BAŞBAKAN, MALİYE VE EKONOMİ BAKANLARINA AÇIK MEKTUP...

DOĞRU OLANI YAPMAK, "TC- KKTC" TARİHSEL BAĞLARI İÇİN ÖNEMLİDİR. DOĞRU, RASYONEL, ULUSLARARASI NORMLARA UYGUN OLANLARI YAPMA ZAMANI. TÜRKİYE'Yİ BEKLEME, KORKMA, ÜLKENİ SEV, GEREKİRSE TÜRKİYE'YE ÖRNEK OL...

Kuzey Kıbrıs Türk cumhuriyeti ekonomi politikaları Türkiye’deki ekonomi politikalarından bağımsız düşünülemez. Türk Lirası kullanımından kaynaklı ciddi bir sorun yaşıyoruz. Bu sorunun adı enflasyon. Üstelik Türkiye’deki enflasyon oranında en az %30-40 daha fazla

KKTC ekonomisinin bir yılda %120 ulaşan enflasyonla mücadele etmesi mümkün değil. Bu alım gücünün düşmesi demek, piyasadan Kıbrıs Türk alıcıların çekilmesi demek, istihdamın yavaşlaması demek… bunun üstesinden gelmenin yolu akılcı ekonomi ve maliye politikalarıdır

Türkiye’de Mehmet Şimşek ile birlikte yeni bir dönem başlıyor. Bunu bizzat Mehmet Şimşek’in kendisi anlatıyor. Şimşek’in anlattıkları içerisinde çok ciddi saptamalar, maliye politikalarında çok ciddi değişimlerin olacağı görülüyor. Peki KKTC buna ayak uydurabilecek mi?

Bizim ülkemizde her şeyden önce bilgili ve birikimli insanların hızlı bir beyin fırtınası yapması gerekiyor. Uygulanabilir kararlar alması, bunları hayata geçirmesi, hepsinden de önemlisi uygulanabilir kararları hayata geçirmesi gerekiyor. Devamında güçlü bir denetim mekanizması

Dünden beri Mehmet Şimşek’in söylediklerine takıldım. Her şeyden önce son derece cesur açıklamalar. Türkiye siyasetinde uzun dönemdir alışık olmadığımız açıklamalar. Mevcut ekonomi politikalarını reddediyor, gerçekçi ekonomi politikalarına vurgu yapıyor

Açıklamalarının içerisinde, Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk döneminde uygulanan ekonomi ve maliye politikalarına ciddi eleştiriler var. Mevcut şekilde devam edilemeyeceğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Devamında önemli bulgular ortaya koyuyor

Örneğin, mevcut politikanın rasyonel olmadığını söylüyor. Uluslararası ekonomi normlarına uygun olmadığını söylüyor. Şeffaf ve tutarlı ekonomi politikasına vurgu yapıyor. Yani bundan önceki politikalar şeffaf olmadığı gibi tutarlılığı da sorgulanabilir politikalar

Başka ne diyor Mehmet Şimşek? En can alıcı cümle şudur: Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında seçeneği kalmamıştır. Bu çok ciddi bir özeleştiridir. Hele son cümle: Kurala dayalı öngörülebilir bir Türkiye ekonomisi özlenen refahın anahtarıdır

Bunlar ciddi açıklamalar. Peki ülkemize dönelim. Neden Mehmet Şimşek’in söylediklerini önemsiyorum? Çünkü bozulan ekonominin düzelmesinde en önemli etken saptamadır. Maalesef bizim ülkemizde Şimşek’in söylediklerinin yarısı dahi tartışılmıyor

Tartışılmama nedeni ülke siyasetinin içerisine düştüğü haldir. “Ya para gelmezse”, “ya Türkiye yetkilileri kızarsa” diye diye ülkede ekonomi politikası kalmadı. Nüfus politikası zaten tartışılmaktan korkulan bir konu. Nüfusunu bilmeyen bir ülkenin planlama yapması ise imkansız

Türkiye yeni döneme işinin ehli bakanlarla devam ediyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Maliye Bakanı bizim odaklanmamız gereken iki bakan. Biri planlamacı, diğeri maliyeci. Kısa dönemde gelecekle ilgili çok önemli şeyler söylediler

KKTC’ye yapılan en büyük kötülük geçmiş dört yılda oldu. Mali disiplin bozuldu, bütçe disiplininden çıkıldı, performansa dayalı mali yardım rafa kalktı. Bu ilk etapta iyilik gibi görünse de, aslında geçmiş on yılda yaratılan mali başarı, dört yılda çöpe atıldı

Lafı fazla uzatmanın gereği yok. Kendi ayakları üzerinde duran, yüksek enflasyona karşı vatandaşın alım gücünü koruyan, yatırımcısını artan döviz kurları karşısında çaresiz bırakmayan bir mali yapıya ihtiyacımız var. Mevcut tabloda bunu başarmak imkansız. Rotasız bir gemide gidiyoruz

Karar vermemiz gereken nokta burasıdır. Ekonomisi gelişen, aynı zamanda demokrasi de güçlenen bir ülke olacak mıyız, yoksa günübirlik kararlarla rüzgâr nereden eserse da oraya doğru savrulacak mıyız? Başarabiliriz ama her şeyden önce bu ülkeyi sevmemiz gerekiyor