Bu hatalar gıdaların ömrünü kısaltıyor!

Gıdaları saklarken en fazla hata yapılan ürünler neler? İşte cevabı…

ads ads ads ads
25/09/2019
HK

ads
Bu hatalar gıdaların ömrünü kısaltıyor!

Marketten ya da pazardan tazecik ürünleri alıp evinize getiriyor, buzdolabına koyuyor, birkaç gün sonra tazeliklerini kaybetmiş halde bulduğunuzda da "Ne oldu bunlara acaba?" diye düşünmeden edemiyorsunuz. Böyle durumlarda çoğu zaman suçu kendinizde aramanız gerekiyor. Çünkü aldıklarınızı doğru koşullarda saklamıyorsunuz.

Örneğin sebzelerle meyveleri aynı çekmeceye ya da rafa yerleştiriyorsunuz. Ama bu çok büyük bir yanlış. Çünkü birçok meyve etilen gazı üretiyor ve bu da sebzeler üzerinde olgunlaşma hormonu etkisi yaratarak tazeliklerini daha kısa sürede yitirmelerine neden oluyor. Sebzelerin nefes almaya ihtiyaçları var. O nedenle içine sebze koyduğunuz plastik torbalarda delikler açmak ya da sebzeleri file torbalarda saklamak gerekiyor. Hepsini dar bir alanda sıkışık bir biçimde saklamak da sebzelerin hızlı bozulmasına yol açıyor.

Son olarak sebzeleri ve meyveleri yıkayıp saklamak çok büyük bir hata. Uzmanlar bu ürünleri yiyeceğiniz zamana kadar yıkamamanız gerektiğini vurguluyor. Çünkü nem bakteri üremesini hızlandırıyor. Peki saklarken en fazla hata yapılan ürünler neler? İşte cevabı…

Sarımsak: Sarımsağı hava sirkülasyonunu sağlamak için ağzı açık bir kapta oda sıcaklığında saklamalısınız. Hemen kullanmayacaksanız sarımsağın dişlerini baştan ayırıp kabuğun dışında bırakmayın. Soğanla birlikte saklamanızda ise bir sakınca yoktur.

Soğan: Temiz bir kadın çorabı bulun. Soğanları çorabın bacaklarına tane tane doldurun. Her bir soğanın arasına düğümler atın ve oda sıcaklığında bir yere asın. Eğer bundan hoşlanmıyorsanız tezgahın üzerinde ağzı açık bir kaba da koyabilirsiniz. Ancak ne yaparsanız yapın soğanlarınızı patateslerden uzak tutun ve buzdolabına koymayın. Nem ve soğuk hava soğanların yumuşamasına neden olur. Karanlık bir yerde saklamak da soğanın acılaşmasını önler.

Patates: Patateslerinizi karanlık ve serin bir yerde saklayın ama buzdolabına koymayın. Soğuk ve nemli ortamlarda patatesin içindeki nişasta şekere dönüşür. Bu da lezzetini ve yapısını etkiler. Patateslerinizi kağıt torbalar içinde kiler gibi serince bir yerde saklayabilirsiniz. Etilen gazı salgılayan soğan ya da elma gibi meyvelerle patatesleri yan yana getirmek ise filizlenmeye neden olur.

Havuç: Öncelikle yeşil saplarını kesin. Bu kısımlar nemi çeker ve havuçların hemen yumuşamasına neden olur. Tepesi kesilmiş ama soyulmamış havuçlar, kilitli bir buzdolabı poşeti içinde buzdolabının sebze gözünde iki hafta kadar dayanabilir. Küçük parçalara bölünmüş havuçları ise ağzı sıkıca kapatılmış su dolu bir kapta saklarsanız daha uzun süre dayanırlar. Suyu sık sık değiştirmeyi ise unutmayın.

Salatalık: Salatalıklar soğuktan nefret ederler. 10 derecenin altındaki sıcaklıklarda hızla bozulmaya başlarlar. Eğer salatalıkları buzdolabına koymanız gerekiyorsa bu sürenin üç günü geçmemesine çalışın. Salatalık da etilen gazına hassas bir sebze; o nedenle muzlardan, kavunlardan ve domateslerden uzak kalmalarını sağlayın.

Domates: Domatesin türü, kabuğunun inceliği gibi faktörler saklanma koşullarını değiştirebiliyor ancak genellemek gerekirse, olgun domatesleri birkaç gün buzdolabında tutmak lezzetlerinin bozulmasına neden olmadığı gibi raf ömürlerini de uzatıyor. Eğer domates aldığınız zaman yeterince olgun değilse, olgunlaşana kadar tezgahın üzerinde bekletin. Ardından bir tabağın içine kök kısımları alta gelecek şekilde yerleştirin ve bu vaziyette buzdolabına koyun. Kökünün altta kalması bu bölgenin nemlenmesini geciktirip çürümesini önlüyor. Doğranmış domatesleri ise hava almayan kapalı bir kapta saklamak en iyisi. Böylece ortamdaki diğer kokuları çekmiyorlar. Domatesleri servis etmeden önce oda sıcaklığına gelmelerini beklemek de doğru bir hareket.

