Bal, Propolis, Polen ve Arı Sütü Faydaları? Bal İle Hazırlanan Şifalı İlaçlar

ads ads ads ads
01/10/2019
HK

ads
Bal, Propolis, Polen ve Arı Sütü Faydaları? Bal İle Hazırlanan Şifalı İlaçlar

Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Bal yiyin, zira içinde bal bulunduğu için, meleklerin rahmet dilemediği hiçbir ev yoktur.” “Her sabah bal şurubu içenler hasta olmaz. Benim nazarımda, bal gibi şifa yoktur” buyurmuştur.

Balın Faydaları

  • Bal mide ve bağırsak bozukluklarına iyi gelir;
  • mide ve onikiparmak bağırsağındaki ülserlerin ve dış yaraların kapanmasını sağlar.
  • Romatizma, kalp, akciğer, karaciğer ve cilt hastalıklarına iyi gelir.
  • Damar sertliği, sinir hastalıkları ve kansızlığa faydalıdır.
  • Bal hem kabızlığı gideren, hem de ishali durduran bir ilaçtır.
  • Bal yemek insanı gençleştirir, dinç tutar.

Şifalı özelliklerinden dolayı, bebeklerden yaşlılara kadar her yaş grubu için gerekli bir besin maddesidir.

Hakiki bal kovandan alındıktan, yaklaşık 4-5 hafta sonra kristalleşmeye başlar. Donmuş balın kristalleri incedir. Büyük kristalli balın kalitesi düşüktür. Bazı bal türleri kristalleşmeyebilir.

En kıymetli bal ilkbahar ve yazın alınan baldır. İlaç olarak kullanılacaksa bu balın tercih edilmesi gerekir.

Balın kullanımı ve faydaları

  • Bir nohut tanesi kadar propolis ve aynı miktarda balmumunu, bal ile birlikte çiğnemek, ağız ve burun damarlarındaki tıkanıklıkları giderir.
  • Varis yaralarına, kangren yaralarına, ağız yaralarına, çıbanlara, ciltte oluşan iltihaplı yaralara bal sürmek şifalıdır.
  • Bal, göze ve göz yaralarına merhem, ağız temizleyici ve damar açıcı olarak da kullanılır.
  • Kulağa eşit miktarlarda bal ve ılık suda eritilmiş kaya tuzu damlatmak kulağı iltihaptan temizler.
  • Bademcikler şiştiğinde ağızda bal tutmak faydalıdır.
  • Bal, uykusuzluğun en iyi ilacıdır.
  • Şekeri yüksek olan hastalar da, bir çay kaşığından başlamak şartıyla, her gün 1 tatlı kaşığından bir çorba kaşığına kadar bal tüketebilirler ve hakiki bal tedavisiyle bu hastalıktan kurtulabilirler.

Bal, yemek ile birlikte veya yemekten hemen sonra yenirse, tüm şifa özelliğini kaybeder, alerjik etki yapabilir. Balın fazlası şişmanlatır, tembellik yapar, uykuyu artırır.

Şifa amacıyla bal tüketmek isteyen, her sabah veya akşam aç karnına 1 çorba kaşığı bal yiyebilir. Ancak bu bal bir öğün yerine geçer, yani ardından yemek yenmez. Balla birlikte su içmede bir sakınca yoktur.

Bir diğer seçenek de, sabah ve akşam yemekten önce birer tatlı kaşığı bal yemektir. Birkaç günü sadece bal ile geçirmek isteyen ise, günde 100-150 gr. bal yiyebilir.

Her gün bal yiyenin günde 1 çorba kaşığından fazlasına veya başka tatlılara ihtiyacı yoktur. Balı parmakla veya tahta kaşıkla yemek sünnettir.

Bal buzdolabında değil, serin ve karanlık bir yerde saklanmalıdır. Bal cam veya tahta kap içinde ağzı sıkıca kapatılarak, sahip olduğu şifa özelliğini kaybetmeden senelerce saklanabilir.


Bal Besin Değerleri

Balın terkibinde; % 18 su, % 40 meyve şekeri (fruktoz), % 34 üzüm şekeri (glikoz), %0,4 diğer şekerler, % 0,3 protein, %7,1 madeni tuzlar mikroelementler, fermentler, vitaminler ve diğer maddeler bulunur.

Bal, laboratuvarlarda, bu terkibe göre glikoz ve fruktoz oranı belirlenerek basit bir şekilde test edilir. Genellikle, balda glikoz ve fruktoz oranı normlara uygunsa diğer maddeler de mutlaka normlara uygundur.

Ancak bugün bu test önemini yitirmiştir. Çünkü Türkiye’de artık bal aroması kullanılarak, genetiği değiştirilmiş mısırdan elde edilen glikoz ve fruktoz ile üretilen karışımlar bal olarak piyasaya sürülmektedir.

