SİYASETİ KENDİ İKBALİ VE GELECEĞİ ÜZERİNE KURGULAYANLAR GÜNÜN SONUNDA ANCAK İHALE TAKİPÇİSİ OLUR… TAM BAĞIMSIZ YARGI, İNSANCA BİR DÜZEN, GÜÇLÜ EKONOMİK YAPI, İSTİKRARLI EKONOMİ POLİTİKASI, HİZMET VEREN BİR KAMU TALEP ETMEYE DEVAM ETMELİYİZ…

SAYAÇ İHALESİ, GÜNGÖR ÇÖPLÜK İHALESİ, GÜZELYURT HASTANE İHALESİ, RÜŞVET, YOLSUZLUK, MAHKEMELERDEKİ BÜROKRATLAR VE DAHA NİCELERİ… BİR TARAFTA KURULTAY KAVGASI, BERİ YANDA RANT KAVGASI…

Herkes işini gücünü bıraksın, ekonomiye ve bürokrasiye odaklansın. On yıllardır oluşturduğumuz ne değerimiz varsa, elimizin altından kayıp gitmek üzere. Hayat böyle devam etmez, edemez. Ülkeyi yönetenler kendilerine layık gördüğü mutluluğu halka da görmeli

Çok mutlular. Öyle ya. Gökten zembille makamlara indirildiler. Çok mutlular. Peki ne üretiyorlar? Koca bir hiç. Neyin ne olacağını, nasıl olacağını düşünmeden, proje üretmeden, çoğu da Türkiye tarafından projelendirilen ve finansmanı yapılan projeler… ne fikirleri var, ne projeleri

Haftaya bakalım… Sayaç ihalesi içerisinde skandallar barındırıyor. Kılıfını hazırlamışlar, minareyi de çalmışlar. Bangır bangır 3 gündür bu ihale ile ilgili belgeler, bilgiler ortaya saçıldı. Biri tutmuş, öbürü yemiş… Gavrın gavrın gavrıncık… Resmen… Utanan, arlanan, sıkılan var mı?

Güzelyurt Devlet Hastanesi ihalesinde de şaibeler hat safhada. Adrese teslim ihale, eksik ve yetersizlik olmasına rağmen zorla, talimatla devletin parası kurultay hesaplarına kurban ediliyor. Acil olan bir hastane mi, partizanca ihale verilmesi mi? Gerçekten rezalet

Bunca ihbara rağmen anayasal kurumların sessizliği de hayret edilecek bir şeydir. Sayıştay Başkanlığı geriye dönük tüm sayaç İhalelerini mercek altına almak zorundadır. Kimdir bu Gizde Ltd… İstediği fiyatı verip, istediği anda ihalelerden çekilebilir mi? Bu gücü kimden almış?

Gücün kaynağı belli. Güçsüz, kendi ikbalini düşünen siyasi ve bürokratlar. Her ihalede, sermayenin kölesi olan, rant paylaşımını düşünen siyasi ve bürokratlar bu ülkeye etmedik kötülük bırakmadılar. Hesap soran yok; utanma duygusu tatilde…

Çalışma Bakanlığı’ndaki rezaleti hükümet bir bütün olarak seyrediyor. Usulsüz ve yolsuz uygulamalar sadece bu dönemde değil, bundan önceki dönemde de vardı. Bürokratların kurduğu bir rant sistemi.. Tutuklanan kim? Özel kalem. Yetkisi olmayan tek kişi…

Tekrar olacak ama; sistem böyle kurulmuş. Ayaklar baş, başlar ayak. Kamuda bunlardan sık bürokrat değişimi, liyakatsız insanların sürekli makamlarda olması bu sonuçları doğuruyor. Sonuç? Laçkalaşan daireler, verimsiz kamu çalışanları, iş takipçisi bürokratlar, korkak siyasetçiler

Söyleneni yapma üzerine bir yapı kurmuşlar işte. Dünyada çok güzel örnekler var. Lee Kuan Yew Singapur’u pislik ve yokluk içinden aldı. Malezya’dan kopmuş, kısa sürede yok olup gider deniliyordu. Singapur bugün ulaşımdan bürokrasiye, ekonomiden toplumsal refaha nereye gelmiş bir bakın

Sorun, “kötü yönetim”. Bunu kendine tekrarlamayan, bu ülkede en ufak bir makama dahi gelmesin. Yok Başbakan, bakanlık yapılacak. Dönüp bir insanınızı getirdiğiniz noktaya bakın. Dün mevzilerde olan bu halk, göç etmediyse, bu gün yeni bir savaşın içerisindedir.

Pısırık, tutarsız, makamından başka bir şey

düşünmeyen, makamının getireceği avantaların peşinden koşan, ihale takibi yapan, kendi projesi, aklı, fikri, duruşu, omurgası olmayan siyasilerle gelinecek tek nokta burasıdır. Karar verilmesi gereken nokta budur

Eğer, ülkeyi yönetenler bir adım atmıyorsa, vatandaş da kendi yönetimini yaratmak, yöntemini bulmak zorundadır. İnşaattan sektörü sallantıda, eğitim sektörü sahte diplomacıların gölgesinde, turizm sektörü ise ciddi şekilde dibe doğru gitmekte… ortada sorun çözen bir hükümetten bahsetmek imkansız

Bu nedenle, ülkeyi yönetmeyen, proje üretmeyen, dönüşümü sağlamayan, sadece kişisel ikbal peşinde koşanlardan oluşan bir yönetim anlayışı bilinmelidir ki, bizi daha farklı bir yere götürmez. Götüremez. Bu ekonomik sarmal böyle devam ettiği sürece, felaketle biten sonumuz bizi yok etmeye devam edecek

Gerekirse her gün aynı şeyleri tekrar ederek, ekonomik olarak refahı, insan olarak kaliteli kamu hizmetini talep etmeye devam edeceğiz. Yargının tam bağımsızlığı için mücadele onurlu bir mücadeledir. Böyle dönemlerde taraf bellidir: Adalet ve demokrasi…