ÜLKE YÖNETİLMEDİĞİ İÇİN İSTEYEN İSTEDİĞİ ÜRÜNE İSTEDİĞİ FİYATI VEREBİLİYOR… DEVLET KURUMLARI KÖTÜ YÖNETİMLERE VE ÇIKARCI YÖNETİM KURULU ÜYELERİNE TESLİM… BAŞBAKAN İSTERSE, HEMEN DÜZELİR… İSTERSE…

PAHALILIĞIN TEK NEDENİ OLUR… TALEP ÇOK ÜRETİM AZ… O ZAMAN DERHAL İTHAL PATATES… HEMEN… 150 TL NEDİR ARKADAŞ? HAYIR, TARIM BAKANLIĞI NE İŞE YARAR? TÜK HEMEN DEVREYE GİRMELİ… SORUN PATATESİN FİYATI DEĞİL, BU HALKIN ENAYİ YERİNE KONMASIDIR

Piyasada satılan bazı ürünlerin pahalı olmasını anlarım. Özellikle akaryakıt ve elektrik gibi.., Kamunun kötü yönetildiği alanlarda, kötü yönetimin fahiş fiyat artışlarına neden olduğunu hepimiz biliyoruz. Ve bu kötü yönetimin faturasını halk olarak biz ödüyoruz

Örneğin elektriğe ödediğimiz para… Bu faturalar normal değil. Yalnızca elektrik kurumu yönetimine bakarak, hangi ehil ellere teslim edildiğini analiz edersek aslında, neler yaşadığımızı anlarız. İşin ehli olmayan tipler, vatandaşın başına çorap örüyor

Mesela Başbakan, kendisine bağlı olan bu kurumda piyasada enerji şirketi bulunan kişilerin yönetimde yer almasına göz yumuyorsa… Yasaya rağmen, Başbakan, müsteşarları, KıbTek yönetimi bunu görmezden geliyorsa, elbette biz ağır fatura ödemeye devam edeceğiz. Niyet önemlidir

Akaryakıt fiyatları da daha düşük olabilirdi. Neden? Akaryakıta indirim olarak yansıtılması gereken miktarlar, fiyat istikrar fonu üzerinden kamu maliyesine gidiyor. Yoksa Maliye nasıl maaş ödeyecek? Bütçe açığının önemli bir bölümü halkın cebinde olması gereken paradan karşılanıyor

Dediğim gibi üzerinde uzun uzun konuşabiliriz ama, akaryakıtın ve elektriğin neden pahalı olduğu belli. Kötü yönetim. Ülkeyi yönetenlerin niyetlerini anlamamız açısından kamu kurumlarına, onların yöneticilerine, yöneticilerin liyakat ve özel sektördeki iş ilişkilerine bakmamız yeterli

Peki ya, et, süt ürünleri neden bu kadar pahalı. Ülkemizde üretilen peynir ta Hollanda’dan gelen peynirden daha pahalı. Allahın patatesi 150 Türk Lirası bandında satılıyor. Bunu yalnızca girdi maliyetlerinin çokluğu ile açıklayamayız. İşin içerisinde fırsatçılık olduğu da aşikar

Patatesin kilosu, bizim ülkemizde 150 Türk Lirası. Bunu yazarken dahi tüylerim diken diken oluyor. Öfkem kabarıyor, yaşadığımız ve bize dayatılan bu düzene isyan ediyorum. Yani siz istediğiniz gibi kötü yöneteceksiniz, bu halk da her şeyin bedelini ödeyecek. Akıl alır gibi değil

Arkadaşlar bu kötü yönetim ve kötü yaklaşım yalnızca hane halkının mağduriyet yaşamasına neden olmuyor. Bu ülkede işletmeler batıyor. Zaten enflasyon almış başını gidiyor. Zaten döviz karşısında korumasız. Zaten faiz oranları işletmeler için resmen cinayet niteliğinde…

Bunun üstüne bir de kötü yönetim ile yüz yüzeyiz. Piyasanın ucuzlamasına dair en ufak bir politika yok. Ekonomi hızla Güney Kıbrıs’a kayıyor. Bir yıl önce kuzeyden alışveriş yapan Rumlar, restoranları dolduran, otelleri dolduran, marketleri dolduran Rumlar, ortadan kayboldu

Ülke ekonomisinden güneye kayan kaynak hesaplanabilir bir kaynaktır. Peki ülkeyi yönetenlerin böyle bir derdi var mı? Hani liyakat dedim ya, aklıma ekonomiye atanan müsteşar’ın liyakati geliyor. Ya o adam mimar, mimarlık da yapamamış, UBP’ye sığınmış. Makam sahibi şimdi

Başbakan Ünal Üstel ülkenin geldiği durumu artık idrak etmeli. Ve üzülerek söylüyorum ki bu bakan ve bürokrasi kadrosu ile ülkenin yönetilmesi mümkün değildir. Her alanda işler artık daha kötü bir durumdadır. Ve düzelmesi için siyasi irade yeterlidir. Başbakan isterse düzelir…

NOT: ÜLKEDEKİ NİŞ ÜRÜNLER VARKEN İTHALATA KARŞIYIM. PATATES GİBİ… ZEYTİN GİBİ… HARUP GİBİ… ET GİBİ… AMA BU BİRİLERİ FIRSATÇILIK YAPACAK ANLAMINA DA GELMİYOR… İNSAF…