Uzun zamandır buralarda yokum…

Hep bir şeyler itiyor beni yazı yazmaya…

Haydi Esra diyorum…

Üzüldüğümde, sevindiğimde, hayrete düştüğümde , kelimelerle sohbet ederken buluyorum kendimi…

Bu ara hem üzülüyorum, hem seviniyorum, hem hayrete düşüyorum…

Duygular karmakarışık anlayacağınız…

Bazı arkadaşlar hayrete düştüğüm konularda “sen hala alışamadın mı?” diyorlar…

Alışamadım ben…

Yaşadığımız çoğu şeye alışamadım…

Bir sessizliğe büründüm…

Bir izleme isteği…

İzlerken belki de karamsarlığa düşme…

Kelimeler çağırdı yine bugün beni…

Başka gözler….

 

…………

Seviyorum ülkemi…

Denizini, dağını , taşını…

Öyle çok seviyorum ki,

İçim acıyor her bir kötü olayına…

Aidiyet bu…

Sahiplenme…

……

Ne kadar sevsek de, “olamaz böyle bir ülke” diyoruz her sinirlendiğimizde…

Saldırıyoruz ülkemize…

Yok yok…

Ülke değil…

İnsanlar…

Yaşadığı yeri şekillendiren, batıran da çıkaran da insanlar…

Biz…

Dünya Çevre Günü’nde o kadar allı pullu mesajlar…

Sahillere inelim, piknik yerlerine gidelim…

Neler göreceğiz acaba?

Kimi gönüllü gerçekten temizlik yapıyor, kimi iki çöp atayım ekranlara çıkayım gailesinde…

Hele o yollara atılan izmaritler…

Kendi yaşadığın ülkene …

Ama öyle..

Bekleyecek bu  ülke…

Birkaç gönüllü çıksın da beni temizlesin diye bekleyecek…

……

 

Sevmiyor bu ülke insanı konuşanı…

Sinip kalacaksın…

Her şeye evet diyeceksin…

Dairelere gidip saatlerce bekleyeceksin (gerçekten işini yapan kişiler dışında)

Bekleyeceksin bekleyeceksin ama gün sonunda git başka gün gel diyebilecekler…

Sen de başını eğip, tamam diyeceksin….

Düzensizlik olan şeye sen “düzen” demeye başlayacaksın…

…..

 

Yeni ev yapacaksın…

Günlerce, haftalarca usta bekleyeceksin (yine canla başla çalışanı çıkarıyoruz)

Bugün geleceğiz diyeni de görüp, 1 ay sonra geldiğine şahit olacaksın…

Bekleyeceksin… Mecbursun… Döviz yükselecek, her şey pahalı olacak ama sen beklemeye devam edeceksin…

Beklediğini de tam alamayacaksın… Eksik, hatalı olacak…

Alışmışız çünkü …

Söz verip sözünü  tutmayana, tutmayanın hesabının sorulmadığına…

……

 

Kuaföre gitmek isteyeceksin…

Çünkü kurallar gereği  PCR yaptırmalarının mecbur olduğunu bileceksin…

Ama kuaför yaptırmayacak…

Neden?

Çünkü zaten denetleyen yok… PCR testin nerede diye soran yok…

Yine bekleyeceksin… Biri gitsin de denetleme yapsın diye bekleyeceksin…

Haaa kurallara uyan arkadaşlar da gidip testini yaptıracak, salonunda mesafeye dikkat edecek, ama kurallara uymayanla arasında bir fark olmayacak …

……..

 

Bu yazı daha çok uzardı ama “kimi, kimden” derdi rahmetlik dedem…

 

 

05/06/2021 17:35 Bu habere tepkiniz:

Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın