Bu kadar kapalıyken bile vakaların artması mı başarı?

Övünmek, büyük konuşmakla olmuyor bu işler

ads ads ads ads
29/12/2020

ads

Ali Baturay Ali Baturay


Covid-19 salgın süreci tamamen bitmeden “başarı öyküleri yazmak”, “övünmek” sakıncalıydı, gereksizdi ama dinlemediler.

   Her fırsatını bulduklarında salgının sağlık tarafından puan toplamaya çalıştılar, meselenin ekonomi tarafı berbat olsa da…

   Vakaların az oluşunu cumhurbaşkanlığı seçim propagandası bile yaptılar hem de Güney Kıbrıs’la karşılaştırarak, hem de ölümler üzerinden.

   Gerek yoktu böyle şeylere ama onlar küresel bir sorun üzerinden bile prim yapma derdindeydiler.    

   Ne zaman övünmeye, büyük konuşmaya başlayıp da gevşedilerse vakalar patladı.

   Başarı ne ki? Defalarca hata yaptılar ve geri adım atmak zorunda kaldılar.

   Ülkeyi dünyaya kapatarak ve bazı sektörlerin faaliyetlerini durdurarak, elbette vakalar azalıyordu ama bu mu başarı?

   Ülkedeki ekonomik yıkım için hiçbir tedbir alamadılar, reel sektörün gün ben gün erimesini seyrettiler.

   Ülkedeki sıkıntıları görmezden geldiler, halk salgının sağlık tarafından korktukça ve oraya dikkatini verdikçe yükümlülüklerinin halk tarafından unutulduğunu zannettiler.

    Ülkeyi dünyaya kapatarak ve sektörlerin faaliyetlerini durdurarak, vakaları azalttıklarını ve büyük başarı elde ettiklerini sandılar ya, bir bakmışız bunu bile idare edemediler.

    Kapalıyken vakaların artmasının şaşkınlığını yaşıyorlar şimdi.

    Bu kadar kapalıyken ve bu kapanmadan birçok sektör daha da zora girmişken vakalar da her gün artıyor.

    Hade bakalım, gelsin de sayın başbakan, sayın sağlık bakanı bu başarı öyküsünün nasıl yazıldığını anlatsın bize.

     Aha bakın kapalıyız, peki kapalıyken neresi delindi de bu vakalar arttı?

     Bir taraftan kapattılar, diğer taraftan popülizm yapıp deldiler, araladılar, denetleyemediler, şimdi de ipin ucu kaçıyor, kaynağı belirsiz yerel bulaş artıyor, temaslıları bulmak zorlaşıyor.

      Sağlığın amiral gemisi Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi bile Covid-19 tehdidi altında, hastanede pozitif vakalar çıkıyor, çok sayıda hemşire karantinada, ameliyatlar yapılamıyor, hastane tam kapasite çalışamıyor…

       Pandemi hastanesi istiyorduk, hastane tamamlandı ama onu hizmete koyamıyoruz, hastane vizesiz, izinsiz inşa edildiği için oraya elektrik bağlamaya bile korkuyor ilgili makamlar, sorumluluk almak istemiyor, zaten bu hastanede görev yapacak hekim, hemşire ve gerekli diğer personel istihdam edilmemiş.

      Hep böyle bir- iki vakayla gideceğimizi sandılar, büyük tantanalarla inşa edilen, şaşaalı açılış töreni yapılan, cumhurbaşkanlığı seçimi propagandasına dönüşen pandemi hastanesini hizmete koymayı düşünmediler.

      Mevcut düzenin devam edilebileceğini, kurulu düzenlerini hiç bozmayacaklarını sandılar.

      Şimdi vakalar artınca ve toplum yine “pandemi hastanesi baskısı” kurmaya başlayınca paniğe kapıldılar.

     Sağlık Bakanı Ali Pilli’nin meclisteki son konuşması yakınmalarla geçti, hastaneye elektrik bağlatamadığından, hemşire istihdam edemediğinden şikayet etti ve İnşaat Mühendisleri Odası’nı, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nu (KIB-TEK), Elektrik Mühendisleri Odası’nı, Kamu Hizmeti Komisyonu’nu suçlayıp durdu.

     Sağlık Bakanı sanki hükümetin bir parçası değil de muhalefetmiş gibi…

     Öte yandan Başbakan ise Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin kararlarını sanki beğenmemiş gibi, bir gün gecikmeli resmi gazetede yayınladı.

     Başbakan mecliste, kendi partisinden eski Çalışma Bakanı Faiz Sucuoğlu’nun, faaliyetlerine ara veren işletmelerle ilgili verdiği rakamları yalanladı, 7 bin civarında işletmenin faaliyetlerini durdurduğunu doğrulamadı.

     Hükümet edenler, Covid-19 salgınının olumsuz hiçbir yanını görmek istemiyor ama sorun büyük…

     Ben bu satırları yazarken Sağlık Bakanı Ali Pilli, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’ni acil toplantıya çağırmıştı. Kim bilir panikle şimdi ne kararlar alınır?

     Mart ayından bugüne anlayamadıkları şey, vakalar artmadan ciddi tedbirler almak, olası vaka artışlarına karşı hazırlıklı olmak oldukça önemlidir.

     Ne zaman vakalar azalsa, “başarı destanı” yazıyor, “övünmeye” başlıyorlar.

     Pandemi hastanesinin inşa edilmesinin üzerinden bir ayı aşkın bir süre geçti ve siz onu kullanılır hale getirmediniz ve hiç çekinmeden bugünkü bakanlar kurulu toplantısında “500 yataklı yeni hastaneden” söz ediyor, halka müjde veriyorsunuz.

      Sen önce önündeki pilavı ye de sonra geç başkasını kaşıklamaya… Mamur ettiniz pandemi hastanesini de kaldı 500 yataklı yeni hastane. Önce somut önünde olanı kullanamıyorsun, daha kazma vurulmamış hastanenin müjdesini veriyorsun…

     Hade bakalım, bu kadar kapalıyken vakaları durduramıyor, önüne geçemiyorsun; şimdi de başarıdan söz edin… Kimse ne kahramandır ne de pehlivan, herkes layıkıyla işini yapacak, bunların üzerinden başka siyasi hesap yapmayacak.

Herkes görevini yapacak, salgın sona erdiğinde kim başarılı kim değil, halk karar verecek. Şimdi fazla panik olmadan en hızlı biçimde pandemi hastanesini hizmete koymanın yollarını bulun…

    Türkiye’den ve Güney Kıbrıs’tan en erken şekilde Covid-19 aşısı tedarik etmek için görüşmelere hemen başlayınız, tabii ki pandemiyle ilgili popülizme kaçmadan denetim mekanizmasını çalıştırın, gerekirse de bu iş için devlet kadrolarından kaydırma yaparak ekipler kurun.

     Kabul edin, bu krizi iyi yönetemiyorsunuz. Bu işin şakası yok, defalarca yapılan uyarılar dikkate alınmadı, hiç olmazsa bundan sonra işin ciddiyetine varın.

29/12/2020 22:25
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: ali baturay
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.