Avrupa Birliği, iki toplumun ortak kullanacağı bir pandemi hastanesi inşa edemez miydi?

ads ads ads ads
24/09/2020

ads

Ali Baturay Ali Baturay


   Bazı okurlarımız diyor ki “Avrupa Birliği’nin (AB), Sınır Ötesi İşbirliği Programı (Cross-Border Cooperation Program) çerçevesinde Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumlara neden ortak bir pandemi hastanesi inşa etmesini gündeme getirmiyorsun?”

    Gündeme getirmek zor değil de böyle bir öneri yapsam, beni kim dinleyecek ki?

    Ben yine de yazayım, okurlarımızı kırmayayım…

    Bu konuya girmeden önce, Sınır Ötesi İşbirliği Programı’nın ne olduğunu anlatayım.

    Söz konusu program, AB üye devletlerinin sınır bölgelerini bir araya getiren ortak programları finanse ediyor.

    Sınır Ötesi İşbirliği Programı, sınır bölgelerinin gelişmesine ve komşu ülkeler arasında iyi ilişkiler kurulmasına katkı sağlayan önemli araçlardan birisi olarak gösteriliyor.

    Türkiye de AB’ye aday bir ülke olarak, başta Bulgaristan olmak üzere, bazı AB ülkeleri veya aday ülkelerle, bu türlü işbirlikleri yaptı. 

    Sınır ötesi işbirliği programları aracılığı ile özellikle Edirne ve Kırklareli illerinde yüzlerce proje gerçekleştirildi ve bu alanda bir kurumsal yapı oluşturuldu.

   Örneğin yine Türkiye, AB üyesi veya AB’ye üye toplam 10 ülkenin bulunduğu “Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı’nda (Black Sea Basin Cross-Border Cooperation Programme) yer aldı.

    Bu programlar, Avrupa Komşuluk ve Ortaklık Aracı (European Neighbourhood and Partnership Instrument - ENPI) tarafından finanse ediliyor.

     Pek çok ortalık programı var, şimdi bunları size burada tek tek açıklamayayım, kafanızda canlansın diye birkaç örnek verdim.

     Bazı duyarlı okuyucularımıza göre, Sınır Ötesi İşbirliği Programı çerçevesinde Kuzey Kıbrıs ile Güney Kıbrıs sınırına yakın bir yerde AB yardımlarıyla ortak bir pandemi hastanesi inşa edilebilirdi ve kuzey ile güney yönetimlerinin cebinden beş kuruş da çıkmazdı.

     Yine okuyucularımız, “Acaba böyle programlar olduğunu Kıbrıs’ta kaç kişi biliyor?” diye de soruyorlar.

     Belki gazete haberlerinden falan duyan olmuştur ya da AB’yi inceleyen, yapısını bilen kişiler bundan haberdardır.

      “Peki ülke yöneticileri bunu neden talep etmiyor?” diye soruyor okuyucularımız.

      Elbette Sınır Ötesi İşbirliği Programı çerçevesinde AB finansmanıyla bir pandemi hastanesi yapmak ya da buna benzer iki toplumun faydalanacağı projeler üretmek çok iyi olur.

      Covid-19’la mücadele ettiğimiz ortak vatanda, bundan daha güzel bir güven yaratıcı önlem olabilir miydi?

      Ancak araştırılması gereken bir konu var; bu program komşu ülkeler arasında uygulanıyor, AB ise KKTC’yi tanımıyor, Kıbrıs’ı bölünmüş değil, tek kabul ediyor.

      Pratik yaşama uymuyor, evet Kıbrıs diye bir ada vardır ama bölünmüştür de aynı zamanda.

      Yani pratikte öyle olmasa bile, AB’nin bakış açısına göre, kuzey ile güney komşu değil, tektir.

      AB, KKTC’yi tanımıyor ama Kıbrıslı Türkleri, AB vatandaşı olarak kabul ediyor.

      Kıbrıslı Türkleri, vatandaşı sayan AB, bazı yardımlarda da bulunuyor, yardım programları/ proje programları açıyor.

      Aslında ortada bir çelişki varmış gibi görünüyor ama AB bakış açısına göre bir çelişki yoktur, onlar yine Kıbrıs’ı tek görüyor ve Kıbrıslı Türkleri de vatandaşı saydığı için bazı katkılar yapıyor.

      Peki yine de Kıbrıslı Türklere yardım etmek için Sınır Ötesi İşbirliği Programı’nı devreye sokarlar mı?

      Biraz zor gibi görünüyor, çünkü bu program komşu ülkeler arasında imzalanıyor ve Anastasiadis Hükümeti, KKTC Hükümeti’ni tanımadığı için işbirliği imzalamaktan kaçınacaktır.

      Tabii ki amaç insana katkıysa, büyük yaralar açan Covid-19’la bir tür mücadeleyse, Kıbrıs AB’ye göre, insan odaklı tek ülkeyse, gelecekte ortalık kuracağı düşünülen Kıbrıslı Türklerle ve Kıbrıslı Rumlara, bu program çerçevesinde bir pandemi hastanesi inşa etmenin mutlaka formülü bulunur.

     AB katkılarıyla inşa edilip, ortak hizmet verecek bir hastane en güzel güven yaratıcı önlem de olur…

     Sakın bana, “Türkiye’nin yaptıracağı pandemi hastanesini yok sayıyorsun” ya da “değersizleştirmeye çalışıyorsun” demeyin, öyle bir amacım yok, onlara bu katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

      Bazı okurlarımız bu konuyu yazmamı istedi ve benim de ilgimi çekti.

     Kıbrıs’ta bir çözüme katkı yapacağını ve en değerli güven artırıcı önlem olacağını düşündüğüm için “iki toplumlu hastane” fikrini gündeme getirdim.

      Gerginliklerin gündemde olduğu, “kalıcı bölünmüşlüğe doğru gittiğimizin iddia edildiği” bu günlerde barışçıl, insani, hoş bir şeyler yazmak istedim, hayal gibi dursa da insanın içine bir ferahlık veriyor…   

 

24/09/2020 19:10
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS:
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.