İHALELERDE YAPILAN VURGUN, MÜNHALSİZ İSTİHDAMLAR, LİYAKATSIZ ATAMALAR, BAĞIŞLANAN VERGİLER VEYA TOPLANMAYAN VERGİLER… TAMAMI SENİN PARAN KARDEŞİM

AZ SAYIDA MEMUR ÇOK İŞ YAPIYOR. KAMUDA ARTIK KİM HANGİ DAİREDE BELLİ DEĞİL. YÜZLERCE KAMU ÇALIŞANI HER GÜN CAFELERDE, CADDELERDE... DENETİM KALMADI, KAMU ÇÖKTÜ

PEKİ SEN VATANDAŞ OLARAK NE YAPACAKSIN? AĞZINA BİR PARMAK BAL ÇALMALARINI MI BEKLEYECEKSİN? YOKSA HAKKINI ARAYACAK MISIN? KARAR SENİN!

Bu kadar yolsuzluk, hırsızlık ve arsızlığın yaşandığı bir ülke. Rüşvet kamuda sıradan bir hale gelmiş. Liyakat sahibi insanlar itilip kakılıyor. Kamu çökmüş. İş yapamaz hale gelmiş. İstihdamların tamamı torpil üzerine kurulmuş. Yollar karanlık, yollar çukur…

Okullarımız dökülüyor. Mağusa Hastanesi dışında tek bir hastaneyi dahi tamamlayamadık. Girne Hastanesi döküm saçım, Güzelyurt Hastanesi döküm saçım. Kanser hastalarını dahi her üçbeş ayda bir ilaçsız bırakıyoruz aynı SORUNLAR defa defa yaşanıyor, tedbir alınamıyor…

Niyetim memlekette yaşanan tüm olumsuzlukları alt alta dizmek değil. Beni esas üzen bu kadar dibe batmış bir ülkede vatandaşın sessizliği. Her ne yaşıyorsak bu umursamazlık ve vurdumduymazlığın büyük bir etkisi var. Hani derler ya, her halk hak ettiği gibi yönetilir…

Geçmişte de bu ülkede siyasetçi eliyle büyük vurgunlar oldu. İhalede yolsuzluklar oldu. Haksız istihdam, liyakatsız atamalar, evet evet hepsi oldu. Tamamında yapılan eleştiriler fayda sağladı. Ya hatadan dönüldü, veyahutta iktidar kendi içerisinde hesabını sordu…

Peki ya şimdi? Oluk oluk para akıyor. Siyasi partilerin başkan ve yöneticileri iş takipçisi oldu. Yabancı yatırımcı adı altında, kim olduğunu ne olduğunu bilmediğimiz bir çok insan rüşvetle hükumete her istediğini yaptırıyor. Yerli yatırımcı sorunlarla boğuşuyor. Peki parti tabanlarında bir tepki var mı? Yok…

Neden yok? Çünkü sistem böyle kurulmuş. Herkes sırasını bekliyor. üç beş ayda bir bakan değişiyor, her bakanla birlikte bürokratlar değişiyor. Kim hangi dairede çalışıyor belli değil. Kamu çalışanlarının önemli bir bölümü görev yerine dayı gitmiyor…

Sosyal medya paylaşımlarına bakın. Mesai saatleri içerisinde kafeler, restaurantlar, sahiller kamu çalışanlarıyla dolu. Bir denetim var mı? Dairelerin neredeyse tamamında az sayıda memur çok iş yaparak sistemi ayakta tutuyor. Ve bu olağan bir hal almış durumda…

Sistem devletten eşek yüküyle maaş çeken ama taş üstüne taş koymayanları beslemekle meşgul. Kamuda verimliliğin artmasına yönelik en ufak bir siyasi kaygı gördünüz mü? Göremezsiniz. Neden? Çünkü kamuda istihdam edilenlerin önemli bir bölümü iş yapsınlar diye istihdam edilmedi…

Neden istihdam edildi? Kurultayda oy versin diye. Milletvekilligi seçiminde kendisine imtiyaz sağlayan siyasetçiye destek olsun diye. İki yılda 500 münhalsiz istihdam yapıldı. Ne iş yapıyor bu 500 çalışan? Bana 500 personel verin kamuyu ayağa kaldırayım…

Çok merak ediyorum? Türkiye’den gelen yetkililer bunları bilmiyor mu? Hepsini biliyor. Bizim uyanıklar, “Türkiye iktidarda bizi istiyor” klişesine sarılmış durumda. Tamam, Türkiye iktidarda sizi istesin. Ne iş yapıyorsunuz? Elinizden tutan mı var?

Bakınız, KKTC bütçesi ile açılan son üç kamu ihalesine dikkat. Alsancak Yolu, Girne Hastanesi, Girne Antik Liman. Başka bir şey söylememe gerek var mı? Tamamı yarım yamalak, geneli problemli. Siyasilerin kendi arasında bitmeyen kavgalar. Bu ihaleler halimizi anlatıyor…

Örnekler artırabilirim. Hiç gerek yok. Lafın tamamı aptala söylenir. İhalelerde yapılan vurgun, münhalsiz istihdamlar, liyakatsız atamalar, bağışlanan vergiler veya toplanmayan vergiler… Tamamı senin paran kardeşim. Daha ne kadar seni soymalarına izin vereceksin?

Bizler gazeteci olarak doğru bildiklerimizi anlatmaya, “belki siyasetçiler utanır da vazgeçer” demeye devam edeceğiz. Peki sen vatandaş olarak ne yapacaksın? Ağzına bir parmak bal çalmalarını mı bekleyeceksin? Yoksa hakkını arayacak mısın? Karar senin!