Aybike Yektaoğlu yazdı: Cumhuriyetin Başı-II

Aybike Yektaoğlu'nun kaleminden...

ads ads ads ads
04/01/2020
HK

ads
Aybike Yektaoğlu yazdı: Cumhuriyetin Başı-II

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı 1985 anayasasına göre, 34 yıldır gücünü halktan alarak bu ülkenin en üst ve yetkili makamı olarak topluma hizmet etmektedir. Halk, 7. dönem Cumhurbaşkanı’nı 35. yılında 2020’nin ikinci çeyreğinin başında tekrar seçecek. Toplumu yönetmeye yetkili makamlar, topluma hizmet etme görevi ile o makamlara seçilirler. Cumhurbaşkanlığı makamı, bireysel çıkarını gözetenler veya “statükocu”lar tarafından, iç politikada vasıfsız, dış politikada da şerbetine göre vasıflı bir makammış gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Halbuki bu makam toplum liderliğinin yanında, hem iç hem de dış politikada yetkileri olan en üst düzey makamdır. Anayasaya göre Cumhurbaşkanı esasen yürütme görevinde yetkili olmasına rağmen, yasama kısmında ise onay verici makamdır. Cumhuriyet Meclisi’nin yaptığı, çalıştığı, düzenlediği, revize ettiği yasaları onaylayan bir makamın, iç politika ile ne kadar alakadar olması gerektiği aslında çok açıktır.

Günümüzde, çok az insan önüne gelen belgeyi okumadan imzalar. Devletin, ülkenin işleyişi için, toplumun sosyal veya insani haklarının evrensel bir şekilde gözetilmesi için yasalara ihtiyaç vardır. Cumhuriyet Meclisi’nde hükümeti oluşturanlar, halka ve anayasaya rağmen yasa yapıyorsa, Cumhurbaşkanlığı makamı bu yasanın içeriğinin uygunluğu için anayasadan yetki alarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilir. Yasa eğer anayasaya aykırı değilse, Bakanlar Kurulu’nu (veya Cumhuriyet Meclisi’ni) ikna edebilir ve yasayı Bakanlar Kurulu’nun “istemine” göre halkoylamasına sunabilir veya revizyon için tekrar Cumhuriyet Meclisi’ne gönderebilir. Geçmiş artık geride kaldı ve tarihi birçok hata yapıldı. Eğer anayasanın verdiği yetkiler göz önünde bulundurulsaydı, bugün sosyal ve ekonomik olarak kalkınmış bir devlet olarak 2020 yılını karşılayor olabilirdik. Halkoylaması bir seçme hakkı mı? Evet. Medeni ve gelişmiş bir şekilde yaşamaya ayak uydurmak için, dijital oylama opsiyonu ile halkın iradesini ortaya koyduğu ve daha demokratik bir ülkede yaşamak için hiçbir engel yoktur. İşte bu noktada, Cumhurbaşkanlığı makamı hem iç hem de dış politika anlayışını benimsemeli ve ekibini de o şekilde oluşturmalıdır. Dışta temsiliyet, içte halka hizmet görevi olmalıdır. 1. Cumhurbaşkanı’nın hem iç hem de dış politika ile haşır neşir olması, anayasayı bir hukukçu olarak en ince ayrıntısına kadar bilmesi, onun 22 yıl boyunca bu makamda kalmasını sağlayan etkenlerden biri olmuştur. İç politikada topluma yaptığınız dokunuşlar, dış politikada daha çok destek almanızı sağlar.

Cumhurbaşkanı anayasanın 4. Kısmında (yürütme) daha geniş ve kapsamlı bir şekilde tanımlanmıştır. Esas görevi olan yürütmede, bu ülke içerisindeki en istikrarlı makamdır. 5 yıl görev süresi, özel bir durum gelişmediği sürece bakidir. Nasıl seçileceği madde 99’da tanımlanmakla birlikte, en önemli niteliklerinden bir tanesi “(a) Milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmak”tır. Nedeni ise şudur: Cumhuriyet Meclisi’nde görev yapmış veya bu vasıflara nail olmuş her birey, yasamanın ne demek olduğunu bilmelidir. Geçmişe bakıldığı zaman, bu görevde bulunmuş kişilerin Cumhuriyet Meclisi’nde hem yasama hem de yürütme görevinde bulunmuş kişileri işaret ettiği, anayasanın içinde bariz bir şekilde nitelendirilmiştir. Halk esasen bu ve benzeri görevlerde bulunmuş ve gerekli vasıflara sahip kişileri seçmeyi de tercih etmektedir.

Her ne kadar algı yönetimleri ile “partisiz” veya “bağımsız” kişileri seçtiğimiz algısına kapılsak dahi, bugüne kadar her Cumhurbaşkanı olmuş kişinin bir veya daha fazla partide bulunduğu, geçmişin tozlu sayfalarında açık ve net olarak arşivlenmiştir. Cumhurbaşkanı veya Cumhuriyet Meclisini’ne seçtiğimiz her birey bir kesimi, bir fikri, bir oluşumu temsil etmektedir. Halkın çoğunluğu seçilecek kişinin iyi, dürüst, saygın olmasının yanında, alacağı görevi anayasa ve yasalardan aldığı yetki ile nasıl bir şekilde görev süresi sonuna kadar yerine getireceğine göre tercih yapmalıdır. Bu devlette, anayasa ve yasaların tanımladığı en istikrarlı makam olan Cumhurbaşkanlığı, sistem olarak oturan en yetkili makamdır. Emeklilik makamı gibi görülmesi bir algı operasyonu ve bazılarının işine gelen bir yansıtmasıdır. Aksi halde üç kez emekli olan 1. Cumhurbaşkanı, dört dönem Cumhurbaşkanı kalamazdı. Cumhurbaşkanı görev ve yetkileri arasında (madde 102); devletin ve toplumun birliği ve bütünlüğünü temsil etmesi, Cumhuriyet Anayasası’na saygıyı, kamu işlerinin kesintisiz ve düzenle yürütülmesi, anayasa ve yasalarla verilen diğer yetkileri kullanıp görevlerini yerine getirmesi tanımlanmıştır. Yani Cumhurbaşkanı’nın yetkiyi aldığı anayasanın ve yasaların kendisine görev biçtiği sınırlarda, iç politikada söz sahibi olması gerekliliği görev ve yetki olarak bu makamda açıkca tanımlanmıştır. Unutulmamalıdır ki, bu makam doğru tahlil edildiği sürece, Cumhuriyet Meclisi ile birlikte, halkın yararına ve refahına hem içte hem de dış politikada yapabileceklerinin sınırı yoktur.

Bu sebeple belki sözde değil özde çalışmayı öğrenen bir sistem oluşturabiliriz…

Önceki: Cumhuriyetin Başı-I (Yasama) (https://haberkibris.com/aybike-yektaoglu-yazdicumhuriyetin-basi-i-2019-12-26.html)

04/01/2020 10:52
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Aybike Yektaoğlu, haber, kıbrıs, kktc, yazı
MANŞETLER

HK KIBRIS

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.