Hükümet yetkililerinin övünçle bahsettiği “asgari ücret bin Euro’nun üzerine çıkartıldı” söylemi her geçen gün biraz daha erozyona uğruyor. 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olan 37 bin 818 TL’lik net asgari ücretin dövizler karşısındaki kaybı yüzde 10’ü aştı.

KKTC Merkez Bankası’nın ay başları itibarıyla ilan ettiği efektif satış kurlarına göre yapılan hesaplamada, asgari ücretin Ocak ve Şubat ayını neredeyse kayıpsız geçtiği dikkati çekerken, Mart ayında, Türkiye’deki siyasi gelişmelerin de tetiklemesiyle büyük kayıplar yaşanıyor.

1 Ocak kurlarıyla “bin 025” (1,026) Euro’ya denk gelen net asgari ücret, 24 Mart itibarıyla 917 Euro’ya geriledi. 109 Euro’luk bu sert düşüş, yüzde 11’lik kayba denk geliyor. Aynı şekilde belirlendiği dönemde bin 069 (1,069) dolara karşılık gelen asgari ücret yüzde 7 kayıpla 996 dolara; 850 sterlinlik karşılığı da yüzde 10 kayıpla 768 sterline indi.

Bir yandan Türk Lirası’nın dövizler karşısında yaşadığı değer kaybı diğer yandan mal ve hizmet sunucularının TL’deki kaybı neden göstererek, iğneden ipliğe yapmaya başladıkları zamlar, asgari ücretin uğradığı erozyonu derinleştiriyor.

Özellikle son bir hafta içinde “dün aldığı malı bugün aynı fiyata satın alamadığını” söyleyen vatandaşlar, hükümetin zamlara dur demesi gerektiğini savunuyor.

TL NEREYE GİDER?

İktisatçı ve Eski TC Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Fatih Özatay, konuyla ilgili analizinde, siyasi kriz derinleşmezse dahi ekonomik senaryonun hiç de iç açıcı olmayacağını belirterek, Merkez Bankası’nın 20-25 milyar dolar döviz satmasına rağmen, kurun gözaltı öncesine kıyasla yüzde 3.5 oranında daha yüksek olduğunu kaydediyor.

Özatay analizinde, “eğer siyasi kriz derinleşirse, kur ve faizin sıçrayacağını ve ardı sıra enflasyonun yükseleceği” senaryosuna işaret ediyor.