Borçları yapılandırmayı, ne olur artık “ekonomik tedbir” diye sunmayın
16/12/2021
Ali Baturay
Ülkemizde ekonomik krizlerde duymaya alıştığımız “borçların yapılandırılması” diye bir söz var.
Borçların yapılandırılması ha? Sözde bir tedbirmiş bu…
Kredi ödemelerinde zorlanan vatandaşların borçlarının süresinin uzatılması yani.
Taksitin miktarının düşürülerek, kişilerin maaşını aşmamasını önlemek, borcu daha uzun zamana yaymak…
Ölene kadar taksit öde yani… Hatta ömrün de yetmeyebilir, geride bıraktığın yakınların ödesin…
Bu ülkede sıkça döviz krizleri yaşanmasına rağmen, “dövizle borçlanma” özendiriliyor, daha avantajlıymış gibi gösteriliyor.
Halbuki dövizle borçlanma, tam bir risk, bile bile lades olmak gibi bir şey.
Her an yıkılabileceği belli bir binada yaşayıp da sabah akşam “inşallah yıkılmaz” demek gibi…
Döviz yükseldikçe borç katlanıyor, ödemek mümkün olmuyor, bu borcu yapılandırsan ne olacak ki?
Bugün yapılandırsan, bir hafta sonra dövizin değeri daha da artıyor.
Rüyamızda görsek hayra yormazdık ama bakın Sterlin 21 TL’yi aşmış, Euro 18’e dayanmış ve duracak gibi de görünmüyor.
Yapılandır yapılandırdığın kadar, kuru durduramazsan, kuru sabitleyemezsen, faizlere elleyemezsen yapılandırmanın ne faydası olacak ki?
Sim TV, bugün Rum tarafında çalışmak için TÜRK-SEN’e başvuran bir grup vatandaşla röportaj yaptı.
Vatandaşlardan birisi, yaklaşık 6 yıl önce ev satın almak için karşılığı 150 bin TL’ye denk gelen döviz borçlandığını, bu süre içinde birkaç kez döviz krizleri ile mücadele ettiğini, bugünkü kurla da borcunun 700 bin TL’ye ulaştığını söyledi.
Krizler ödediği tüm taksitleri yutmuş ve borcunu baş edilmez bir canavara dönüştürmüş.
Bu vatandaşımız taksitlerini hiç aksatmamış, ödemek için bütün imkanları zorlamış, kendisinin ve eşinin maaşı yetmemiş, babası da katkı yapmış ama borç durduğu yerde büyüyüp gidiyormuş…
“Güney Kıbrıs’ta çalışıp Euro kazanırsam borcumu daha rahat öderim” diye düşünmüş o nedenle TÜRK-SEN’e gelip başvuruda bulunmuş…
Gördünüz mü vatandaşınızın düştüğü durumu… 150 bin TL karşılığı döviz borç, bugün 700 bin TL’ye yükseldi. Bir iki hafta sonra bir milyon TL’ye de ulaşabilir.
Vatandaş için iflas hali ama aslında ülkenin iflasının bir göstergesi…
Görün işte, ilelebet yaşatacağınızı söylediğiniz devlet için kurduğunuz yapı…
Öyle bir yapı kurdunuz ki sürekli vatandaşın başına yıkılıp duruyor…
TÜRK-SEN’in kapısının önünde kuyruk oluşturup, Güney Kıbrıs’ta çalışma için başvuru yapan vatandaşlarımızın birkaçı daha televizyona konuşurken “maaşımız yetmiyor” sözünü tekrarlıyorlardı.
Maaş yetmiyor ne ekmek yemeye ne de borç ödemeye…
Borçları yapılandırmayı, ne olur artık “ekonomik tedbir” diye sunmayın, çok iyi bir iş yapmışsınız gibi insanların karşısına çıkmayın…
Ömür boyu borç ödemeyi çare olarak göstermeyin…
Bu döviz krizi daha öncekilerine hiç benzemiyor ve uzun sürecek gibi görülüyor.
Ülkemiz insanı, esnafı, ticaretçisi, iş insanı için tam bir çaresizlik var…
Türk Lirası kullandığımız sürece ve devletimiz bu kadar güçsüz oldukça bu sorunlar, bu çaresizlik sürecek…
Yıllarca bu ülke insanını kandırdınız, sahte bir cennet sundunuz ama takke düştü, kel göründü artık.
Kıbrıslı Türklerin kurtuluşu Kıbrıs’ta bir çözüm olmasından geçer, acilen müzakere masası kurulmalıdır ama hemen sonuç alınamayacağını herkes biliyor, o nedenle bugün de bu halk için de bir şeyler yapılmalıdır.
Mademki “devletimiz var” diyorsunuz, devlet olmanın gereklerini yerine getirmelisiniz, vatandaşınızı kaderiyle baş başa bırakamazsınız. Borçların vadesini uzatmak, bu yaraya pansuman bile sayılmaz.
Uzmanlar 2022’nin 2021’den daha kötü olacağını söylüyor…
Bundan daha kötüsü de varmış yani, daha kötüsü olacakmış, öldük bittik zaten de ölümden beteri ne olabilir acaba?
- Bu bir veda yazısıdır
- Ülkede tahmin edilenden daha çok zor durumda insan ve işletme var…
- Zor durumdaki vatandaşa dokunacak ve erken sonuç verecek tedbirler alınmalıdır
- Yerel seçimler, aynı zamanda UBP’nin UBP’yle mücadelesi olacak gibi
- Trafiğe çıkan herkes ölüm tehlikesi altındadır
- Mahkûm ve tutuklu aileleri, yeni cezaevindeki eksikliklerden şikayetçi
- Velev ki KIB-TEK’te sorunlar 2023’te bitecek, peki yaratılan enkazın hesabını kim verecek?
- Dev bir krizle mücadele eden esnafa, minicik bir ekonomik paket geliyormuş
- KIB-TEK’teki gelişmeleri kanıksamayın, birkaç yıldır yaşananlar olağan değildir
- Hak ihlallerini herkes biliyor, görüyor ama yasalar çalıştırılmıyor…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız