Ayla Kahraman yazdı: Sevgililer günü ve “küçük” şeyler

YAYIN TARİHİ:
ads ads ads
14/02/2025

Ayla Kahraman yazdı: Sevgililer günü ve “küçük” şeyler

 

      Çoğumuzun bildiği gibi, 14 Şubat 270 yılında Aziz Valentin idam edilir. Nedeni çok acıdır. Sevgilileri evlendirmekle suçlanmaktadır. Çünkü imparator savaşacak erkekler istediğinden aile ve aşk hayatını yasaklamayı uygun bulmuştur.

      Tarihten bugüne aşka yönelik engellemeler, kültürel, siyasal nedenleri arkasına almış olsa da çiftler birbirlerini bulmaya ve dünya aşkla dönmeye devam ediyor. Elbette ilişkiler değişiyor, sevenler değişiyor. Beklentiler de öyle.

      Aşkın tarihine bakarsanız asırlar önce erkek egemen dünyanın erkeğe ve kadına kestiği roller belirgindi ve evlilik ilişkisinde aşkın varlığı söz konusu bile değildi. Aşk toplumsal sınıfın bazen orta ve genellikle alt tabakalarında yaşama şansı bulurmuş sadece. 1597’de Shakespeare’in ünlü Romeo ve Jüliet’i seçkin aileler arasındaki kan davasını ve Juliet’in başka bir asille evlendirilmesi konusuna dayandırılır ve hazin bir sonla biter.

      Bizim kültürümüzde de Leyla ve Mecnun, Aşk-ı Memnu, Kürk Mantolu Madonna ve daha niceleri bulunur. Efsanelerde de aşkın dayatılan sistemle savaşını izler dururuz.

      Nihayetinde aşk var ve belli ki insanlar yaşadıkça varlığı devam edecek. İnsana ve zamana göre değişecek ancak değişmeyen bir özü kuşaktan kuşağa aktarılacak.

      Sevgilinin sevildiğini hissettirecek küçük şeylerin; ilişkinin itici gücü, özü olduğunu düşünürüm. Reklam bombardımanındaki pırlantaların, tatil önerilerinin değil de aidiyet duygusunu besleyen, aşktaki duygusal iletişimi güçlendiren küçük şeylerin etkisi daha güçlü gelir bana.

      Sevgilinin sevgili olduğunu hissettirecek küçük şeyler, büyük adımlar ve büyük kalpler ister. Ben bu konuda hem düşündüm hem de yazdım ve sordum. Genç aşıklar ile konuştıum. İlişkisi yıllarla sınanan çiftlere de sordum. Doğrusu bilmediğimiz hiçbir şey duymadım. Ama unuttuğumuz pek çok şeye denk geldim.

      Sevginin gösterisi söz konusu ise; sevilen, düşünüldüğünü hissetmek ister. “Ben O’nun için değerliyim, önemliyim.”  Âşık için küçük nüanslar önem taşır. Tavuğun neresini yemeyi sevdiğinin önemsenmesi bile, sevilene iyi ve değerli hissettirir. Veya düşünün ki, sevgili son telefon konuşmanızdan sonra size “sesin moralsizdi, sana sevdiğin çikolatayı aldım. Çiçek aldım, neşelen diye. Yemek pişirmek benden bu gece.”

      Aşk, gül bahçesindeki dikenlerden korunmak da ister. Sevgiliyi savunma durumuna sokmak, sorgulamak yerine; hislerini, duygularını anlamaya çalışmak ve kendi hislerini “ben” diliyle iletmek, dikenlerin bazılarını yok edebilir. Suçluluk duygusu aşkın düşmanıdır. Minnet de öyle. Bunlar güllerin dikenleridirler.

      Anlaşılmak ne kadar güzel bir armağan ve besleyici bir kuvvet değil mi? Yanına sevdiğinizi anlamaya çalışma çabanızı da ekleyiniz.

       Küçük şeyler ama büyük etkiler.

       Einstein’in mutluluk denklemini de duymuşsunuzdur: Gerçeklik-beklentiler=Mutluluk

Benim için bunun tamamına katılmak pek de mümkün değil. Bilimsel geçmişimiz kadar dünyanın geleceğine de odaklanmış teorilerine minnettarız ama aşk bir denklemden daha fazlası gibidir. İyileştiren ilişkiler istiyoruz biz. Çünkü her zamankinden daha yalnızız ve paranızı, pırlantalarınızı şöminede yakarak ısınamazsınız.

       Aşk zorlukları sever. Zorluklarda güçlenir ve beslenir. Zorluklar beklentiler ve gerçeklik arasındaki savaştan çok daha fazlasıdır, yukarıda yazdığım gibi. Değerli ve ait hissetmek, düşünülmek, zor durumlarda bile anlaşılmak ve anlamak kıymetli armağanlar olduğu gibi ilişkiyi güçlendirir ve zamana karşı zafere taşır.

      Günümüzde aşk; geçmişe göre daha özgürdür ve daha iki kişiliktir. Bu bir şanstır ve aynı zamanda önemli bir sorumluluktur. Çünkü aşkı yaşamayı öğrenmek diye ciddi bir sorun çıkar karşımıza. İlişkileri sürdürme becerimizin sınavlarını da unutmamak gerek. Yani sadece sevmek yetmez. Ayrıntılardaki küçük şeyleri donanarak, sarılın birbirinize ve aşkınızı dillendirin.

YAYIN TARİHİ:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad ad
TAGS: Ayla Kahraman
MANŞETLER

HK KIBRIS

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.