Bitkilerde kullanılan hormon gerçeği

ads ads ads ads
28/02/2017

ads

Orhan Aydeniz Orhan Aydeniz


Halkımızın hormon olarak bildiği bitki düzenleyici maddeleri hakkında, bu güne dek gerek Türkiye gerekse yerli basınımızda çıkan çeşitli yazıların etkisi ile, yanlış bir kanaat oluşmuştur.

Genellikle, bu maddelerin, tarımda kullanılan pestisitler gibi tehlikeli, zararlı ve kanserojen olduğu inancı yaygındır.İşin ilginç yanı, bu konu üzerinde araştırmaları olan uzmanların bile hormonların kesinlikle zararlı olabileceğini ileri sürememelerine karşın, konu ile hiçbir ilişkisi olmayan bir çok kimse, bu maddeleri korkunç zararlı olarak tanımlıyor.

Konu üzerinde bilimsel çalışmalar yapan bir Uzman olarak, hormonlar hakkındaki gerçeklere parmak basarak, konunun anlaşılmasına katkıda bulunmamın yararlı olacağı düşüncesindeyim.

Öncelikle bu maddelerin zararlı olduğunun kesinlikle kanıtlanmadığı gibi, insan sağlığı üzerinde hiçbir zararı olmadığının da kanıtlanmadığının, bilinmesinde yarar vardır.

Halen bu maddelerin zararlı olduğunun kanıtlanmamasına rağmen; bazı ülkelerde sırf ihtiyati tedbir olarak, ya sadece belirli alanlarda, ya da hiç kullanılmasına izin verilmiyor. Buna karşılık bir çok ülkede, tarımın her dalında kısıtlamasız bir şekilde kullanılıyor.

Örneğin Amerika’da ve Güney Kıbrıs’ta bu maddelerin kullanımında herhangi bir kısıtlama yoktur. KKTC’de ise bu maddelerin kullanılması tümüyle yasaklanmıştır. Ancak yasaklamaya rağmen, yine de bu maddelerin günlük yaşamımızdan çıkmadığı da yadsınamayacak bir gerçektir.

Örneğin piyasamıza yabancı ülkelerden ithal edilen sarımsak ve soğanlar, hormon olarak tanınan bu maddelerle muamele edildiği için, kış aylarında filizlenmiyor. Ayrıca güneyden ve diğer ülkelerden ithal edilen pazardaki; iri taneli çekirdeksiz üzümlerin de Giberellin isimli hormonla muamele edildiği bilinen bir gerçektir. Muzların sarartılmasında da etilen salıveren bir ‘hormon’ kullanılır.

Bu örneklerden anlaşılacağı gibi, ülkemizde görünürde hormon kullanılması yasaklanmıştır. Ancak buna rağmen, bu maddeler ile muamele edilmiş ürünlerin ülkemize ithal edilmesine herhangi bir kısıtlama getirilmemiştir.

Böylece, bizde kullanılmasının yasaklanmış olmasına rağmen, bu maddeler yine de en çok tüketilen; soğan ,patates, sarımsak, muz ve üzüm ile sofralarımıza getirilmiş oluyor.

Ayrıca, bu maddelerin bizde yasal olarak satılamamasına karşın, yine de fidancılıkta kullanıldığı da biliniyor. Pazarda görülen turfanda enginarların da, Giberellin isimli hormonla muamele edilmiş bitkilerden elde edildiği bir gerçektir.

Sonuç olarak belirtmek gerekirse;bilimsel alandaki bulgular arttıkça, geçmişte zararsız olduğuna inanılan bazı maddelerin,insanlarda bazı olumsuzluklara sebep olduğu anlaşılıyor

. Bu gerçek nedeni ile, yaşanan dönemde, bir çok yapay kimyasal maddelere kuşku ile bakılmağa başlanmış ve artık yiyeceklerimizin de doğal olmasının daha güvenli olacağı inancı yaygınlaşmıştır.

Son yıllarda bir çok ülkede bitkisel ve hayvansal üretimde kimyasal maddeler kullanılmadan organik, yani doğal yetiştiriciliğe önem verilmeye başlanmıştır.

Okuyucularımın hormonlar konusunda yersiz endişeye kapılmamaları için; yaşanan dönemde bazı bilim adamlarının ; büyüme düzenleyicilerinin (hormonların) insan sağlığına hiçbir zararlı etkisi olamayacağı görüşünde olduğunu ve bunu şiddetli bir şekilde savunduğunu belirtmekte yarar görüyorum

.Özellikle bitkilerden elde edilen Giberellin gibi hormonların kullanılmasında, hiçbir risk bulunmadığı iddia edilmekte. Ayrıca, uluslar arası düzeyde belirlenmiş olan kurallara göre yapılan organik tarım yetiştiriciliğinde de, bazı bitki düzenleyicilerinin (hormonların) kullanılmasının serbest olduğunu belirtmekte yarar görüyorum. 

28/02/2017 09:51
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: orhan aydeniz
MANŞETLER

HK Orhan Aydeniz

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.