Ayla Kahraman yazdı: Alfa kuşağı ve onlara kucak açan ebeveyn

YAYIN TARİHİ:
ads ads ads
08/02/2025

Ayla Kahraman yazdı: Alfa kuşağı ve onlara  kucak açan ebeveyn

      X, Y, Z kuşakları derken, milenyumun ilk on yılından sonra doğan çocukların “alfa kuşağı” olarak adlandırılmaya başladıklarının uzun zamandır farkındayız.

      “ALFA” sözcüğü artık iddialı ve sakız gibi her yöne çekilebilecek bir kavram gibi görünüyor.  Yunan alfabesinin ilk harfidir ve matematikten, biyolojiye, fizik bilimine; doğa bilimlerinden, edebiyata, günümüz dijital dünyasına kadar sızan bu sözcük; binlerce yıllık deneyimi ile, kavram ve düşlerdeki canlandırmalarla yetinmeyip günümüz ilişkilerine baskıcı veya tuhaf veya komik veya çıkmaz sınırlar koymaya başladı.

      Y ve Z kuşağı dediğimiz kişiler şimdi alfa kuşağına ebeveynlik yapmaya çalışıyor. Ebeveyn, alfa kuşağına merhaba derken, onlar arzu, istek ve beklentilerini en doğal hakları olarak peş peşe sıralıyor gibi bir durum var ve gerçekten de anne baba olmak hiç bu kadar zor olmamıştı.

      Çocuk yetiştirme düzeninde ebeveynin rolünü tartışmaya gerek yok. Mesele, çocuklarımız ile aramıza giren dünyayı tanımadaki yetersizliğimizi fark etmekte yatmaktadır. Bilişim, iletişim, dijital falan çağında yaşıyoruz ve onlar konuşmadan önce bu dünyayı yönetmeyi ve bu dünyanın içinde bağımsız bir başka dünya oluşturmayı başarıyorlar. Yönettikleri veya yol göstericileri olan bu dünyada, akranları ile ortak bir dilleri, beklentileri var. Kapıları kapalı ve kişisel haklarının ve arzularının sınırsızlığı konusunda etüt yapıyorlar. Bir önceki kuşağın ebeveyn ilişkileri ile bu kuşağınki arasında bir benzerlik yoktur. Ebeveyn bu nedenle ne yapacağını bilemiyor.

      Eskiden, çocuğunuzun bilgisayarda oynayacağı oyuna karar vermek için öncelikle oyunu öğrenin derdik ve bu bile ebeveyne zor gelirdi. Hızlı değişime ayak uydurmak, yeni nesil dışındaki herkes için zordur. Üstelik ebeveyn, duygusal, yasal bağlarla evladına bakmakla sorumlu görür kendini ve bu görevini yapmaktan kaçmaz. Onu, en iyi şekilde yetiştirmek, büyütmek ve toplumsal düzene emanet etmek hedefindedir.

      Alfa kuşağı için de ebeveyni bunu ister.

      Evet, ebeveyn ile çocuk arasındaki uçurum oldukça geniş görünebilir ama bu; ebeveynin en kıymetli varlığı ile bağ kurma girişimine engel olmayacaktır.

      Evet farkındayız, alışılagelmiş iletişim tarzımız yeni kuşak için geçerli değildir. Yeni nesil, her nesil gibi kendine özgüdür ve bu kimlik gelişimlerini, büyüme ve yetişkin olma süreçlerini alışılmış olanın dışına çıkarmaktadır. Bu durumda, ebeveynin çocuğuna yaklaşım biçimi değişmelidir. Ebeveyne düşen, bu değişimi nasıl yapacağına çocuğunu tanıyarak başlamasıdır. Çocuklarımızı kendi uzantımızın bir parçası olarak görme devri sona ereli çok oldu.

      Düşünün ki konuşurken kullandığı sözcükler Türkçe ama anlamakta zorlanıyorsunuz. Veya sosyal yaşam kurallarına aykırı sözcükler, çocuğunuz ve arkadaş grubu için sınırlarınızın ötesine geçmiş. İlk defa duyduğunuz ve anlamını öğrendiğinizde, dudak uçuklatan sözcükler de cabası.

