Biri davul çalar, diğeri komiklik yapar; cenaze evinde eğlence olur mu?
29/08/2021
Ali Baturay
Cenaze evinde eğlence olur mu? Peki, cenaze evi sahipleri başka bir mekânda eğlenceye katılır mı? Olmaz tabii, ikisi de olmaz… Olursa da tuhaf olur… Olursa da “bunlar aklını yitirmiş” diye düşünür tanık olanlar…
Peki cenaze evi neresi? Neresi olacak KKTC… Peki cenaze evinin baş mensupları, cumhurbaşkanı ve başbakan, memleketin içinde bulunduğu kötü durum çerçevesinde mi hareket ediyorlar?
Hayır, onlar bunca sorun, karmaşa içinde her şey tamammış gibi davranıyorlar, çıldırmak üzere olan vatandaşın inadına yaparmış gibi…
KKTC cenaze evinden beterdir… “Cenaze evi” ifadesini mecazi anlamda kullandım ama aslında gerçek anlamda da cenaze evidir bu ülke.
Covid-19’dan ölümler arttı, her gün yeni ölüm haberleri geliyor… Kalp ve damar hastalıkları her hafta birkaç kişiyi aramızdan alıp götürüyor… Trafik kazalarından kaynaklı ölüm olmayan hafta yok, bu hafta 5 yaşındaki bir çocuğu da trafiğe kurban verdik… İş kazasından da ölüm vardı bu hafta… Başka ölümler de var adını koyamadığımız ya da nedenini söylemek istemediğimiz…
Böyle bir ortamda Başbakan gidip de nişan töreninde vur patlasın çal oynasın havalarına girer, davul çalar mı? Hem de o gün Covid-19’dan üç kişi yaşamını yitirmişken, tüm ülke iki gün önce yaşamını yitiren beş yaşındaki çocuğa ağlarken. Maalesef bunları aklına bile getirmeden davul çaldı Başbakan...
Daha birçok neden var başbakanın böyle davul çalıp, üstelik de Covid-19 kurallarına da uymayan bir tavırla davul çalmaması için…
Sağ olsun Cumhurbaşkanı da çok keyifli… Tam bir keyifli fotoğraf paylaşma şampiyonu… Herkes kan ağlarken o tatil fotoğraflarını paylaşabiliyor sosyal medyada… Ya da kendisini ziyaret eden kişilere ve tüm ülkeye şirin görünmek için badminton raketini kapıp, sağa sola sallayabiliyor, takım elbiseleriyle, komiklik yapabiliyor…
Ne yani Cumhurbaşkanı ile Başbakan insan değil mi? Onlar da bu halkın içinden çıkmadı mı? Bazı insani davranışlar içinde olamaz mı?
Tabii ki onlar da insandır… Tabii ki bu halkın içinden çıktılar… Tabii ki insani hareketleri olacak; bunlar içinde keyifli, hoş, komik halleri de olabilir… Zaman zaman tüm ülkelerde bu tür hoş şeyler görürüz… Ancak her şeyin uygun bir zamanı olur… Komikliğin ve eğlencenin zamanı değil şimdi…
Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık makamları sorumluluk isteyen yerlerdir, oradaki koltuğu doldurmak gerekir, oraları gevezelik, komilik yerleri değildir. Makamın dayattığı sorumluluğu yerine getirmek, topluma örnek olmak, liderlik etmek gerekir.
Ülke kan ağlarken, ülkeyi yönetenler keyif çatarsa buna hoş bakmak, hoşgörüyle karşılamak mümkün değildir.
Bu ülke, tarihinin en zor günlerini geçiriyor… Covid-19 salgını ortalığı yaktı yıktı, işletmeler zorda, emekçiler zorda… Geçim sıkıntısı dalga dalga genişlerken, bir taraftan da her şey her gün pahalı oluyor, zamlar arka arakaya geliyor…
Devlet ne işletmelerin sorunlarına çare bulabiliyor ne de emekçilerin… Geçinmekte zorlanan vatandaşlara bir de PCR ve antijeninin ücretli olması dayatılıyor, sağlıkçıların “yapmayın sakıncalı” demesine rağmen…
Vakalar yüksek seyretmeye devam ediyor, hastane ve yoğun bakım dolmak üzere, Covid-19 dışında kalan servisler ihmal edilmiş durumda…
Onca sorun yetmezmiş gibi bölge bölge elektrikler kesiliyor… Zamlanacak diye ülkede günlerce tüp gaz bile bulunamadı…
Avrupa’da üniversite eğitimi gören öğrenciler “KKTC’de yapılan aşılar Kıbrıs Cumhuriyeti aşı sistemi ile uyumlaştırılamadığı” için hem yurt dışına çıkarken hem de gittikleri ülkelerde sorunlar yaşıyor. Onlarla birlikte gidip dönen aileleri de…
Yani sorunlar saymakla bitmiyor… Sorunlara çare bulunacağına hükümet ortakları birbiriyle didişip duruyor. Başbakan kurultayla yatıp kalkıyor…
KKTC’ye bir bakın bakalım, bu ülke cenaze evine benzemiyor mu? Hem de son günlerde gerçek anlamda birçok kişi yaşamını yitirmişken, bu ülkeye ne denir acaba? İşte böyle bir ortamda Başbakan gider de bir nişan töreninde keyifle davul çalarsa onu kınarlar, yaptığını eleştirirler.
Vatandaşlar tabii ki düğün, nişan, nikah törenleri yapacak, devleti yönetenler de buralara davetliyse ve gitmek istiyorsa gidecek, tebrikini yapacak ama o kadar… Bunca sorun yaşanırken, davul çalmak, göbek atmak devlet yöneticisine yakışmaz. Orada, hangi makamda ve ne sorumluluğu olduğunu unutmayacak…
Tüm ülkelerde devlet yöneticileri, ülkeleri zor durumdayken ona göre davranırlar. Ülkede kötü bir şey olduğunda yöneticiler yurt dışı temaslarını bile iptal eder, hatta yurt dışındaysa kısa keser ülkeye döner. Ülkede matem havası varsa, yönetici düzenlediği etkinliği iptal eder.
Ülkede Covid-19’dan üç kişinin, trafik kazasından beş yaşındaki bir çocuğun yaşamını yitirdiği günlerde, hatta hafta içinde de kalp hastalıklarından birkaç kişinin öldüğü, iş kazasından can kaybının olduğu bir haftada başbakan davul çalıp keyif mi çatar? Hem de hiçbir maske, sosyal mesafe kuralına uymadan… Lütfen kendinize gelin; “keçi can, kasap et derdinde” misali tuhaf işler yapmaktan vazgeçin…
- Bu bir veda yazısıdır
- Ülkede tahmin edilenden daha çok zor durumda insan ve işletme var…
- Zor durumdaki vatandaşa dokunacak ve erken sonuç verecek tedbirler alınmalıdır
- Yerel seçimler, aynı zamanda UBP’nin UBP’yle mücadelesi olacak gibi
- Trafiğe çıkan herkes ölüm tehlikesi altındadır
- Mahkûm ve tutuklu aileleri, yeni cezaevindeki eksikliklerden şikayetçi
- Velev ki KIB-TEK’te sorunlar 2023’te bitecek, peki yaratılan enkazın hesabını kim verecek?
- Dev bir krizle mücadele eden esnafa, minicik bir ekonomik paket geliyormuş
- KIB-TEK’teki gelişmeleri kanıksamayın, birkaç yıldır yaşananlar olağan değildir
- Hak ihlallerini herkes biliyor, görüyor ama yasalar çalıştırılmıyor…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız