlar da asabımı bozardı.

    Hani şu saçma soru vardı ya “Sen kimin babasısın?” diye. Bu lanet soruyu soranlara çok kızardım. Buna benzer birkaç saçma soru daha var, aklınca çocukla diyalog kuracak diye sorulan saçma sapan sorular…

    “Anneni mi daha çok seviyorsun, yoksa babanı mı?” sorusundan çocuklar neden nefret eder. Beden bu soru sorulduğunda bazı çocuklar ağlar ya da agresif davranış içine girer biliyor musunuz? Çünkü bu sorunun gerçek bir cevabı var. Yani “her ikisini de” cevabı çoğu kez gerçek bir cevap değildir.

    Elbette çocuk hem annesini hem de babasını sever ama sorunun içinde “daha çok” vurgusu var yani “daha fazla” yani “en fazla” hangisini sevdiğini soruyorlar. Çocuklar bu sorunun cevabını, çocuktur diye bilmez mi sanıyorsunuz? Biliyor, bunu hissediyor çünkü…

    Uzun yıllar önce bir yerde okumuştum, bu türlü bir araştırma yapılmış ve bu yönde sorulan soruya çocukların yüzde 80’den fazlası kimseye söylenmemesi şartıyla “annemi daha çok seviyorum” diyormuş. Çocukların bu cevabı vermek istememeleri de babalarının güceneceğini düşünmesindenmiş, çünkü babalarını da seviyor ve “annemi daha çok seviyorum” dediğinde babasının artık kendisini hiç sevmeyeceğini düşünüyormuş…

    Çocuklar aslında hem annesinin hem de babasının kendisini sevdiğini hissedebiliyor ve bundan da fazlasıyla besleniyormuş, o nedenle uzmanlar “çocuğunuza sevginizi gösterin, hissettirin” diyor.

   Annem bana “Anneni mi babanı mı daha çok seviyorsun?” diye sorduklarında “her ikisini de diyeceksin” demişti ya, anneme “Ama benim cevabım bu değil, babamı da seviyorum ama seni daha çok seviyorum” demiştim… Annem uzanıp beni öpmüş, “Sen yine de soranlara her ikisini de” demişti.

    Ben babamı da annemi de çok seviyordum ama annemi daha çok seviyordum… Yani hep de öyle oldu… Bu konuda kendimi suçlu gibi hissettiğim de oluyordu ama öyleydi işte… Kendimi bildim bileli öyle hissettim.

    Annem sanki hep bir adım öndeydi, beni çok iyi anlıyordu, üzüntümü, sevincimi hissediyordu, yalan söylediğimde anlıyordu, mutluymuşum gibi yaptığımda rol yaptığımı fark ediyordu. Uyarılarında hep haklı çıkıyordu. Bana kızarken bile iyiliğimi düşündüğünü hissediyordum. Eskiden cep telefonu yoktu, evden ayrıldığında senden haber kesilirdi, annem ben evlenip de evden ayrılana kadar, kaç yaşımda olursam olayım, ben eve gelmeden uyumazdı, ben gelince o da yatardı. Bu ve buna benzer birçok örnek, annelerin daha fedakar olduğunu gösteriyor, onlar karınlarında taşıdığı evladını daha iyi tanıyor ve onun gösterdiği sevgiyi kimse gösteremiyor.

     Bugün çocuklarıma “Anneni mi yoksa babanı mı daha çok seviyorsun?” diye sorsalar ve onlar da “annemi” dese, hiç gücenmem, kırılmam. Gerçek söylüyorum, ufacık bir kırgınlık, yürek burukluğu hissetmem çünkü buna hakları var… Onları 9 ay karnında taşıyan, doğuran, emziren, besleyen, onlar için canını bile riske atan, her anlarında yanlarında olan annelerinin hep bir adım önde olması normaldir bence…

    Bu babaların kaderidir… Babalar ne kadar uğraşırsa uğraşsın annelerin önüne geçemezler. Elbette istisnalar vardır ama çoğunluğu böyledir.

    Hatırlıyorum da zaman bulduğum oranda, çocuklarla gezip, oynayıp, eğlenip eve geldiğimizde ve akşam olduğunda zaman zaman yanımızda yatan çocuklar bana değil de annelerine sarılıp uyurlardı. Sanki bir mıknatıs gibi anneleri onları üzerine çekerdi. Uyurken bile çocuk annesine sarılmak istiyor. Gücenmedim, kırılmadım, “vay be, işe bak” demedim, mutlulukla bu sarılmalarını izledim, hem de dakikalarca…

     Eskiden babalar sevgilerini göstermezdi, ayıp sayarlardı, kucağına ya da omuzlarına alsın “babacığım” desin, ona doya doya sarılsın bilmezlerdi, bunun “baba işi olmadığını” sanırlardı. Bu durum da çocuklarının kendilerinden uzaklaşmasına neden olurdu.

     Günümüz babaları böyle değil, evrim geçirdiler, çocuklarına sevgilerini, gösterebiliyorlar ama buna rağmen anneler yine bir adım önde, yine anne sevgisi, baba sevgisinden üstün. Babalar bunu kabul etmek zorunda.

    Yargı bile anneden taraftır… Eşler boşandığında mahkeme çoğunlukla çocuğun, annesinin yanında kalmasına karar verir. Erkek tarafı çoğunlukla evladından ayrı kalma pahasına çocuğuna annesinin daha iyi bakacağına kanaat getirir… Gerçek de öyledir, küçük istisnalar dışında hiçbir baba küçük bir çocuğa annesi gibi bakamaz…

     Elbette babalarımıza çok şey borçluyuz, onlar bizim kahramanlarımız, onların çabası da bizim en iyisine ulaşmamız içindir. Baba- çocuk ilişkisi elbette çok özeldir ama anneninki kadar değil.

     Şimdi “Babalar Günü’nde bu söylenir mi?” demeyin. Gerçek bu… Sosyal medyada fotoğraflar paylaşılıyor, babalara övgüler düzülüyor, gerçekten de onlar bu sevgiyi ve övgüyü fazlasıyla hak ediyor ama ben yine de “Anneni mi daha çok seviyorsun, babanı mı?” gıcık sorusunun aslında bir cevabının olduğunu ve gerçek cevabının da ne olduğunu tam da bugün söylemek istedim. Tüm babalar beni affetsin…

20/06/2021 21:02
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: ali baturay
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.