Ben sana şunu yapayım da göresin gününü”/ “Esas ben sana göresin şimdi neler yapacağım

ads ads ads ads
24/08/2021

ads

Ali Baturay Ali Baturay


  Rum Bakanlar Kurulunun, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC Bakanlar Kurulu üyeleri ve Cumhurbaşkanlığı Maraş Açılım Komitesi üyelerinden oluşan 14 kişinin pasaportlarını iptal edip, yenilememe kararı alması, son dönemlerde Kıbrıs Türk tarafı ile Rum tarafı arasındaki gerginliğin ve misillemenin bir ürünüdür…

   Bir taraf; “Ben sana şunu yapayım da göresin gününü” deyip adım atar, diğer taraf, “Sen bunu yapan ha, ben de sana bunu yapayım da esas sen göresin gününü” gibi bir anlayışla misilleme ve rövanş alma derdinde…

   Türk tarafının, “Rum tarafını rahatsız ederek, konforunu bozarak” sözde onları masaya çekme stratejisine, karşı taraftan ataklar geliyor.

   Tabii ki Rum tarafı boş durmadı, misillemeye başladı ve bu rövanş alma girişimleri bir süreden beridir, Kıbrıslı Türk bireyleri hedef aldı.

    Kıbrıslı Türklerin, Rum resmi dairelerindeki işleri yavaşlatılmaya, ağırdan alınmaya başladı, örneğin yaş kâğıdı, kimlik kartı, pasaport çıkarma işlemleri artık daha uzun sürelerde sonuçlanıyor.

    Kıbrıslı Türklerin, Rum havayollarını kullanarak yurt dışına çıkması, yurt dışından Kıbrıs’a dönmesi zorlaştırılıyor, beklenmedik engeller çıkarılıyor.

    Türk tarafında yapılan aşıların, Kıbrıs Cumhuriyeti aşıları ile uyumlaştırılması ve yurt dışında da geçerli olması gerekiyor ama bunun olmaması için Rum yöneticiler ayak sürüyor, sözde çözüm önerisi sunuluyor ama aslında ortada bir çözüm yok…

   Günlerdir vatandaşlar bu konuda sıkıntılar yaşıyor; medyada, sosyal medyada haberler çıkıyor, KKTC yöneticileri kıllarını bile kıpırdatmıyor.

   Bakıyorum da cumhurbaşkanın ve başbakanın da içinde olduğu devletin en üst düzeyde yöneticilerinin pasaportları iptal edilince, demeçler, açıklamalar, kınamalar havada uçuşuyor.

  Uuuu, günlerdir vatandaşlarınızın canı yanıyor, yurt dışına çıkamıyor, çıkıyor dönemiyor, havaalanlarında perişan oluyor, evlatlarının istikbali için çıktıkları yollarda canından beziyor ve siz bunlardan habersiz gibi davranıyorsunuz ama ucu size dayanınca mı öfkeleniyorsunuz?

    Türk tarafının, Rum tarafını rahatsız ederek, konforunu bozarak masaya çekmeye çalıştığına inanmıyorum, aslında şu anda yönetimde olan cumhurbaşkanı ve hükümet üyeleri çözüm istemiyor, ayrılıkçı bir politika güdüyor ve bu ayrılıkçı politikanın bedellerini tüm toplum ödüyor.

    Rum lider Nikos Anastasiadis de ayrılıkçılıktan yanadır, aslında şimdi hem güneyde hem kuzeyde çözüm istemeyen, ayrılıkçı yöneticiler vardır. Birbirleriyle didişmektedirler.

    Anastasiadis hükümeti, mal bulmuş mağribi gibi arka arkaya intikam adımları atmaktadır.

    Rum Bakanlar Kurulunun, 14 üst düzey Kıbrıslı Türk devlet yöneticinin pasaportlarını iptal etmesini doğru bulmuyorum, çocukça bir atışmanın, tartışmanın anlamsız bir sonucu gibi…

    Kıbrıs Rum tarafına hiçbir şey kazandırmayacak, gerginliği artırmaktan başka işe yaramayacak rövanş alma duygusuyla, akıldan yoksun alınan bir karar.

    Elbette birçok devlette bu tür kararlar alınıyor, devlete tehdit oluşturacağı düşünülen kişilerin pasaportlarına el konulabiliyor ama bu yapılan öyle bir şey değildir. Ortada bir Kıbrıs sorunu vardır ve onun getirdiği şartlar vardır, bunlar göz ardı edilerek kararlar alınmamalıdır.

    Sosyal medyada gördüm, bazı vatandaşlar, “Varsın Kıbrıslı Türk yöneticilerin pasaportlarını iptal etsinler de Kıbrıslı Türk bireylerin seyahat özgürlüğünü engellemesinler, zorluklar çıkarmasınlar” gibisinden paylaşımlar yapıyor.

    Evet ilk bakışta doğru bir düşünce gibi görülüyor, vatandaşları mağdur edeceklerine ayrılıkçılığı savunan yöneticilerin pasaportlarını iptal etsinler ama ben yine de böyle bir kapı açılmasını doğru bulmuyorum.

     Haaa, Cumhurbaşkanının, Başbakanın, Dışişleri Bakanlığının açıklamalarına baktığım zaman “üzülmüş” gibi bir halleri var, hatta başbakan “üzüldüğünü” açıkça söylüyor, kızmışlar, öfkelenmişler, kararı insan hakları ve özgürlüklerine aykırı bulmuşlar, yanlış karardan dönülmeye çağırmışlar, saygısızca, hukuk ve akıl dışı bulmuşlar…

     Neden bu tepkiniz? Siz demiyor musunuz, ayrı bir devletiniz var, iradeniz var diye? Öyleyse niye üzülüyorsunuz, niye kızıyorsunuz? Kurduğunuz devleti ilelebet yaşatacağınızı, tanıtacağınızı, refah seviyeye çıkaracağınızı söylediğinize göre, iki devletli çözüm önerisinden geri adım atmayacağınızı vurguladığınıza göre, ne yapacaksınız Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportunu?

    Siz zaten kullanmadığınızı, istemediğinizi, iade edebileceğinizi söylüyordunuz, şimdi niye üzüldünüz, niye kızıyorsunuz, neden hukuktan, insan haklarından falan söz ediyorsunuz? İstemediğiniz pasaportlar için bu kadar felsefeye ne gere var ki?

    Sizin aslında buna gülüp geçmeniz gerekmez mi? Kale almayıp, açıklama bile yapmamalıydınız… Yurt dışında eğitim alan gençlerimiz ve aileleri günlerdir eziyet çekerken umursamaz davrandınız, şimdi pasaportlarınıza dokunuldu diye oyuncağı alınmış çocuk gibi ağlıyorsunuz…  

     Her iki tarafın yöneticilerinin bu gerginlik oyunundan, misillemelerden, rövanş duygusundan bir an önce arınmaları, sıyrılmaları gerekiyor. Bu ülke inanlarını, ayrılıkçılık ayak oyunları, gerginlik, çatışma, atışma değil diyalog, işbirliği ve çözüm mutlu edebilir. Bir an önce bu yola girilmelidir…

24/08/2021 22:14
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Ben sana şunu yapayım da göresin günü”/ “Esas ben sana göresin şimdi neler yapacağım
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.