BİR HAFTADA 1.5 TON KAÇAK ET YAKALANDI. NEDEN?
27/06/2024











Hüseyin Ekmekci
BİR HAFTADA 1.5 TON KAÇAK ET YAKALANDI. NEDEN? 600 TON ET ÜRETİMİMİZ VAR, 1200 TON TÜKETİM. BU AÇIK NASIL KAPANIYOR SANIYORSUNUZ? TONLARCA ET GÜNEYDEN KUZEYE KAÇAKÇILAR ELİYLE GELİYOR. BÜYÜK PARALAR KAZANIYORLAR
ÖNCELİK HAYVANCI ET ÜRETİMİNİ ARTIRACAK, BESİ ÇİFTLİKLERİ KURULACAK, DEVLET DESTEK VERECEK... BU SÜREÇ TAMAMLANANA KADAR TÜKETİCİ DE NE OLDUĞUNU BİLMEDİĞİNİ ETİ TÜKETMEYECEK, KARKAS İTHALİNE İZİN VERİLECEK… AKSİ SADECE KAÇAKÇI KAZANACAK
Polis bir haftada yaklaşık 1.5 ton kaçak et yakaladı. Sağlıksız koşullarda Güney Kıbrıs’tan ülkemize taşınmaya çalışılan 1.5 ton et. Kısa sürede bu kadar kaçak et yakalanması normal mi? Hemen cevap vereyim. Evet normal… Hatta az bile…
Hayvancı eyleminden belli ki ders çıkarmadık. Hayvancı da ders çıkarmadı. Devlet de ders çıkarmadı. Kasap da ders çıkarmadı. Gerçi ortamı bu kadar sahipsiz bırakırsanız, yani devlet otoritesi doğruları yapmazsa olacağı da budur…
Rakamlar ortada. Kesilen hayvan sayısı belli, tüketilen et belli. Bu ülkede ciddi oranda et açığı var. Hayvancının, yüksek maliyetler nedeniyle artık bakım yapamadığı hayvanını kasaba yollamasına rağmen büyük bir et açığı var.
Tarım Bakanlığı, rakamlara en çok hakim olan bakanlık. Kesilen hayvan sayısı aylık ortalama 600 ton karkas… Bu ülkede kesilen hayvan sayısı uzun yıllardır 500- 600 ton civarına seyrediyor. Peki emin misiniz? Tüketilen et de 600 ton civarında mı?
Buna kargalar bile güler. Nüfusun, turist ve öğrenci sayısının gözle görülür bir şekilde arttığı bir ülkede et tüketiminin artmaması mümkün mü? Hiçbir istatistiki bilginin doğru ürüt tutulmadığı ülkede, et tüketimi de kaçakçıların insafına bırakılmış durumda
Kasaplar bir bir kaçak et taşınırken yakalanıyor. Utanmadan, sıkılmadan polise “yerde buldum” diyecek kadar alçalanlar var. Basbayağı kaçak işte. Ama daha da kötüsü nedir biliyor musunuz? O kaçak da bir ihtiyacın yansıması
Et tüketiminin 1200 ton civarında olduğu yönünde bir saptama var. Bu ölçümü yapan da tarım bakanlığının uzmanları. 60 ton civarında her ay işlenmiş özellikli et geliyor ülkeye. Geri kalan 550 ton açık nasıl karşılanıyor peki? Bu soruyu kendine soran yok
Ama Tarım Bakanlığı sormalı. Sormalı, sonra da gereğini yapmalı. Kelli felli kasaplar, kaçakçılar olarak halkın önünde daha fazla küçülmemeli. Et ihtiyacı, ülkede kesilen hayvanla karşılanamıyor. Üzerini de kaçakçılar güneyden ne olduğunu bilmediğimiz eti geçirerek karşılıyor
Güneyde, sırf kuzeye et satmak için kurulan soğuk hava depoları var. Polis bunu biliyor. Gümrükçüler bunu biliyor. Üstelik, kesimini, sağlıklı olup olmadığını, goca goyun, goca inek olup olmadığını bilmediğimiz dünya kadar et kuzeye geçiriliyor
Kaliteli et kaçakçılığı yapanlar da varmış, allahı var. Müşterilerinin ihtiyacını karşılamak için kasaplar kılı kırk yarıyor. Sadece vatandaş değil ha. Zaten vatandaşa kalsa, kasaplar batar. Oteli, restaurantı derken… 600 ton kesim, 1200 ton ihtiyacı haliyle karşılamıyor
Açık nasıl kapanıyor? Ya kaçak et, ya da kaçak kesim. Kulak numarası üzerinden denetim yapılıyor ama, “Bizim dananın kulak numaraları düştü, yeni doğan dana var 5 aydır numara dakmaya gelmediniz” şikayetleri hiç bitmiyor. Yakalanan da ya yerde buluyor, ya kulak numarası düşüyor…
Daha kötüsü de yaşanıyor, kasaplar akıllanmıyor. Girne’den güneye giden gariban bir kasap, 540 kilo et alıyor. Kendisine, “Derinya’dan geç da sakindir” deniyor. Derinya’da gümrükçüler ve polis eliyle koymuş gibi kaçak eti yakalıyor, kasabı tutukluyor. Neden?
Burası da enteresan. Sevkiyat büyük değerli dostlar. Haliyle arada birilerinin yakalanması gerekiyor ki, başka noktadan daha büyük bir sevkiyat adaya girsin. Küçük bir sevkiyat ihbar ediliyor. Diğer taraftan da tonlarca kaçak et adaya giriş yapıyor, dağılıyor… Şaka gelebilir, yıllardır gerçeğimiz bu…
Lafı fazla evelemeye gevelemeye gerek yok. Ülkeyi yönetenler üretilen eti de biliyor, tüketilen eti de. Bu açık ya üretim artırılarak kapatılacak, ya da karkas et ithali ile. Böyle utana sıkıla “butcuk, kıymacık, 20 toncuk, 15 toncuk dahacık” ile kapanabilecek bir açık değil
Devlet hayvancıdan korkuyor… Hayvancı ve kasap kavga ediyor. Ortada ciddi bir açık var. Ama radikal bir karar da alınamıyor. Hayvancının et üretimini artıracak, gerekirse besi çiftlikleri kurulacak.. Devlet öncülük edecek. Tüketici de ne olduğunu bilmediğini eti tüketmeyecek
Bu ortamı en çok kim seviyor? Kuzeydeki kaçakçılar, güneydeki işbirlikçileri. Türk- Rum kaçakçılık konusunda bir kez daha birleşirken, yönetmesi gerekenler de doğruyu biliyor ama doğru adımı atmaktan korkuyor. Formül net: Yeterli et üretimi tamamlanana kadar SAĞLIKLI karkas et ithali…
- Cenevre’de kritik Kıbrıs zirvesi: ortak zemin yok…
- Hem siyasi, hem ticari olarak Kıbrıslı Türkler daha da yalnızlaştırılıyor
- Polis Teşkilatı Ağır Bir Bürokrasiyle de Boğuşuyor
- Sürekli itilen kakılan, imkanları kısıtlanan bir halka dönüştük
- Şiddet ve mafyalaşma ön plana çıkıyor
- Sorunları çözmesi gerekenler bizzat sorun üretiyor
- 12 yaşında bir çocuk göçmen çocukları tarafından tecavüz saldırısına uğradı…
- Ekmekçi: Sokak neyse, okul da o… Sokaktaki anne- baba neyse, okul da o
- Perakende sektörü Güneye kaydı...
- Ekmekçi: Çözüm basit: Ya devlet başa, ya kuzgun leşe…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız





