Biraz da vicdan sevgili hükümetimiz...
10/06/2025











Hüseyin Ekmekci
12 KİŞİNİN SINIRDIŞI KARARI KALDIRILDI. TAMAMI KRİMİNAL TİPLER. UYUŞTURUCU SATAN, ARABA YAKAN, SAHTE EVRAK, TRAFİK KAZASI, KAÇAK YAŞAM DERKEN… ÜÇ KEZ POLİS TARTAKLAYAN ADAMI DA GERİ ÇAĞIRDIK İYİ Mİ?
BİRAZ DA VİCDAN SEVGİLİ HÜKÜMETİMİZ, KIYMETLİLERİMİZ… POLİSE, SAVCIYA, HAKİME SAYGINIZ KALMADI, HALKA HİÇ... BİR DE ŞARTLI TAHLİYE KURULU VAR… YARGININ YETKİSİ, SİYASET ELİYLE HİÇE SAYILIYOR… DEFALARDIR…
Bir ülkenin adaleti, koruduğu değerlere göre ölçülür. Kimi koruyorsun? Suçluyu mu, polisi mi? Mahkemeyi mi, mağduru mu? Kıbrıs Türk halkının güvenliğini hiçe sayan bir affın altına daha imza atıldı. Bu kez de sınır dışı edilen 12 kişinin önüne devlet kırmızı halı serdi. Ne uğruna? Hangi akıl, hangi vicdan bu kararı verdi?
Bir yanda bu ülkenin polisini darp eden, mahkeme kararıyla suçlu bulunmuş kişiler. Diğer yanda onları yakalayıp tutuklayan, canı pahasına görev yapan kamu görevlileri. Hangisi daha kıymetli sizin için? Ömer Sürek mesela… Polise saldırdı. Üç farklı olayda polisi görevden men cezası aldı. Şimdi serbest. Affedildi.
Tekrar edeyim de anlamayan varsa, bir kez daha duysun, pekiştirsin. Karakol basıp polise saldırdı. Bir değil, tam üç kez aynı suçu işledi. Yok ki vatandaş. Polis darp etti, kamu görevlisi. Biz şimdi ona, “yeniden gel” diyoruz. Böyle umursuz, böyle sorumsuz… Kim “affedin” diyor bunlara? Ne için? Oy?
Gökhan Bitik… Yaralama suçuyla sınır dışı edildi. Şimdi affedildi. Kemal Saparov… Defalarca şiddet tehdidi yaptı. Yargılandı. Bugün elini kolunu sallayarak adaya gelecek. Bülent Polat… Kavga, şiddet tehdidi, rahatsızlık… Her biri polis kayıtlarında mevcut. Şimdi yeniden aramızda.
Burak Can Alhan… Sirkat ve uyuşturucu tasarrufu suçlarından işlem gördü. Affedildi. Umur Köylü… Defalarca tehdit etti. Araç yaktı. O da affedildi. Tekrar edeyim bir daha? Başkasına ait aracı yaktı muhterem, öylesi şiddet yanlısı birisi kendisi… Affedildi, adaya geliyor
Mustafa Kılıç ve Simge Bekçi… Uyuşturucu madde tasarrufundan işlem gördüler. Simge’nin ayrıca ikamet izni de yoktu.
Mehmet Göğüsüaçık… Hem trafik kazasına karıştı hem de adada ikamet izinsiz yaşıyordu. Bu hükümet onu da affetti. “Gel adamıza, bu kez izin al öyle yaşa” dedi. O zaman yargı sistemi neden var? Polise ne gerek var? Hakime ne gerek var? Savcıya ne gerek var?
Bu memlekette suç, sadece vatandaş işlediğinde mi suç sayılıyor? Tek bir gerekçe var, “bölünen ailelerin birleşmesi…” Neden bölünen aileler, kriminal geçmişe sahip kişiler KKTC’de yeniden birleşiyor? Neden hep bizim ülkemiz… Ülkeyi o kadar değersiz hale getirdiniz ki…
Bir de Şartlı Tahliye Kurulu gerçeğimiz var. Polis yakalıyor, savcı dosya yapıyor, hakim ceza veriyor. Aylarca süren yargılamalar falan derken. Hoooop, “Şartlı Tahliye Kurulu serbest bıraktı…” Bu ülkenin siyasetçileri kendilerine verilen yetkileri sürekli olarak kötüye kullanıyor
Adaletin temel sütunları olan polis, savcı ve hakimlerin emeği yok sayılıyor. Günlerce süren soruşturmalar, gece nöbetleri, delil toplama süreçleri… Hepsi çöpe atılıyor. Bir kurulun masa başı kararı, bu emeği hiçe sayıyor. Siyasi kaygılarla seçim öncesi alınan bu kararlar, kamu vicdanını yaralıyor
Hüküm veren hakimi, dava açan savcıyı, canı pahasına mücadele eden polisi yok hükmünde sayan bu anlayış; adaleti değil, kaosu, güvensizliği büyütüyor. Eğer suçun ve cezanın caydırıcılığı yok edilirse, toplumun çürümesi kaçınılmazdır. Nitekim, aha memleketin durumu ortada…
Üstel hükümetine açıkça soruyorum: Siz kimin tarafındasınız? Suçlunun mu, adaletin mi? Polisin mi, yoksa polisi darp edenin mi? Halkın mı, yoksa bu halkın kanını emenlerin mi? Vicdanınıza değil, siyaset hesabınıza göre karar veriyorsunuz. Bu yüzden adaletin çivisini çıkardınız…
Mahkeme kararlarını tanımayan, polisi aşağılayan, sınır dışı edilip sonra affedilen bu isimlerin tek ortak noktası: Suçlu olmaları. Tekrar edelim; bu insanlar suç işledi. Ceza aldı. Sınır dışı edildi. Şimdi devlet “kusura bakma” diyerek geri çağırdı. Akıl alır gibi değil. Kırmızı halı da serin, lütfen…
Bu halk artık kandırılmak istemiyor. Güvenlik endişesiyle yaşamak istemiyor. Suçlular affedilsin diye devlete vergi ödemek istemiyor. Bu ülke sahipsiz değil. Ne polisini, ne savcısını, ne mahkemesini bu kadar itibarsızlaştıramazsınız. Kime sordunuz bu affı? Kime sordunuz?
Devlet ciddiyetinden eser kalmamıştır. Suçluyu affeden bir yönetim, halkına ihanet eder. Bu affın sorumlusu kim? Maalesef bu ülkede ülkesini sevenler cezalandırılıyor. Bu yaşananları gördükçe, “daha kötüsü olmaz herhalde” diyoruz, üç vakte kadar daha beteri geliyor. Siyasetiniz batsın, mahvettiniz güzelim ülkemizi…
- Çalışma izinleri üzerinde Türkmen mafyası oluşturuldu…
- Kaos kültürü sokakları esir aldı
- Kıb-Tek bir devlet kurumu değil artık...
- Tedbir alması gerekenler sorunun farkında değil
- Memleket bu durumdayken, yaşadıklarımıza bakar mısınız?
- Göç etmeyip adada kalan gençler cezalandırılıyor…
- Bu ülkenin kurumları kendi kendine çözüm üretemiyor
- Ülke gençliği için bir değil çok şey yapmalıyız…
- Serdar abinin çabasını beyhude bir uğraş olarak görüyorum
- Maliye ve ekonomi politikalarında ciddi zaaflar var
- TÜM YAZILARI için tıklayınız