Bu sahtekarlığı ispat etmek çok zordur, çünkü Türkiye’de, bu alanda yeterli sayıda ve nitelikte laboratuvar ve uzman yoktur.


Bal İle Hazırlanan Şifalı İlaçlar

  • 1 kilo tereyağı, su içinde 5-10 dakika kaynatılır, su üzerine çıkan tereyağı toplanır ve 500 gr. bal ile karıştırılır. Yara, egzama ve yanıkların üzerine sürülür. Aynı karışım kahvaltıda ekmekle de yenebilir.
  • 3 yemek kaşığı papatya 500 gr. sıcak suya konur ve 1 saat demlenmeye bırakılır. 40 dereceye kadar soğuduktan sonra süzülür ve 3 yemek kaşığı bal ilave edilir. Anjin, ağız, dil, mide ve bağırsak yaralarında kullanılır (gargara yapılır, içilir, lavman yapılır).
  • 1 çorba kaşığı bal, 1 bardak elma suyu içinde eritilir ve her sabah aç karnına içilir. Özellikle karaciğer hastaları için çok şifalıdır.
  • 10 gr. kaya tuzu 50 gr. ılık su ile eritilir. Sonra bu tuzlu sudan gerekli miktar alınır ve aynı miktar bal ile karıştırılır. Sabah-akşam kulaklara 7-8 damla ılıştırarak damlatılır. Orta kulak iltihabı, mantar ve kulak uğultusuna iyi gelir.
  • Ceviz yaprağı çay gibi demlenir ve süzülür. 40 dereceye kadar soğuduktan sonra bal eklenir. Her gün çay gibi içilirse, vücuda kuvvet ve canlılık verir.

Ballı Sarımsaklı İlaç

  • 10 tane limonun suyu, tahta havanda dövülmüş 10 baş sarımsak ve 1 kilo bal karıştırılarak cam kavanoza konur.
  • Ağzı 3 kat pamuklu bezle kapatılır, karanlık ve serin bir yerde 7 gün bekletilir.
  • Yedi gün sonra süzerek veya süzmeden kavanozun kapağı kapatılır ve buzdolabında muhafaza edilir.
  • Yıllarca saklanabilir, ne kadar uzun kalırsa o kadar kuvvetlenir.
  • İlaç bitene kadar her gün aynı saatte aç karnına 4 çay kaşığı yutulur.
  • Her defasında ağza 1 çay kaşığından fazla almamak ve hemen yutmadan, ağızda dağılması sağlanacak şekilde dolandıra-dolandıra eritmek gerekir.

Çünkü önemli olan ilacın mideye gitmesi değil, ağızdaki kılcal damarlar tarafından emilmesidir.

Bu mükemmel ilacın, bu şekilde tüketilmesi kalp ve beyin damarlarını temizleyerek açar.

İçilerek tüketildiğinde ise mide ve 12 parmak bağırsağı ülserine, midedeki H. Pylori enfeksiyonuna son verir.

Bu kür, sağlıklı olanların hastalanmaması, hastaların ise tedavisi için yılda bir defa kullanılabilir.

Aynca 40 yaşın üzerindekiler her türlü hastalıkta bu ilacı kullanabilirler.

NOT: Limon suyu yerine sirke de kullanılabilir.


Polen

Tek başına da çok kıymetli bir besin olan polen arı kovanlarından alındığında tüm hastalıklarda iyileşmeyi kolaylaştırır.

Arıların enzimiyle karışan polen alerjik olamaz. Küçük, büyük, yaşlı, genç, hasta veya sağlıklı herkes polen kullanabilir. Yetişkinler 1 çay kaşığı, küçükler ise yarım veya çeyrek çay kaşığı poleni aynı miktarda balla ve ılık su ile karıştırarak ömür boyu yılda bir defa 1 aylık kürler uygulayarak tüketmelidirler.

  • Polen taze olmalı ve sabah aç karna alınmalıdır. Üzerinden bir sene geçince tüm faydalı özelliklerini kaybeder, alerji yapabilir.
  • Polen, buzdolabında saklanmalı ve kuru olmalıdır, çünkü nemden bozulabilir.
  • İçinde bulunan yaklaşık 27 madde (natrium, kalium, çinko, bor, kalsiyum, titan, krom, baryum vb.) su ile kimyasal bağlantıya girerek, sağlık için zararlı hale gelebilir.
  • Polen kullananlar protein içeren besinleri (et, yumurta, peynir, balık) azaltmalıdır, çünkü polen de bol miktarda kıymetli protein vardır.

