Bu indirimler, “ölümü gösterip sıtmaya razı etmek” gibi bir şey
05/04/2022







Ali Baturay
Hükümetin elektrik ve alkollü içki fiyatlarına yaptığı indirim bana gençlik yıllarımda annemle yaptığımız “teybin sesini kıs” tartışmasını hatırlattı.
“Ne alakası var?” demeyin, anlatacağım…
Gençlik yıllarımda yüksek sesle müzik dinlemeyi severdim, annem de radyonun, teybin, televizyonun sesinin hep kısık olmasını ister “kafam çekmez” derdi.
Bilirdim ki istediğim yükseklikte sesi açsam itiraz edecek, ben de müziğin sesini sonuna kadar açar, bir süre öyle bekletirdim, annem çığlık atınca da istediğim yere getirirdim.
Başta teybin sesini çok yüksek açtığım için, istediğim noktaya getirdiğimde annem itiraz etmezdi bu kez. Çok yüksekten o dereceye indirdiğim için tabii ki…
Annem ta ki yaptığım hileyi çözsün, uzun süre bunu yapmıştım…
Şimdi hükümet de bize aynısını yapıyor… Hükümet edenler muhtemelen, “Biz ne oranda zam yapsak itiraz gelecek, iyisi mi en yüksekten tutalım, halk itiraz edince de istediğimiz noktaya çekeriz” demiştir.
Bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası elektriğe ve alkollü içkilere yapılan indirimin başka izahı yoktur.
Ne yani koca koca adamlar toplandılar, fahiş zamlar yaptılar da bunların halkı ayağa kaldıracağını, sokağa dökeceğini tahmin etmediler mi?
Bunu herkes tahmin ediyor da bir hükümet edenler mi tahmin edemiyor?
Hükümet etmek çocuk oyuncağı mı? Hükümet etmek yapboz oynamak mı?
Kendilerince başardılar, açtılar müziğin sesini sonuna kadar, halk sokağa inince de getirdiler istedikleri dereceye…
Halk yuttu mu yani bunu? Böyle yapınca hükümeti affetti mi vatandaşlar?
Mevcut zam oranı yine zorlamayacak mı vatandaşı? Sorunlar bitti mi yani?
Hayır hiçbir şey hallolmuş değil, sorunlar dağ gibi, yapılması gereken çok iş var.
Ancak o iş, böylesi kriz ortamında bile geçici personel istihdam etmekle, gereksiz yere üst düzey atamalar yapmakla, seçimi kaybedenlere dairelerde, kurumlarda makam aramakla olmaz.
Hükümet edenler istediğini yapacak, tasarrufun “t”sini denemeyecek, halka da zammı basacak, olmaz işte böyle.
Bir de her eleştiri yapana “öneri sunun” deyip duruyorlar.
Her kesimden öneri sunuluyor ama siz dikkate almıyorsunuz ki.
Siz bildiğinizi okuyorsunuz, alışkanlıklarınızdan vazgeçmeye niyetiniz yok…
Ben artık bu “eleştirmeyin, öneri sunun” lâfına da sinir olmaya başladım.
Siz hükümete talip olup seçime girdiniz, gerekli oyu da alıp hükümet kurdunuz.
Seçim öncesi birçok iddialı söz etmiştiniz, tüm sorunları çözecektiniz, hükümet etmek sizin işinizdi, siz bu işi biliyordunuz…
Peki ne oldu şimdi de muhalefete, sendikalara ve diğer sivil toplum örgütlerine “Öneri yapmadan eleştiriyorsunuz, öneri de sunun” diyerek sitem ediyorsunuz?
Neyin önerisinden, tavsiyesinden söz ediyorsunuz?
Sizin aklınız, beceriniz, iradeniz yok mu ki?
Halkın tepkisi, öfkesi en üst düzeyde, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) binasına yumurta savuran genç yalnız değildir, bilir misiniz ki onun yaptığını, hatta fazlasını yapmak isteyen ne çok insan var?
O gence sosyal medyada destek yağdı, delirttiniz, çıldırttınız vatandaşlarımızı.
Polis o genci aldı götürdü, dava açtı, serbest bıraktı, kamu malına saldırdı, zarar vermeye çalıştı, huzursuzluk çıkardı diye.
KIB-TEK’i soyanlar, batıranlar, ihmallerle, istismarlarla, yanlış işlerle hareket edemez hale getirenler ne olacak, onlar masum mu?
Onlar masum da ödeyemeyeceği elektrik faturası nedeniyle çılgına dönen genç mi suçlu?
Adalet mi yani bu? Siz kurumu batırın, halkı her gece elektriksiz bırakın, fahiş faturalar gönderip vatandaşı delirtin, ondan sonra da ona suçlu muamelesi yapın. Olacak iş değil…
Şimdi Bakanlar Kurulu toplanıp da elektriğe ve alkollü içkilere indirim yapmakla mucize yaratmış değil, buna “Ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek” denir.
Evet hükümet, halka ölümü gösterip, sıtmaya razı etmeye çalışıyor ya da “eşeği önce bilerek kaybettirip sonra da bulup sevindirmek istiyor” ama yemezler… Herkes her şeyin farkında…
- Hem suçlu hem güçlü olmayın, halkın huzurunu kimin bozduğu çok belli
- KIB-TEK can çekişiyor ama birilerinin oradaki hesapları, rant kavgaları bitmek bilmiyor
- Olacağı buydu zaten, elektrik iflası bağıra bağıra geldi
- Ali Baturay: Lağım sorunu, naylon poşetlerden daha mı önemsiz?
- Ülkede ekonomik yangın var ama bu ‘ekonomik paket’ normal bir zamandaymışız zihniyetiyle yapıldı
- Büyük yangınla ilgili Meclis araştırma komitesi kuruldu da ne olacak, bir işe yarayacak mı ki?
- Taşeron işçilerinin sorunlarına kalıcı çözüm üretilmeli…
- Çocukken Cüneyt Arkıncılık oyunu oynar, gömeç bitkilerine yumruk, tekme atar, tahta kılıçla çakırdikenlerini haklardık
- Gerçekleşmeyen vaatlere, yalanlara, palavralara halk fazla tahammül gösteriyor
- Aslında yangın tecrübemiz var, sorunumuz ders çıkarmamaktır, tedbirsizliktir, sorumsuzluktur
- TÜM YAZILARI için tıklayınız
