Bu asgari ücretin anlamlı olması için orta ve küçük işletmelere devlet desteği şarttır

ads ads ads ads
13/01/2022

ads

Ali Baturay Ali Baturay


   Ne tuhaf bir ülkeyiz ki ülke tarihinin en yüksek asgari ücretine ne işveren sevinebiliyor ne de işçi…

   “İşveren sevinmiyor da işçi neden sevinmesin?” diyebilirsiniz.

   Çünkü birçok işçi de biliyor ki bu artışla birlikte patron ya işçi çıkaracak ya ihtiyat sandığı- sosyal sigorta yatırımlarını yapmayacak, ya da tamamen kayıt dışılığa yönelecek.

   Bazı şirketler tasarruf yapabilsin diye işletmedeki herkesin maaşı ne isterse olsun yatırımlarını asgari ücret üzerinden yapacak… Kimisi personeli işten çıkarmış gibi gösterecek ama çalıştıracak, yalnızca maaş verecek, “şikâyet edersen, bunu da kaybedersin” diyecek…

    Bunların hepsi olabilir, olacak ve zaten şimdi bile bunları yapanlar vardır.

    Ülkemizde gerçek anlamda bir denetim olmadığı için bunların hepsinin olabileceğini herkes biliyor.

    Bazı şirketlerin kollandığı, onlara göz yumulduğu da bilinmektedir.  

    Yeni asgari ücretin karşılığı olan brüt 7 bin TL, net 6 bin 90 TL çok bir para mı, yeterli mi?

    Hayır değil, işçi daha fazlasını hak ediyor ama öyle bir ülkede yaşıyoruz ki “bu bile az” dediğimiz rakamı birçok işletme ödeyemez durumda.

   Özellikle orta ve küçük boyutlu işletmeler bu asgari ücreti ödeyemeyecek.

   Ben kimin tarafında mıyım? Elbette işçinin tarafındayım ama 32 yıldır özel sektörde çalışıyorum ve “özel sektör” gerçeğini tüm yönleriyle biliyorum, görüyorum, yaşıyorum…

    İşverenler işçi için önemlidir, ne kadar işveren batar, kapatırsa, işçi için iş alanları o kadar daralmış oldur. Tüm işverenler istismarcı değildir, genelleme yapmamak lazım, bu maaşı ödemek isteyen ama gücü yetmediği için ödeyemeyecek çok sayıda işletme var.

   Bu ülkede belirlenen yeni asgari ücreti hangi işletmelerin ödeyebilecek gücü olduğunu, hangilerinin ödeyemeyeceğini tespit etmek zor mu?

   Bence değil. Size ben bile bunu söyleyebilirim…

   O nedenle bu asgari ücretten sonra birçok işletmeye, küçük esnafa devlet katkısı şarttır.

    İşverene prim desteği sözle değil, gerçek olmalıdır, primin miktarı artırılmalıdır, sıkıntıda olan işletmelere sosyal yatırımları yapabilmesi için mutlaka devlet katkı yapmalıdır.

     İşler rayına girene, piyasa kendini dengeleyene kadar, örneğin 6 ay veya 8 ay süre koyup bu destek işverene sağlanmalıdır.

     Normal bir zamandan geçmiyoruz, hem Covid-19 salgını hem de döviz krizi işletmelerin belini kırdı.

     Birçok işletme sıkıntı içindedir, zorlukla ayakta duruyor, borca gömülmüş durumdadır, birçoğu elektriği ve dükkân kirasını ödeyemiyor.

     Özellikle dövize endeksli dükkân/ mağaza kiraları ödenemez haldedir.

     Asgari ücrete yapılan artış, devlet çalışanlarına yapılan artışa benzemez…

      “Yaptım bitti” diyemezsiniz… Ödeyemeyecek durumda olan var, ödeyecek durumda olup da istismar eden, ödememek için bin bir Alicengiz oyunu çeviren var.

      Hükümet edenler bu asgari ücreti ödeyemeyecek olanı görmezden gelirse ve ödeyecek durumda olup da ödemeyene de gözünü kaparsa bu belirlenen asgari ücret amacına hizmet etmez. Övündüğünüzle kalırsınız…

       Siz bir seçim öncesi, bunu seçim propagandasına çevirirsiniz ama diğer tarafta bunun yüzünden ya işçi kıyımı yaşanır, ya da maaş verilir ama işçi hakları gasp edilir. Kimisi yatırımları yapmaz, eksik yatırır, kimisi emekçiyi daha fazla çalıştırır, kimisi bu ekonomik krizde “maaşı al, sesini çıkarma” der, kayıt dışı çalıştırır…

       Demek ki bu asgari ücretin anlamlı olması için hükümet, küçük ve orta boyutlu işletmelere, Covid-19 salgınının ve ekonomik krizin bariz etkilendiği işyerlerine destekte bulunmalı, yeni asgari ücreti ödeyecek durumda olup da ödemeyenleri de denetleyip, cezalandırmalıdır.  

13/01/2022 23:38
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Bu asgari ücretin anlamlı olması için orta ve küçük işletmelere devlet desteği şarttır
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.