''Bak gör muhalefeti gene yeneceyik''
23/12/2022
Cenk Uzunoğlu
Son dönemde “bunu da mı yaşayacaktık” diye yapılan eleştiriler karşısında UBP’lilerin cevapsız kalıp yutkunduğunda can simidi olarak sarıldığı lakırdı bu.
Unutulan ise UBP’nin muhalefeti yenmek için kurulmuş bir parti olmadığıdır. Düşünülmesi ve sorulması gereken de UBP muhalefeti yendiğinde ülkenin talihinin değişip değişmediğidir.
Partiler üstü bir şekilde bu ülkenin kurulmasında emeği olanlara ve buna inananlara karşı sorumlu olunduğu unutuldu.
Yakın geçmişte skandal niteliğinde olanlar saymakla bitmez. Skandalların ötesinde son dönemde bizi biz yapan değerlerde yapılan tahribata karşı UBP tabanı sessiz durmaya devam etti. Bazıları kendi zenginleşmeleri için fırsat bilerek sessiz kaldı. Hadi onların “duygusal” bir sebepleri var! Ama ya geriye kalanlar daha neyi görmeyi ve duymayı bekliyorlar?
Siyasetin tepesi, içinde Atatürk’ün olmadığı garip bir milliyetçilik ve laiklik anlayışının takipçisi ve adada demografinin değişiminin köprüsü olmaya başladı.
Vatan sevgisi ile harmanlanmış siyasi sorumluluk bilinci yerini teselli haline gelen “muhalefeti yeniyoruza” devretti.
Kestirmeden söyleyelim. UBP amacını unuttu.
Unuta unuta en sonunda UBP’nin kuruluşunun temelinde harcı olan Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği en nihayet “yapılan bu fedakarlıklar bugün yaşananlar için yapılmadı” diye hatırlatıverdi.
Bununla da kalmadı. İki okka bal ile yenilemeyecek ve bir yerde de hem bu partiye gönül veren hem de toplumdaki sessizlerin sesi olarak “sizden utanıyoruz ve hakkımızı helal etmiyoruz” diye de ekledi.
“Devletin tepesindekiler birilerine yaranma derdine düştüler” diye de final yaptı.
İçeriden birilerinin bunu yüksek perdeden söylemesi ve piknik ateşini yakması lazımdı. Parti tabanının gerisi uyurken ya da uyur gibi yaparken Şehit olanların ağırlığı geride bıraktıkları ailelerinin üzerinde dayanılmaz bir yük oldu.
Ey UBP sizin yenmek zorunda olduğunuz muhalefet değil. Çok şey sıralanır ama yenmek zorunda olduğunuz ille de federal devlet yoluyla çözüm yapmaya mecbur olmadığımız yönünde tüm toplumun takdir edeceği devlete kök saldırmaktı. Davranışlarınızla inandırıcı olmaktı. Toplumda bu yönde yaptıklarınız ile 50 yılın sonunda partiler üstü bir çekim gücü yaratmaktı. Siz esas olarak muhalefeti yenip kuruluş amacınıza mağlup oldunuz da farkında değilsiniz.
Şimdi Şehit Aileler ve Gaziler adına bunları söyleyen kişiyi hedef tahtasına koymak birine karşı çıkarken diğerini savunur duruma düşme hatasına bizi düşürmesin. Bu konu öyle o kadar basit değildir.
Muhalefetin durumu da ortada. Onlarda da umut yok. İki yazı önce yazdık. Merak eden baksın okusun. ”UBP muhalefetin seçim kazanması için daha ne yapsın!” diye muhalefetin durumunu da mealen özetledik. Hem iktidar hem de muhalefete bakınca Kıbrıs sorununu da içine alacak şekilde yepyeni bir siyasi anlayışa uygun eylem planı ve bununla örtüşen yetkinlikte bir siyasi yapılanma tek çıkış yoludur.
Bunun için rahmetli aile büyüklerinin canlarını feda ederek Kıbrıs Türkü adına geçmişte yarattıkları farkı onları temsilen kurulan derneğin bugün muhtıra niteliğinde yaptığı çıkış ileriye yönelik umudun piknik ateşi olmuştur.
Umutsuz durum yoktur. Umutsuz insanlar vardır. Bu son çıkış ufak da olsa umutsuzluğa kapılmışlara umut oldu.
- Denetim ve kontrol yarattığı algı kadar güçlüdür!
- Varlığımız var ağırlığımız yok siyaseti!
- İlk adım atılsa…
- İç siyasetteki “egemenler” onurlu çıkış kapısını bulabilir mi?
- Ara çözüm denense nelere yol açar?
- Başarının resmini hangi olguların oluşturacağı bellidir ama…
- Kıbrıs üzerinden ''milliyetçilik'' daha ne kadar sürdürülebilir?
- İngilizce veciz bir kelimenin düşündürdükleri
- Gönülden geçeni değil rasyonel olanı konuşabilmek
- Konjonktür neyi işaret ediyor?
- TÜM YAZILARI için tıklayınız