Arı Sütü

Arı sütü romatizma, hormon dengesizliği, kansızlık, halsizlik, saç dökülmesi, akciğer, kalp, mide ve bağırsak hastalıkları gibi birçok hastalığa karşı kullanılır.

Arı sütü B1 VitaminiB2 Vitamini , B3 Vitamini , B6 Vitamini , B12 Vitamini , C Vitamini, H Vitamini (biyotin), PP (niyasin), E vitaminleri, aminoasitler ve organik asitler içermektedir. Arı sütü buzdolabında saklanır.

Arı Polenini Kullanma Metotları

  • 10-20 mg arı sütü sabah-akşam aç karnına dilin altında eriyinceye kadar tutulmalı, hemen yutulmamalıdır. Yutulursa, şifalı özelliklerini midede kaybeder. Veya
  • 10-20 mg. arı sütü 10-30 gr. bal ile karıştırılır ve sabah-akşam ağızda eritilip yutulur. Veya
  • 1 tatlı kaşığı taze öğütülmüş çörek otu, 20 mg. arı sütü, 30 gr. bal karıştırılır ve sabah-akşam aç karnına ağızda eritilerek yutulur. Bir ay devam edilir. Bu işlem salgı bezlerini temizleyip dengeli çalışmalarını sağlar.

 


Propolis

Propolis, arı kovanlarında bulunan kahverengi bir zifttir. Propolis, yüksek antimikrobiyal ve bakterisid etkisinden dolayı anjin, diş eti hastalıkları, dış ve iç yaralar, yanıklar, egzama, mantar, basur, tüberküloz, frengi, kemik hastalıkları ve benzeri hastalıkların tedavisinde kullanılır.

Propolis Kullanma Metotları

  • Nohut büyüklüğündeki propolisi eriyinceye kadar ağızda tutmak veya sakız gibi çiğnemek anjine, diş eti hastalıklarına, kemik erimesine, diş ağrısına, mide, ağız ve dil yarasına iyi gelir.
  • 1 kilo tereyağı emaye bir kapta kaynatılır, 80 dereceye kadar soğuyunca içine parça-parça kesilerek 100-200 gr. propolis eklenir. Bir kaba 80 derece sıcaklığında su konur ve içine tereyağ ve propolisin bulunduğu diğer kap konularak 20-30 dakika karıştırılır. İç hastalıklarında ve iç yaralarda sabah aç karnına 20 gr. yutulur. Cilt hastalıklarında cilde ve yaralara sürülür. Bu karışımı sağlıklı insanlar da kahvaltıda ekmeğe sürerek ve bitkisel çayla tüketebilir.
  • Propolis ısıtılarak siğiller üzerine konur ve iyice bantlanır. Siğiller diplerinden çıkıp düşünceye kadar bekletilir.

Propolis buzdolabında, serin ve karanlık yerde yıllarca saklanabilir, şifalı özellikleri kaybolmaz, hatta durdukça artar.


Meyve ve Sebzeler

Çiğ sebze ve meyvelerin hazmı kolaydır ve sağlıklı beslenme için yeterlidir. Taze meyve ve sebzelerdeki su organik asit vitamin ve mikro elementler vücut için arındırıcı ve şifa vericidir.

Pişirilen sebze ve meyveler, suyunu, organik asitlerini ve proteinlerinde ki doğal yapıyı kaybederek vitaminlerden yoksun kalır. Ancak kuru sebze ve meyveler hemen hemen taze taze sebze ve meyvelerin özelliğini taşır.

Bu sebeple kuru meyveleri kaynatarak komposto yapmak yerine, kuru meyveyi 4 – 7 saat suda beklettikten sonra, önce suyunu içmek, sonra meyvesini yemek daha faydalıdır.

Yemekten sonra yenen meyve hazmolmadan mayalanır, ispirto, sirke asidi, gaz oluşturarak bir çok hastalığa, hatta siroza sebep olur. Meyve mutlaka yemekten ayrı olarak veya yemekten önce yenmelidir. Salata yemekten önce ve yemekle beraber tüketilebileceği gibi, yemekten sonra da yenmesinde bir sakınca yoktur.

Meyve ve Sebzeler kabuk ve çekirdekleri ile yenmeli

Meyve ve sebzeler kabuğu soyulmadan birkaç çekirdeğiyle yenmelidir. Karpuz, limon gibi meyvelerin az da olsa bir miktarını kabuğuyla yemek faydalıdır. Balkabağı, patates, patlıcan, kırmızı pancar gibi sebzeler fırında veya közde kabuğuyla pişirilir

Katı meyve ve sebzeler sıkılırken de mutlaka kabuğu ile sıkılmalıdır (elma, havuç vs.)

