Babalar ve Çocuklar
12/09/2024
İrfan Gündüzler
Bu kitabı bilir misiniz? Ortaokulda babam bir satıcıdan Rus klasikleri serisini satın alıp eve getirmişti. İlk dikkatimi çeken kitap bu olmuştu.
Babalar ve Çocuklar, Türkçe'ye "Babalar ve Oğullar" olarak çevrilen, İvan Turgenyev'in 1862 yılında yayımlanan ve Rus edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen bir romanıdır. Roman, kuşaklar arasındaki çatışmayı, toplumsal değişimleri ve insan ilişkilerini derinlemesine ele alır.
İki seneyi aşkın bir süredir babayım. Annelerin hakkını da verelim ama babalık zor meslek. Bir çocuğa hayatı öğretmek, hayatı yeniden keşfetmek büyük mesele. Şimdiden kuşak çatışması yaşamaya başladık bile.
Oysa benim için dünya, onun etrafında dönüyor. Onun küçük elleriyle bana sarılışı, o masum gözleriyle bana bakışı, tüm hayatıma anlam katan anlardan sadece birkaçı.
Beni hayatta tutan, ona verdiğim sözler, onun geleceğine dair kurduğum hayaller. Bütün mücadelem, onun daha iyi bir dünyada büyümesi için.
Ama işte tam da burada içim öfkeyle doluyor. Bir çocuğa nasıl zarar verilebilir? Nasıl olur da o masum varlıklar, şiddetin kurbanı olabilir?
Her şiddet haberi yüreğimi kanatıyor, çünkü bir baba olarak artık daha derinden hissediyorum; bir çocuğun gözyaşı, dünyanın en ağır yüküdür.
Her çocuğa yapılan kötülük, yalnızca bir bireyin değil, insanlığın ortak suçudur. Çocuklar, korunması gereken kutsal emanetlerdir, geleceğimizin umududur.
Ancak bazıları için bu umut zamansız sona eriyor. Tıpkı Narin Güran gibi... Henüz 8 yaşındaydı, hayatının baharında. Masumiyetin simgesi, daha oyun çağında bir çocuktu.
Ancak o da şiddetin kurbanı oldu, vahşice hayattan koparıldı. Bir baba olarak içim sızlıyor, bir insan olarak ise öfkeden deliye dönüyorum. Bir çocuğun gülüşünü, geleceğini, hayallerini elinden alabilecek kadar karanlık bir dünya kabul edilemez.
Narin Güran’ın masum gözleri, hepimizin vicdanına kazınmalı. O, sadece bir çocuğun kaybı değil, hepimizin ortak acısıdır. Çocuklarımızı koruyamayan bir dünya, çocuklarımızın sesini susturan bir toplum olmamalıyız. Narin’in anısı, tüm çocukların daha güvenli ve sevgi dolu bir dünyada büyümesi için bizlere bir çağrı olmalı.
Çünkü her çocuğun gülüşü, bir umuttur. Ve hiçbir umut, zamansız solmamalı.
- İfade Özgürlüğüne Darbe: Gazeteciler Hapiste Olmamalı
- Dün dündür, bugün bugün
- Bu halk ne yiyecek?
- Olayın Sorumluları Sadece Yargı Önünde Değil, Toplum Vicdanı Karşısında da Hesap Vermeli
- Adana kebabı mı? Şeftali kebabı mı?
- ''Beni Türk doktorlarına emanet edin''
- Ne zaman akıllanırız?
- Çocuklara ve gençlere göre bir şehir...
- Yatırım Tavsiyesidir: KKTC’de Milletvekili Olmak
- Ekonomiyi, maaş artışları mı bitirecek, yoksa kötü yönetim mi?
- TÜM YAZILARI için tıklayınız