Son yıllarda, insan bilişsel yeteneklerinin gerilediğine dair endişe verici eğilimler ortaya çıktı. 

dailygalaxy'in haberine göre dikkat sürelerinin kısalması, problem çözme becerilerinin zayıflaması ve muhakeme yeteneklerinin kötüleşmesi, "Gerçekten aptallaşıyor muyuz, yoksa bu daha derin bir değişimin işareti mi?" sorusunu gündeme getiriyor.

Michigan Üniversitesi'nin Geleceği İzleme çalışması ve Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) gibi araştırmalar, özellikle genç nesillerde bilişsel becerilerde belirgin bir düşüş olduğunu ortaya koyuyor. Gençler, odaklanma ve bilgi işleme gibi temel görevlerde giderek daha fazla zorlanıyor.

Financial Times'ın bildirdiğine göre, gençlerin okumaya daha az zaman ayırıp dijital ekranlarda gezinmeye daha fazla vakit harcadığı gözlemleniyor. Uzmanlar, medya tüketimindeki bu değişimin bilişsel yeteneklerdeki düşüşün arkasındaki temel nedenlerden biri olduğunu savunuyor.

National Endowment for the Arts'ın 2022'de yaptığı bir araştırma, Amerikalıların yalnızca %37,6'sının bir yıl içinde bir roman veya kısa öykü okuduğunu ortaya koydu. Bu oran, 2017'de %41,5, 2012'de ise %45,2 idi.

Yeni teknolojiler hayatımızı kolaylaştırsa da, bilişsel işlevler üzerindeki etkileri giderek daha belirgin hale geliyor. Araştırmalar, sosyal medyada aşırı ekran süresinin hem sözlü hem de bilişsel becerileri olumsuz etkileyebileceğini gösteriyor. 

Ekranlara maruz kalmak bilgiyi hatırlamayı zorlaştırıyor

Uzun süre ekranlara maruz kalmak, konsantrasyonu ve bilgiyi hatırlamayı zorlaştırıyor.

Dijital çağın, beynimizi derin düşünme ve sürekli odaklanma gerektiren görevleri gerçekleştirmekte zorlanacak şekilde yeniden yapılandırdığı düşünülüyor. Özellikle genç nesillerin ekranlara aşırı bağımlılığı, uzun vadede entelektüel potansiyellerini sınırlayabilir.

Bilişsel yeteneklerdeki gerileme yalnızca Amerika Birleşik Devletleri'ne özgü değil. 

OECD'nin 2023 raporuna göre, Amerikalı yetişkinlerin %34'ü en düşük sayısal beceri seviyelerinde puan aldı. Bu oran, bir önceki yıl %29'du. Benzer şekilde, diğer ülkelerde de yetişkinler temel matematik ve muhakeme görevlerinde zorluk yaşıyor.

Bu eğilimler, yalnızca okuma alışkanlıkları veya ekran başında geçirilen zamanla sınırlı değil. İnsanların bilgiye dijital cihazlar aracılığıyla kolayca erişmesi, derin düşünme yerine hızlı ve yüzeysel bilgilere güvenmeyi tercih etmelerine yol açıyor.

Bilişsel yeteneklerdeki bu değişim, teknolojinin hayatımızdaki rolünü yeniden değerlendirmemiz gerektiğini gösteriyor.