Aybike Yektaoğlu yazdı: Cumhuriyetin Başı-III

Aybike Yektaoğlu'nun kaleminden...

ads ads ads ads
11/01/2020
HK

ads
Aybike Yektaoğlu yazdı: Cumhuriyetin Başı-III

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti anayasasına göre Cumhurbaşkanı asıl yetkisini anayasanın 4. kısım 1. bölümden alır. Cumhurbaşkanı’nın “yürütme” yetkisinin tanımlandığı bu kısım 6 bölümden oluşur. İlk dört bölümün birincisinde Cumhurbaşkanı’nın yürütme yetkisi, diğer 3 bölümdeyse yürütmede müdahil olduğu bölümler tanımlanır. Anayasada en üst mevki olarak tanımlanan bu makama seçilen bireyler, kesintisiz 5 yıllık süre ile görev yürütürler ve bu ülkedeki en istikrarlı makamda görevlerini ifa ederler. Yani halkın oylaması ile seçilen en istikrarlı makam Cumhurbaşkanlığı görevidir.

Anayasanın birinci bölümünde görev süresi ve seçilecek olan kişide aranan özellikler madde madde tanımlanmıştır. Buna göre millletvekili seçilebilme özelliklerine sahip, üniversite bitirmiş, 35 yaşını doldurmuş, Türk ana babaya sahip olan ve daimi ikametgahı en az 5 yıl Kıbrıs’ta olan her birey, Cumhurbaşkanı seçilebilir. Tabii bir de halkın Cumhurbaşkanı seçilecek olan kişilerde aradığı özellikler de algı olarak bilinçaltına yerleşir. Bu ülkede Cumhuriyet Meclisi’nde bulunmak, yürütme görevini alacak olan kişiye çok büyük avantajlar sağlamaktadır. Çünkü bu bireyler, özellikle yasamada üst düzey görevde bulunmuş ise, yürütme görevini nasıl yerine getireceğini bilecektir. Yalnızca dış politika ile değil iç politika ile ilgilenmek ve eşit düzeyde ağırlık vermek  5 yılın sonunda bu görevi devam ettirebilmenin en büyük avantajlarından biridir. Toplum hizmet gördüğü sürece, halk bu göreve tekrar seçmekten de geri durmayacaktır.

Anayasanın 10. maddesi, Cumhurbaşkanlığı görevini ifa edecek kişinin bir partiye bağlı olarak karar veremeyeceğini ve bağımsız olması gerektiğini tanımlar. Ama bu ülkede bu madde yalnızca yazıdan ibarettir. Çünkü bu kadar küçük nüfuslu bir toplumda, bunun olması asla mümkün değildir. Anayasa yazsa dahi. Geçmişte veya bugün her Cumhurbaşkanılığı görevi yapmış kişinin, daha önce kurulmuş Federe Devleti’nde veya Cumhuriyet’te bir partiye bağlı olarak seçilen kişiler olduğu bilinmektedir. Yasamada görev yapmış ve halk tarafından Cumhurbaşkanlığı görevi için oy verilen her aday, bir fikrin temsilcisidir ve bir partiden adaylığını koyarak yasama görevlerine seçilmiş kişilerdir. Bunun aksini iddia etmek de imkansızdır. Önemli olan yasamadan aldığı deneyimi ile yürütmede bulunacağı görevde, anayasanın verdiği yetkiler çerçevesinde bu görevi nasıl ifa ettiğidir. Çünkü Cumhurbaşkanı’nın görevi yürütme altında tanımlanmış olmasına rağmen, yasamada da birçok konuda onay mercidir. Yani iç politika ile içli dışlı olmak zorundadır.

Anayasanın 102. Maddesinde Cumhurbaşkanı görev ve yetkileri tanımlanır. Buna göre toplumun ve devletin birliği ve bütünlüğü ondan sorulur. Kamu işlerinin kesintisiz ve düzenle yürütülmesi, görev ve yetkileri arasındadır. Cumhuriyet Silahlı Kuvvetleri Başkomutanlığı’nı temsil eder ve anayasa ve yasaların verdiği diğer yetkileri kullanıp, görevlerini tarafsız olarak yerine getirmekle mükelleftir. Özetle yasamanın yürütülmesindeki görev kendisinde olmakla birlikte, yasama ile ilgili her konuya toplum ve devlet yararına müdahil olmak zorundadır. Anayasaya göre başbakan ve bakanlar ile imzaladığı kararnamelerden veya görevleri ile ilgili işlemlerden sorumlu olmasa dahi, vicdanen halka karşı sorumluluk almalıdır. Cumhurbaşkanı yürütmede görev alacak olan başbakan ve bakanlar kurulunu atayan kişidir. Madde 107’nin 4. fıkrasına göre gerekli gördüğü hallerde bakanlar kuruluna başkanlık edebilir.

Madde 111 Cumhurbaşkanı’na cumhuriyet güvenlik kuruluna başkanlık etme yetkisi verir.  Bu kurulda Cumhuriyet Meclisi Başkanı, Başbakan, “Savunma”, İçişleri ve Dışişleri Bakanları, Silahlı Kuvvetler Komutanı ve Emniyet Genel Müdürü’nden oluşur ve gündeme göre ilgili bakan ve kişiler de başbakanın istemi üzerine çağrılarak görüş alınabilir. Bu kurulun aldığı kararlar devletin ve yurdun güvenlik politikasının saptanması ve uygulanması ile ilgilidir.

Bugün bu ülkenin geçmiş tarihine bakıldığında, bu kurulun henüz bir kez dahi toplanıp toplanmadığı dahi bilinmemekle birlikte, sadece iki kez atanan Yüksek Yönetim Denetçisi Cumhurbaşkanı tarafından Cumhuriyet Meclisi onayı ile atanmıştır. Madde 117’ye göre Silahlı Kuvvetler Komutanı “olmayan” Savunma Bakanı’nın önerisi ve Bakanlar Kurulu kararı üzerine Cumhurbaşkanı tarafından atanır. Artık uygulanması rafa kalkan ama anayasanın 121. maddesince yetki verilen ve üst kademe yöneticiliği yapan kamu görevlileri atamasında 3’lü kararname uygulanır. Anayasa, Cumhurbaşkanı’nı attığı imzadan sorumlu tutmasa dahi, sorumluluğu halka karşı olan bir görevdir.

Anayasaya göre yürütme kısmında, ilk 3 bölümde Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkileri arasında tanımlanan birçok madde, yine yasama ile içiçe olup, Cumhurbaşkanı’na iç politika ile çok yakından ilgilenmesi gerektiğine dair açık bir şekilde mesaj vermektedir. Cumhurbaşkanı’nın yalnızca veya ağırlıklı olarak dış politikada değil iç politikada da kendi ekiplerini oluşturarak görev yürütmesi, hem toplumu hem de devleti rahatlatacak ve raydan çıkmış bir sistemi iyileştirmeye merhem olacaktır. Bu elbette ki doğrudan müdahale ile değil, toplumun yararına ve devletin çıkarına, destekleyerek ve yardımcı olarak gerçekleştirilebilir...

Devamı: Cumhuriyetin Başı-IV

11/01/2020 16:03
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Aybike Yektaoğlu, haber, kıbrıs, kktc, yazı
MANŞETLER

HK YAŞAM

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.