Meyvelere şeker, süt veya tuz eklenmez. Birkaç farklı çeşit meyve de birlikte yenmez.

Ancak aynı cinsten olanlar, mesela portakal, greyfurt, limon ya da vişne, kiraz gibi meyveler birlikte yenebilir. Yalnız, aynı cinsten olup da rengi farklı ise (mesela kırmızı ve yeşil elma) birlikte yenmemelidir, gaz ve şişkinlik yapar. İki farklı meyve ancak 30-60 dakika ara ile yenebilir.

Peygamberimiz (s.a.v.) taze hurmayı kaymakla, kuru üzümü ise ekmekle yerdi. Sağlıklı olanlar, çilek ve hurmayı kaymakla, muzu balla yiyebilir.

Rafine edilmemiş, katkısız undan, doğal maya ile yapılmış ve tandırda pişirilmiş ekmek, nar veya üzümle yenebilir. Meyve sularını veya meyveleri birbiriyle karıştırmak ancak bu konuyu bilen bir hekimin tavsiyesiyle mümkündür.

Meyve ve Sebzeler Mevsiminde Yenilmeli

Mevsiminde yenen meyve ve sebzelerin iyileştirici özelliği vardır fakat mevsimi dışında yenen meyve ve sebzeler hastalığa sebep olabilir. Mesela, buzdolabında dondurulduktan sonra oluşan kimyasal değişikliklerden dolayı kavun, elma veya armut mayalanarak alkol, sirke veya aseton üretir.

Sindirim ve metabolizmanın bozulmasına, bağırsaklarda aşırı gaza neden olabilir. Ya da uzun zaman saklanan meyve ve sebzelerde birikmiş olan tarım ilaçları parçalanırsa, bu yeni oluşum eskisinden daha da tehlikeli olabilir.

En sağlıklı meyve ve sebze en yakın bahçeden gelen ve en taze olandır. Bir ekolojik ortamda faydalı olan meyve veya sebze başka ekolojik ortamda yaşayan biri için beklenen faydayı sağlayamaz, çünkü insan ekolojik çevresi ile bir bütündür.


Kurutulmuş Meyveler ve Kuruyemişler

Meyveleri kuruturken renklerini korumak, bozulmayı önlem ve güve böceklere karşı korumak amacıyla Sodyum Sülfit kullanılır, bu konuda yapılan araştırmalarda besin yoluyla sodyum sülfit almanın, öğrenme ve hafıza bozukluğuna sebep olduğu, beyin fonksiyonlarına zarar verdiği ve zamanla bu zararın daha da büyük boyutlara çıkmasının kaçınılmaz olduğu tespit edilmiştir.

Kimyasal maddelerle kurutulan meyve ve kuru yemişlerde canlı kurt bulmak mümkün değildir. Çünkü ilaçlanan meyveye hiç bir hayvan, kuş, kurt, böcek ve sinek, hatta mikrop dokunmaz.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kurtlanan hurmayı ayıklayıp yerdi.

Kaynak Kitap: Dr. Aidin Salih – Gerçek Tıp Yitik Şifanın İzinde

 


Dr. Aidin Salih Kimdir?

Lugansk, Ukrayna’da Tıp Fakültesini bitirdi. Sovyetler Birliği’nde yıllarca tıp doktorluğu görevini yürüttü. Daha sonra Taşkent Devlet Üniversitesi’nde Biyoloji bölümünden mezun oldu. Ayrıca Uluslararası Alternatif Tıp Okulu’nu bitirdi.

Biyoloji diploma tezi ‘Yabani Hayvanların Fizyolojisi’ üzerineydi. 30 yılı aşkın bir zamandır aldığı çok yönlü eğitimlerle insan ve hayvan hastalıklarının sebeplerini inceledi.

İslam Tıbbı, Tıbb-ı Nebevi konusundaki alimlerin ve eski hekimlerin tecrübelerinden ve bilgilerinden yararlandı. Tedavileriyle binlerce insanın şifa bulmasına vesile oldu. Bu çerçevede geliştirdiği tıp yaklaşımını anlattığı “Gerçek Tıp – Yitik Şifanın İzinde” isminde bir kitabı bulunuyor. 40 yaşında müslüman olan Salih, 9 Kasım 2014’de İstanbul’daki evinde hakkın rahmetine kavuştu.

Kaymak:Bal, Propolis, Polen ve Arı Sütü Faydaları? Bal İle Hazırlanan Şifalı İlaçlar

01/10/2019 08:58
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Bal, Propolis, Polen, arı sütü, haber, kıbrıs, Polen ve Arı Sütü Faydaları? Bal İle Hazırlanan Şifalı İlaçlar
MANŞETLER

HK MAGAZİN

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.