Bayramlar bayram gibi olsun

ads ads ads ads
05/07/2016

ads

Perihan Şahin Bal Perihan Şahin Bal


Sevinçlerin ve acıların dili yoktur… Yaşı yoktur… Rengi de yoktur…

Şiddeti vardır. Hissettiğimiz derecede…

Lakin kişiden kişiye değişir bu şiddet.

Bazen küçük bir kuşun kanat çırpışı birimizi inanılmaz heyecanlandırırken,

Bir başka birimiz onu görmez bile. Kaldı ki ne sevinsin, ne de heyecanlansın…

Bireysel sevinç ve mutluluklarımızın yanında toplumsal sevinç ve mutluluklarımızı yaşamak daha yoğun duygular oluşturur yüreğimizde..

O mutlulukları toplu yaşadığımız için mutluluğumuz katlanarak büyür.

Bu toplumsal mutluluklardan biride bayram sevinçlerimizdir.

Elimizde kaldığı kadarıyla!

Neden mi? böyle dedim. Çünkü gittikçe bayramlarımız, bayram kültürümüz anlamsızlaşıyor… Yozlaşıyor.

Bayramı dört gözle bekliyoruz ama bayramın adına yakışır gerekliliğini yerine getirmek için değil… Tatile çıkabilmek için!

Hâlbuki uzaktaki büyüklerimiz evlatları gelecek diye günler öncesinden hazırlığa başlamışlardır bile…

Evler temizlenir…

Bayram için tatlılar, börekler, çörekler, sarmalar, yemekler yapılır..

Kolonya ve çikolata şekerde en iyisinden alınmıştır.

Çocuklar için bayram harçlıkları hazırlanmıştır.

Yeni elbiseler, takımlar seçilmiştir.

Arife günü bu hazırlıkların finalidir. Her şey kontrol edilir evet bayrama hazırdır her şey.

Günümüzde bayram heyecanını ve gerekliliğini yerine getirenlerin sayısı gittikçe azaldı.

Onlar varken, yaşarken ziyaretlerimizi gerçekleştirmeliyiz. Bu dünyadan göçtüklerinde bunu istesek te yapamayacağız…

Bayramlarımızın en güzel cıvıltısı, rengi çocuklardır. Dolaşırlardı komşuları şeker toplamak için…

Artık kirlenen dünyamızda bu güzel ananelerimize de gölde düşürdü kötü insanlar…

Şeker toplamaya giden çocuklar geri evlerine dönemediler.

Karşı komşuya inanmaz olduk. Güvensizlik diz boyu…

Bayram öncesi İstanbul Atatürk hava limanında patlayan bombalar, daha gelmeyen bayramımızı kirlettiler… Acıttılar yüreklerimizi. Ağlattılar anaları…

Zaman birlik beraberlik zamanı…

İnadına bayramlarımızı hep beraber coşkuyla kutlamalıyız..

Aile ziyaretlerimizin yanında tanıdığımız tüm dostları ziyaret edip, gidemediklerimize de telefonla ulaşıp hatırladığımızı ve sevgimizi iletip dostlukları güçlendirmeli, hatıraları zenginleştirmeliyiz.

Bayramı bayram gibi öğrenip yaşayanlar, bayram sabahı hazır ve nazır ziyaretçileri için bütün koşulları oluşturup pencere önünde heyecanla beklemektedirler. Bir kulakları da uzaktan gelecek telefon sesinde! Bir kulakları da kapı zilinde!

Tatile çıkacaksak bile önce büyüklere uğrayıp ondan sonra gidilmeli tatillere… Zaman ve ekonomi illaki buna elvermeyebiliyor ama gelecek bayrama o ertelediğimiz görüşmeleri aile bireylerinden hiç katılamayacaklar çıkabilir. Ömrümüzün ne kadar olduğunu bilmiyoruz… Hele hele geçtiğimiz şu hassas günlerde hayatımızın hiçbir garantisi yok.

Küçük dargınlıklar ve kırgınlıkları da bayram vesilesi ile unutmalıyız… Kibrini ve egosunu yenip ilk görüşme veya iletişimi başlatan en yüce gönüllüdür. Sevapların da en büyüğünü hak edendir.

İnsan hırs ve tamahtan kurtulmadıkça sabrın tadını bulamaz. Okumak, öğrenmek yeniden yaşamayı bulmaktır. Bayramlar; Ömrümüzdeki vefanın, sevgi alışverişinin mevsimidir.

Şair: “Ya bayramlar bayram olsun kurtulsun,

Ya takvimler cayır cayır yırtılsın” sözünü boşuna mı söylemiş? 

05/07/2016 16:49
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Perihan Bal,
MANŞETLER

HK Perihan Şahin Bal

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.