Aziz Nesin’in hayatından bir kesit

ads ads ads ads
13/10/2017

ads

Ahmet Okan Ahmet Okan


1967 yılında bir ziyaret için Moskova’da bulunan Aziz Nesin yurda dönüşünde polisler tarafından tutuklanır.

Evinde aramalar yapılır.

Nesin’i evinde Mustafa Kemal’in fotoğrafları vardır ama polisin gözü kalpaklı fotoğrafına takılır.

O anı Aziz Nesin anlatıyor:

“Polislerin biri, Mustafa Kemal’in Kurutuluş Savaşı sırasında çekilmiş, kalpaklı, çerçeve içindeki camlı resmini alıp bana gösteriyor:

-Aziz Bey, Atatürk’ün niçin başka resmi değil de bu? Bu daha güzel resmi mi?

Bunu soranın kendince anlamlı bir soruşu var.

-Ne demek istediğinizi anlıyorum. Bu resimde Mustafa Kemal’in Lenin’e benzediği dedikodusunu anlatmak istiyorsunuz…”

Aynı sorgulamada şöyle bir diyalog daha geçer:

“-Aziz Bey, evinizi eskiden arayan polislerle şimdikiler arasında fark var mı?

-Var, diyorum, eskiden babamın sakallı resmini Lenin’in resmi sanıp almaya kalkışmışlardı…”

1950’li ve 60’lı yıllar Türkiye’de komünist avının yapıldığı yıllardı.

Dahası, yazarlar, “yeni Türkçe” kelimeler kullanıyorlar diye, horlanıyorlardı.

Bütün bu olup bitenlerde CHP’nin tek parti döneminin de payı vardı kuşkusuz.

Aydınlar o dönemde de tutuklanıyor, içeriye atılıyorlardı.

Dünyada ün kazanan Aziz Nesin gibi bir yazar, tek parti döneminde de, daha sonra çok partili döneminin DP’li iktidarlarında da, ve 27 Mayıs askeri müdahalesinin ardından da her dönem her renkten siyasal iktidarlar tarafından tutuklanıp içeriye tıkılan bir kişiydi.

Vatan millet adına bugün dönen dolaplar, o dönemlerde de dönüyor, hedef tahtasına aydınlar alınıyordu.

Basın yine ikiye ayrılmıştı.

Muhalif basın, iktidar yanlısı basın.

Bu çerçevede aydınlar komünist avının menzilindeydiler.

En büyük tehlikenin “komünizm” olduğuna inandırılmıştı ahali.

Bu yüzden bu damgayı yiyenler güneş yüzü görmüyorlardı neredeyse.

Aynı sorgulamada polisle arasında geçen bir başka konuşmayı Aziz Nesin şöyle anlatıyor:

“Masanın üstünde Lenin’in yabancı dilde kitapları var. Bunlardan birini alıp adını okudular: ‘Dünya İşçileri Birleşiniz!”

-Birleştirsinler de bizi kessinler… dedi.”

Komünizm düşmanlığı ve komünist avı Amerikan-İngiliz patentli uluslararası bir projeydi.

Her aydın, her düşünür potansiyel komünist sayılıyordu.

Aziz Nesin olayında, yazarın Türkiye Komünist Partisi (TKP) ile ilişkisi olduğu iddiasından hareketle kanıtlar aranıyordu.

Halbuki Aziz Nesin’in söylediklerine göre, TKP onun “polis ajanı” olduğu yolunda söylentiler ortaya atıyormuş.

Nazım Hikmet bile bu dedikodulara inanmış bir ara, ama ondan sonra buna itibar etmemiş.

Nazım’ı hastanede ziyaret eden Aziz Nesin bu konu ile ilgili şunları söyler:

“…Nazım, kendiliğinden bu konuyu açtı. Belli ki bu söylentilere inanmış olmaktan üzüntülüydü.

-Niçin böyle şeylere aldırıyorsun, dedi, boşver, senin için çıkarılan dedikodular hiç olmazsa memleket içinde kalıyor. Bir zamanlar benim için yazılı raporlar gönderdiler dünyanın her yerine…

O tutuklamada Aziz Nesin hakkında delil bulunamamış ve serbest bırakılmıştı…

Aziz Nesin yaşıyor olsaydı, muhtemelen ilerlemiş yaşına rağmen yine tutuklanıp içeriye tıkılacaktı…

Bu sefer de imamlar tarafından…

13/10/2017 11:23
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Aziz Nesin’in hayatından bir kesit, Ahmet Okan
MANŞETLER

HK Ahmet Okan

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.