Ülkede, neyi, neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Hayatın her alanı topluma azap veriyor. Ben bu satıları yazarken, devamında siz bu satırları okurken, Güngör çöp alanından yükselen zehirli dumanlar bölgeyi esir almış durumda

Basit bir ihaleyi beceremeyen hükümet, Güngör’de gelinen aşamanın baş suçlusudur. Israrla ve inatla, Güngör’ü yetisi olmayan şirketin elinde oyuncak etmeye devam etme çabası sonrasına, kaçınılmaz son bu yangınlar ve devamında halkın zehirlenmesidir

Hava kirliliğinin çok arttığı Lefkoşa ve bölgesinde havaya salınan kirli gazlar, elbet başımıza düşecektir. Kanserojen etkisi olduğu doktorlar tarafından söyleniyor. Bunun bir cezası olmadığı gibi, sorumlusu da yok.

Hükümet kendi arasında “ihale kavgalarına” düştü. 4.5- 5 G ihalesi, Liman İşçileri ihalesi, uyduruk Mavi Girne Havayolları kurulum süreci derken, UBP ve hükümetin “büyük ortağı” YDP arasında ayrılık şarkılar çalmaya başladı

Her ihalede bir çapanoğlu ortaya çıkıyor. Şimdi de Liman İşçileri Şirketinin yerine dizayn edilecek yeni sistemle ilgili büyük yatırımlar beklenirken, ihaleye katılan geçmişin kaçakçıları endişe ile izleniyor. Ülkenin en stratejik bölgeleri kriminal eğilimli tiplere terk edilemez

Doktorlar dün basın toplantısı düzenledi. Ani ölümlerle ilgili istatistikler açıklandı. Basın toplantısının en dikkat çeken yanı hiç kuşkusuz uyuşturucuya bağlı ölümler. 20- 29 yaş arasındaki gençlerin uyuşturucudan ölüm oranı, trafik kazalarından ölüm oranından fazla

Maalesef, dünyada bilimin dışında hareket eden, hurafelere inanan, sığ düşünceli bir çok insanın yansıması bu adada da var. “Aşı öldürüyor” gibi saçma sapan bir gerekçe üzerinden insanlara güvensizlik aşılanıyor. Uyuşturucuya dikkat edin, uyuşturucuya

Yasal olarak, bilimsel olarak aksi ıspat edilmiş durumlarda, sürekli insanlara yalan- yanlış bilgiler verenlerin yargılanması gerekirken, bizim ülkemizde doktorlar dahil herkese hakaret edilebiliyor. Bu açıdan, Tabipler Birliği’nin uzmanlarla düzenlediği basın toplantısı son derece önemli

Ölümlerin yıllara göre dağılımına baktığımızda, nüfusa göre ortalamanın değişmediği görülüyor. Buna göre KKTC’de 2019 yılında 934, 2020 yılında 928, 2021 yılında bin 16 ve 2022 Eylül sonuna kadar da toplam 766 kişi. 2021’deki artış ise, pandemi kaynaklı

Ülkede üretim durma noktasına geldi. Olmadı, çok pahalıya üretim yapılıyor. Denetim olmadığı için, 2- 3 aracının elinde, meyve ve sebze fiyatlarına adeta bir servet ödeniyor. Alım gücü olan kazıklanıyor, dar gelirliler ise zaten alamıyor

Bu ülkede, her evde eskiden süt ürünleri doyasıya tüketilirdi. Maalesef, Koop Süt’ün kötü yönetilmesi ile birlikte, süt ürünlerinde de ciddi bir artış var. Hellimin, sütün eski tadı kalmazken, fiyatlar da kötü yönetim nedeniyle sürekli yukarıya doğru tırmanıyor