Bu iş iyice zıvanadan çıktı, zulme dönüştü…
01/09/2023











Hüseyin Ekmekci
BİRİLERİ İYİCE BU ÜLKEYİ SAHİPSİZ, MAKAMLARINI DEĞERSİZ, KURALLARINI DA GEÇERSİZ ZANNEDİYOR. BUNU YARATAN DA HER BASKIYA “EVET” DİYEN ÜLKEYİ DEĞERSİZLEŞTİREN YÖNETİCİLERDİR
DÜN GÖREVİNİ TAM YAPTIĞI İÇİN MUHACERET GÖREVLİLERİ VE İÇİŞLERİ BAKANI CİDDİ HAKARETLERE UĞRTAMIŞTIR. BU CÜRETİ GÖSTERME CESARETİ OLANLAR VAR
Birileri memleketi iyice sorma gir hani zannediyor. Ercan Devlet Havaalanı’nda muhaceret ekiplerinden yaşadıkları her gün bir roman olur. Bir ülkeye giriş çıkışlarda standart var mı yok mu? Bu standartlar bellidir, muhaceret görevlilerinin yetkileri de yasayla çizilmiştir
Her gün yeni bir hikayenin yaşadığı Ercan’da, elinde hiçbir belge, cebinde tek bir TL olmadan, dilinde yalan bulaşan bir çok insan KKTC’ye girmeye çalışıyor. Elbette kapıdan dönen onlarca insan var. İçeriye sokulmayan herkes ciddi derecede isyan ediyor
Önceki akşam, bir kadın yanında iki çocuğuyla, tek geliş bileti kesmiş, dönüş bileti yok, adaya girmeye çalışıyor. Haliyle muhaceret polisleri, bu kadın ve çocuğu adaya sokmuyor. Kanun belli, nizam belli. Bu ülkenin gücü, kaynağı da zaten belli. Bırakalım da herkes görevini tam yapsın
Düşünsenize, bir kadın, anne tabii ki, yanında da iki çocuk. Dönüş biletleri yok. Muhaceret polisi soruyor: Neden geldiniz? Ne yapacaksınız? Sizi bekleyen biri var mı? Yeterli paranız var mı? Çalışma izni, öğrenci izni, oturum izni ya da ön izin belgeniz yanınızda mı?
Kadın önce, “ev almaya” geldiğini söylüyor. Ama polise para gösteremiyor. Sonra “turist olduğunu” söylüyor, ama dönüş bileti yok. Sonra “bir aileyi ziyarete geldiğini” söylüyor, ancak adres veremiyor. Poliste haliyle birbiri ardına yalanlar söyleyen anne ve çocuklarına giriş izni vermiyor
İş burada çığırından çıkıyor. Anne İran vatandaşı. İranlı Türkmen olduğunu söylüyor. Ülkeden hatırlı birilerine ulaşıyor, polisin kendisini adaya almadığını belirtiyor. Ardından sosyal medya üzerinden KKTC Hükümetine, içişleri bakanına ve polise hakaretler başlıyor
Mesela İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, ırkçılıkla, Türkiye düşmanlığıyla, Türkiye vatandaşlarına zulmetmekle suçlanıyor. Hakaretin biri bin para. Sebep? Adaya girmek için hiçbir gerekçesi olmayan, cebinde parası olmayan bir aile adaya alınmadı diye büyük bir kavga başlatılıyor
İçişleri bakanlığı muhaceret görevlilerinin arkasında duruyor. Çünkü bu gibi durumlarda siyaset kimin girip kimin girmeyeceğini karar verecekse, her torpil olanı ülkeye alacaksa vay halimize. Nitekim aileye aile ziyareti gerekçesiyle üç günlük bir vize verildi
Pazar günü geldiği hava yolu şirketi ile Türkiye’ye geri dönmesi, ziyarete geldiği ailenin teminat imzalamasıyla sağlandı. Yani üç gün orada kalacak, sonra da önce Türkiye’ye, devamında da belki de ülkesi İran’a geri dönecek. Her şey yasa, tüzük ve kurallara uygun
Hal böyleyken yaratılan tartışma ortamı ve önüne her gelenin KKTC devleti, muhaceret görevlileri, bakan Dursun Oğuz ve polise hakaret etme cüretini göstermesi bir yere not edilmeli. Birileri iyice bu ülkeyi sahipsiz, makamlarını değersiz, kurallarını da geçersiz zannediyor
Sergilenen tavır tam da buna uygun. Bir annenin iki çocuğuyla birlikte gelmesi ve geri dönmek istememesi son derece normal. Vicdanlarınızı da sızlatıyor olabilir. Ama Türkiye’nin, Orta Doğu‘nun ve Afrika’nın mutsuz, sorunlardan kaçan her bir bireyini barındırmamız mümkün değil
Bu tavrın ırkçılıkla, Türkiye düşmanlığıyla, ki, kadın zaten Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil, alakası yoktur. Bu ülke sorma gir hanı değildir. Birileri öyle görebilir, ama olmamalı. Kurallar eksiksiz uygulanmalı, hiç kimse torpil ve kurallar çiğnenerek adaya alınmamalı. Muhaceret herkese adil yaklaşmalı
Bu konu belki de koca bir gün içerisinde yaşadığımız en basit sorun olabilir. Ancak birilerinin ülke makamların hedef alması, doğru davrandı diye muhaceret polisine, içişleri bakanlığına çok rahat bir şekilde hakaret etmesi, yüzlerce insanın hakaret korosuna katılması kabul edilir değil
Bu yazıyı kaleme aldığım saatlerde, Dev- İş Başkanı sevgili Koral Aşam’ın da Türkiye güvenliğini tehdit ettiği gerekçesiyle Türkiye’ye alınmadığını öğrendim. Koral ve Türkiye düşmanlığı… Bu iş iyice zıvanadan çıktı, zulme dönüştü…
Ülkeyi yönetenlerin haksız uygulamaları, kamu kaynaklarını gereksiz yere harcamaları, yönetim makamında olanların görevini kötüye kullanmasını çok rahat bir şekilde eleştirdiğimiz gibi, doğru bir tavır sergilediği için hakarete uğrayanların yanında da nöbet tutmamız gerekiyor. Bu yazının tek amacı budur
- İhalesiz bir şekilde özel bir şirkete yer altı fiberoptik sistem devrediliyor
- Çalışma izinleri üzerinde Türkmen mafyası oluşturuldu…
- Kaos kültürü sokakları esir aldı
- Kıb-Tek bir devlet kurumu değil artık...
- Tedbir alması gerekenler sorunun farkında değil
- Memleket bu durumdayken, yaşadıklarımıza bakar mısınız?
- Göç etmeyip adada kalan gençler cezalandırılıyor…
- Bu ülkenin kurumları kendi kendine çözüm üretemiyor
- Ülke gençliği için bir değil çok şey yapmalıyız…
- Serdar abinin çabasını beyhude bir uğraş olarak görüyorum
- TÜM YAZILARI için tıklayınız