Muz: Muzları hevenk halinde değil de tek tek sakladığınızda ömürlerini uzatmak için bir adım atmış oluyorsunuz. Ancak burada önemli olan her bir muzun kökünü streç filmle sarmak. Böylece etilen gazı çıkışını önleyip olgunlaşmayı yavaşlatabilirsiniz. Muzunuz yeterince olgunlaşınca buzdolabına kaldırabilirsiniz. Soğuk hava daha fazla olgunlaşmayı önleyecektir.

Brüksel lahanası: Brüksel lahanası tanelerini dalından koparmadan saklarsanız daha uzun süre dayanırlar. Hatta mümkünse bu dalı buya batırın ve lahanaları üzerinden sadece ihtiyaç duyduğunuz zamanlarda koparın. Eğer dalından kopmuş vaziyette aldıysanız o zaman yıkayıp kesmeden ağzı açık bir kilitli poşete yerleştirin ve sebze çekmecesine koyun. Pişirmeden önce dış yaprakları ayıklayın. Unutmayın Brüksel lahanası bekledikçe lezzeti yoğunlaşır.

Kereviz sapı: Kereviz sapının tazeliğini koruması için alüminyum folyoya sıkıca sarılarak saklanması gerekiyor. Böylece ürettiği etilen gazının çıkışına engel olmak mümkün. Her kullanımdan sonra paketi yeniden iyice kapatmayı unutmayın. Ayıklanmış kereviz saplarını ise havuçta olduğu gibi suya gömüp saklamalısınız.

Kuşkonmaz: Kuşkonmaz için farklı saklama yöntemleri söz konusu ama en iyisi kökünden 1 santimetre kadarını kesip sapları az miktarda suya bir buket gibi dikmek, üzerini de gevşek bir naylon torbayla kapatmak. Bu vaziyette buzdolabına konan kuşkonmaz dört gün kadar taze kalabiliyor. Ancak tüketmeden önce kökleri yeniden biraz kesmenizde fayda var.

Elma: Elma oda sıcaklığında saklanabilir ancak ömrü uzun olsun istiyorsanız buzdolabında sebzelik çekmecesini kullanmalısınız. Bu sayede elmanın olgunlaşma süresini uzatabilir ve elmalarınızı birkaç hafta boyunca lezzet ve afiyetle yiyebilirsiniz.

Un: Unu çoğumuz marketten aldığımız ambalajda saklıyoruz. Ancak hiç açılmamış bile olsa bu paketler hava aldığından unun ömrünü kısaltıyor. Bunun yerine ununuzu hava almayan kapaklı cami metal ya da plastik bir kavanozda saklamalısınız. Özellikle kepekli unlar daha hızlı bayatlar. Bu nedenle kepekli unlarınızı kavanozla buzdolabına da kaldırabilirsiniz.

Taze et: Marketten aldığınız et vakumlu kaplarda satılıyorsa kabından çıkarmayın ve paketin üzerindeki saklama koşullarını uygulayın. Ambalajını değiştirmek etin üzerinde bakteri üremesine neden olabilir. Eğer etinizi yağlı kağıda sarılmış halde aldıysanız suyunun akmaması için altına bir tabak koymayı ihmal etmeyin.

Marul: Yapısı çok sulu olan marul, çok kolay bozulabilir. Bunu önlemek için marullarınızı naylon poşetlerde saklamaktan kaçının. Marulun hava alabilen delikli bir torbada saklanması gerekir. Bir diğer yol da marullarınızı iyice yıkayıp bir kase içinde buzdolabına yerleştirmektir. Tamamen kuru haldeki marullarınızı kese kağıdında da saklayabilirsiniz. Kısacası markette marulların üzerine sürekli su püskürtülmesine kanmayın, kuru ortam marulunuzun ömrünü uzatır.

Peynir: Sert peynirleri, marketten aldığınız vakumlu ambalajdan yiyene kadar çıkarmayın ve mümkünse buzdolabınızın peynir çekmecesinde saklayın. Bu durumda peyniriniz 6 aya kadar dayanabilir. (Bu süre dondurucuda 8 aya kadar uzatılabilir ama peynir dondurulup çözülünce dokusunu kaybedip ufalanmaya başlar.) Ambalajını açtığınız zaman ise folyoya, yağlı kağıda ya da streç filme sarın ve gecikmeden yeniden buzdolabına koyun.

Çiğ makarna: Makarnayı genelde hep plastik ya da karton ambalajında saklıyoruz. Ancak bu çok da doğru bir yol değil. Bunun yerine makarnayı tazeyken paketten çıkarıp hava almayan ağzı kapaklı bir cam kavanoza koymalısınız. Böylece makarnanızın nemlenmesini ve bayatlamasını önlemiş olursunuz.

Ekmek: Her zaman ekmeği buzdolabında saklamanın uzun taze kalmasına yardımcı olacağını düşünürüz ama yanlış! Ekmeğinizi buzdolabına koymayın. Buzdolabına konan ekmek daha hızlı bayatlar. Kısa sürede tüketecekseniz serin bir köşede saklayın, uzun süre dayanmasını istiyorsanız da dilimleyip dondurucuya atın. Dondurucudan çıkardıktan sonra tost makinesinde ya da tavada ısıtıp tazelenmesini sağlayabilirsiniz.

25/09/2019 09:10
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Brüksel lahanası, Kuşkonmaz, Kereviz sapı, muz, domates, un, elma, Çiğ makarna, et, ekmek, haber, kıbrıs, gıda, ürün
MANŞETLER

HK SAĞLIK

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.