Baybars: Özel hayatın gizliliğiyle ilgili yasa, gazetecileri susturmak için yapılmadı

ads ads ads ads
12/06/2021

ads
Baybars: Özel hayatın gizliliğiyle ilgili yasa, gazetecileri susturmak için yapılmadı

Halkın Partisi (HP) milletvekili Ayşegül Baybars, “rüşvetle vatandaşlık verilmesi konusundaki ses kaydı” olayında “özel hayatın ihlali” olmadığını belirterek, polisin “Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası” ve “Bilişim Yasası” konusunda eğitime ihtiyacı olduğunu söyledi.

    Baybars, “Ortaya çıkan ses kaydının üç gazeteciye suç oluştuğuna inanmıyorum. Günün sonunda dava okunmadan konunun kapanabileceğini düşünüyorum” dedi.

     Ayşegül Baybars, “Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası, gazetecileri susturmak ve haber özgürlüğünü kısıtlamak için yapılmadı. Yasa, insanların özgürce yaşama hakkını ilgilendiriyor” diye konuştu.

    Ayşegül Baybars, Haber Kıbrıs Web TV’de yayınlanan Markaj programına katılarak, Ali Baturay’ın sorularını yanıtladı.

 

“KKTC’de de mevzuata saygı gösterilmelidir”

 

   Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı’nın, Türkiye’den hibe edilecek jeneratörlerle ilgili yaptığı açıklamaları eleştiren Baybars, “İyi niyet var diyerek yasalar çiğnenmemeli. Bakan Arıklı’nın, ‘Türkiye’den hibe jeneratörler için ayak yapıyoruz, neden sorun ediyorlar’ şeklindeki açıklamasına ‘özrü kabahatinden büyük’ diyorum. Evinize su deposu ayağı mı yapılıyor? 2.5 milyon TL’lik bir rakamdan söz ediyoruz. Pazarlık usulü ile hibe olduğu söylenen jeneratörler gerçekten hibe mi değil mi o ayrı bir konu. ‘Jeneratörlerin hibe edilmesine Türkiye mevzuatı izin vermiyor, bu nedenle çözüm bulmak için çalışma yapılıyor’ deniliyor. Bizde de mevzuat var ama o mevzuata uymuyorlar, ‘boş verin iyi niyetle iş yapalım’ deniyor. O zaman herkes istediği kuralları koysun, ona göre davransın anarşinin önü açılasın” dedi.

“Yasa, gazetecileri susturmak ve haberözgürlüğünü kısıtlamak için yapılmadı”

   Vatandaşlıklarla ilgili ortaya çıkan ses kaydına ve kaydı yayınlayan gazeteciler hakkında soruşturma açılmasına değinen Baybars, “Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası, gazetecileri susturmak ve haber özgürlüğünü kısıtlamak için yapılmadı. Yasa, insanların özgürce yaşama hakkını ilgilendiriyor. Özel hayata sadece 4 duvar arasında yaşananlar değil, iki kişi arasındaki konuşma, telefon ve bilgisayardaki bilgiler de giriyor” diye konuştu.

“Özel hayatın ihlali yok, ortada rüşvet olayı var”

   Özel hayat ile basın özgürlüğünün çatıştığı durumlar olduğuna işaret eden Baybars, “Hukuk olarak

kabul ettiğimiz ‘Avrupa İnsan Hakları’ için içtihat kararları var ancak bu yasa haberleşmeyi ve özel hayatı tam karşılamıyor. Ses kaydı olayında ise özel hayatın ihlali yok. Ortada rüşvet olayı var” ifadelerini kullandı.

“Polisin eğitime ihtiyacı var”

   Polisin “Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası” ve “Bilişim Yasası” konusunda eğitime ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Baybars, “Son dönemde bu konularda yaşanan olaylarda artış var. Ortaya çıkan ses kaydının üç gazeteciye suç oluştuğuna inanmıyorum. Günün sonunda dava okunmadan kapanabileceğini düşünüyorum. Mahkeme teminat şartlarını ağır koydu. Telefona el koyma var. Ancak bu durum gazetecilerin suçlu olduğunu göstermez” dedi. 

“Karar yazılırken, ifadeler ve emareler inceleniyor”

   Polis ve savcılıkta bekleyen dosyalar ve geciken adaletle ilgili konuşan Baybars, “Mahkemeler duruşma bittikten sonra karar için ‘süresiz ertelenir’ diyor. Karar yazılırken, ifadeler ve emareler inceleniyor. Ülkedeki suç olaylarına bağlantılı olarak yargıç sayısının belirlenmesi gerekir” diye ifade etti.

 

“‘Ne yapılacak diye sorunca ‘gülümsemeyle’ yanıt veriyorlar”

 

   Yüz yüze eğitime başlanamamasına değinen Baybars, “Eğitim Bakanına ‘Öğretmenleri aşılamayı ne zaman tamamlamayı düşünüyorsunuz ve tamamlayamazsanız okulların açılmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?’  diye sordum. Bana, ‘Çalışmalar devam ediyor’ dedi. Başbakan ise ‘rahat olun gereken yapılacak’ diyor ‘ne yapılacak diye sorunca ‘gülümsemeyle’ yanıt veriyorlar” dedi.

 

“Yüz yüze eğitim önemli”

   Okulun öğrencilerin sosyalleşmesi açısından da çok önemli olduğuna vurgu yapan Baybars, Eğitim Bakanlığı’nın “olağanüstü hal” var diye rahata yatmaması gerektiğini ifade etti. Baybars, “Bakan beceriksizliğini gizlememelidir. Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin okulların nisan ayında açılabileceğine dikkat çeken açıklamaları vardır” diye konuştu. 

“Bakanlıklar karıştı diye hareket etmemek lazım”

    Bakanların uzman olmadıkları alanlarda görevlendirildiği sorusunu yanıtlayan Baybars, “Başbakan hükümeti kurarken bakanları uzmanlık alanları dışında görevlendirdiyse, bakan görevi kabul etmeyebilirdi. Bakanlıklar karıştı diye hareket etmemek lazım. Elini taşın altına koyduysa yapmalıdır” şeklinde konuştu.

 

“Özele tarihi eser verme niyeti kötü değil ancak yasalar engel”

   Devlete ait eski eserlerin müze açacak özel sektöre sergilenmesi amacıyla vermek istemesini değerlendiren Baybars, eski eserlerin korunması konusunda eksiklikler olduğuna değindi. Depolarda bekleyen eski eserler olduğunu, devletin yeni müzeler açmasının arzu edildiğini ifade eden Baybars, ancak müze açmak kadar yönetmenin de önemli olduğunu, bugün bile önemli tarihi mekanların pazar günleri ziyaretlere kapatıldığını kaydetti. Personel istihdam edilerek, müzelerin ve tarihi mekanların haftanın yedi günü ziyarete açık olması gerektiğini belirten Baybars, özele eski eserleri vermek yerine kamu özel ortaklığıyla müzeler işletilebileceğini vurguladı. Turizm Bakanlığının, özel müzelere tarihi eser verme isteğinin kötü niyetli bir yaklaşım olmadığını ama yasaların buna engel olduğunu göz ardı etmemek gerektiğini kaydetti.

12/06/2021 18:15
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Halkın Partisi, HP, Ayşegül Baybars
MANŞETLER

HK KIBRIS

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.