        Bunların yanında, özellikle çocuğunuzda sizin “bencillik” olarak değerlendirdiğiniz kendi gereksinimlerine yönelik bir ayırt edici algı merkezi var. “Bana ne. Bana bakmak ve istediklerimi yapmak zorundasın. Beni dünyaya getirdiğine göre bu senin görevin” mantığını anlamanız yetmez; asırlardır süregelen çocuk yetiştirme düzenini başarı ile gerçekleştirmeniz gerekir.

      Onlar önde gidiyorlar ve tanımadığımız bir dünyadan çok fazla etkileniyorlar. Ancak bu, onların bizi sevmediğini, istemediğini, bizim duygusal cömertliğimize gereksinimleri olmadığını göstermez. Aksine bu çocuklar, her devrin çocukları gibi, ebeveyne isyan etse de onun ayak izlerini bir şekilde takip edecektir. Duygusal yakınlık ve aidiyet; öncelikle anne babanın verdiği çok önemli bir gereksinimdir ve alfa kuşağı dediklerimiz için bu her zamankinden daha değerlidir.

      Sevginizi ve onlara inancınızı sarsmadan, yanlarında olmak ve yönlendirme görevinizi başarmak zorundasınız. Onları ve sizin olmadığınız o dünyayı anlamaya çalışın. Güven vermekle yetinmeyin. Yaşadığınız gerçek hayatın çocuğunuzda merak ve ilgi uyandırmasını sağlayın. Gerçekleşmesi mümkün olmayan beklentileri ile sizi köşeye sıkıştırırken siz onlara kaçtıkları dünyanın renklerini göstermelisiniz. Acı ve tatlı renklerini. Ve çocuğunuzun size yönelik duygusal şiddetine fiziksel gücünüz ile karşılık vermeden bunu başarmalısınız.

      Bunlar zor, biliyorum. Ama sizlerin çocuklarınız için çok önemli bir denge taşı olduğunuzu da biliyorum. Bunu çocuklarınız da biliyor. Siz yoksanız, o “alfa” dünyaları çöker. Siz var olun, yanlarında olun. Şiddete şiddetle değil; yanlışa doğrulukla yanıt verin. Özel yaşam sınırlarını ihlal etmenize çok kızarlar, bilirsiniz. Ancak yasa, çocuğunuzu yetişkin yaş olarak gördüğü zamana kadar korumanızı emreder. Kalbiniz ise, ömrünüz boyunca çocuklarınızın yanında olacaktır. Bütün imkânlarınız ile.

      İşte bu nedenle, Alfa kuşağı denilen yeni neslin, sürünün -yani içinde yetiştikleri ailenin- başına geçip istediği gibi davranabileceği illüzyonunu geldiği yere göndermeyi başarmanız gerek: Gerçek dünya, gerçek insanlar ve yaşadıkları. Sorumluluk, görev ve haklar üçlemesinin önemi, aile olmanın en önemli doyurucu ve koruyucu saklı cennet olduğu… bunlar da ebeveynin onarıcı, yapıcı alet edevatı.

      Sorumluluk, görev ve haklar üçlemesi; hepimiz için geçerlidir. Biri olmazsa öbürü de olmaz. Bunun çocuğunuza ödül veya rüşvet vererek görevlerini yapmasıyla bir ilişkisi yoktur. Aksine, abartılı ödüller ve ödül sanılan rüşvetler; çocuğunuzu efendi sizi de hizmetkârı yapabilir. Bu; çocuğun alfa illüzyonunu besleyen bir yenilgidir. Mesele, ortak duygu ve dilde buluşmak ve bizi yabancı kılan yeni oluşumlarının ne olduğunu anlamakta yatmaktadır. Her kuşak bir önceki kuşaktan farklı değerlere hatta sözcüklere sahip olarak gelir. Sokrates’in iki bin beş yüz yıl önce fark ettiği gibi, “şimdiki gençleri anlamak” her zaman zor olacaktır.

      Bilirsiniz, aynı takımdaysak, ya hep beraber kazanırız veya kaybederiz.       

Kaybetmeyelim. Ne onları ne de ebeveynin saklı cennetini.

YAYIN TARİHİ:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad ad
TAGS: Ayla Kahraman
MANŞETLER

HK KIBRIS

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.