Ardı ardına son yıllarda yaşadığımız olaylar siyaseti yordu, umutsuzluğu artırdı, gelecekle ilgili ümitleri kırdı, insanımızın bu topraklara aidiyetini sorgulattı. Siyaset kurumu, bıkmadı, usanmadı, iktidar kavgasından vazgeçmedi, uzlaşmadı, çözüm üretmedi, ayrıştı

Bu ülke tüm kurumları ile birlikte kötü yönetiliyor. Ülkenin kötü yönetildiği teşhisini yapanlar, iyi yönetilmesi için elini taşın altına koymuyor. Öneri cumhuriyeti olduk. Peki kim düzeltecek? İktidar olanlar tabii ki. Nasıl düzelecek? İyi ve adil yönetimle

Üçlü iktidar, üç haftada tüm ümitleri yerle bir etti. Dünden itibaren yağmur gibi atamalara başladılar. Adamcılık, hısım akrabacılık atamalarda öne çıkıyor. Hiç mi kendi alanında uzman biri yok? Başarısız bürokratlar bulunmaz Hint kumaşı mı?

Aslında nedenini biliyoruz. Bakanlar değişmiyor. Bakanları en iyi onlar tanıyor. Ne istediklerini, partiye nasıl hizmet edileceğini, torpili, adam kayırmayı hangi dozda yapacaklarını, nerede bakana, nerede partiye yontulacağını en iyi onlar biliyor

Tartışmaların odağında halkın düşen alım gücü var. Buna en büyük etken nedir? KIBTEK. Şu anda en iyi yönetilmesi gereken kurumumuz orası. Halen yönetim kurulu atanamadı. Başbakan başka, Maliye Bakanı başka tarafa çekiyor. Adamcılık öne çıkarken, vatandaşa hizmet gündemde değil

Birileri yakıt ihalesi kovalıyor, öteki ambardaki sayacı eritme derdinde… nasıl iyi yönetilir, nasıl ucuzlar, dünyadaki enerji tesisleri ucuz üretim için ne yapıyor, hangi projeyi üretelim derdi yok. Öyle bir ekip de yok, öyle bir irade de, öyle bir gaile de. Nasıl olsa halk öder

Bağımsız bir enerji kurulu vakit geçirmeden devreye girse, bu ülkenin yetişmiş, dünyayı bilen, teknolojiden anlayan, başarılı, kendini yenileyebilen insanları da burada geleceği çalışsa… KIBTEK karar verici değil, uygulayıcı olsa… nerde? Kimsenin işine gelmez ki… rant bitmesin yeter

Her suç cezasız. En acısı da bu. Suçlar ortaya çıkıyor, rezaletler masaya dökülüyor, Sayıştay raporları, ombudsman raporları, polis soruşturmaları, nafile. Bu ülkede bir tek rezil olunmuyor. Kamu kaynaklarını pervasızca kendine, ailesine yontarlar baş tacı

Rantçı, ihaleci işinsanları ile iş tutanlar, kamu kaynaklarını onlara aktaranlar, haksız yere semirenler, devlet malına çökenler, makamlarının imkanlarını şahsına kullananlar mutlaka terfi alıyor. İlim irfan bilen, kendini yetiştiren, ülkesini seven bir adım ileri gidemiyor, hizmet edemiyor

Oysa; ADALET mülkün temelidir. Sizi devlet yapar, toprağı değerli kılar, insanı özel kılar. Bizde aprona dizilip yalakalık yapanlar, ha bire parti değiştirenler, siyasetçi adına çanta alanlar, taşıyanlar, çalanlar, rüşvet isteyenler, yeteneksiz, liyakatsiz tipler daha makbul

Son derece yoruyor, üzüyor, kırıyor, aidiyeti öldürüyor. Bu toprağın gençleri bu ülkeden kopuyor, Türkiye- KKTC ilişkilerinin seviyesi düşüyor, insanımız önemsizleşiyor, değersizleşiyor. Bunca mücadele, eğitim, ümit, kaygı sonrası hakettiğimiz bu değil

Maalesef bu ülkeyi yönetme iddiasında olanlar da bu gaylelerde değil. Mesela onlarca atama yapıldı dün. Yine liyakat yok, yine adamcılık, ailecilik ön planda. Kooperatifçilik öldü diyoruz, oraya atanana bak, ulaşım sektörü battı diyoruz, sistem çöktü diyoruz, oraya atanana bak…

UBP bir dert, YDP- DP başka dert. Liyakatsızlar ordusu, bu ülkede köşe başlarını tutmaya devam ediyor. Görüyorsun, üzülüyorsun, ağlasak yeridir. Nasıl düzelecek bu işler? Bu yalan siyaseti deryasında ülke nasıl düzlüğe çıkacak?