Bu kurultay bitsin artık da kurtulalım!
29/10/2021
Ali Baturay
Bu ülke yaklaşık iki yıldır UBP Kurultaylarıyla meşgul…
Ne hazırlığı bitti ne tartışması ne de kavgası…
Artık herkese “Bu UBP Kurultayı bitsin de kurtulalım” dedirtti.
Evet gerçekten de bitsin de kurtulalım…
Gerçi, kurultayın kendisinden kurtulacağız ama görünen o ki geride bıraktığı enkaz bizi yakmaya devam edecek.
Geçen yıl, en fazla oyu alan iki adayın çekilmesi ve ikinci turun yapılamaması sonrası bu ülkenin başına gelmedik kalmadı.
Hiç hesapta yokken partinin genel sekreteri Ersan Saner, havadan gelip başkan oldu.
İlk kez bir partinin içine müdahale olduğunu gördük.
Sonra Ersan Saner Hükümeti kurduruldu…
Bu bir azınlık hükümetiydi ve tarihin en başarısız, en fazla fiyaskoya imza atan hükümeti oldu.
“Yok artık, bu kadarı da fazla” dedirttikleri her olaydan sonra çok daha büyük fiyaskolarla, beceriksizliklerle, ihmallerle, istismarlarla karşımıza çıktılar.
Birinin üç, diğerinin iki milletvekili olan iki partiyle kurulan koalisyon hükümetinin sayısı yetmediği için Halkın Partisi’nden de üç milletvekili istifa ettirildi.
Toplama ve zorlama azınlık hükümetinde hiçbir zaman birliktelik olmadı, her bakanlık adeta ayrı bir hükümet gibiydi.
Yalnızca bakanlar mı, kafası bozulan her milletvekili meclis için nisap tehdidiyle ortaya çıktı.
Küçük ortaklar DP ve YDP’de bazı milletvekilleri nisabı pazarlık konusu yaptı, meclisi açtırmadı.
Meclis tatile girerken açılamadı, tatil bitti yeni döneme girildi yine açılamadı, yasalar, bütçeler geçemedi.
Küçük ortaklar, küçük politik hesaplarıyla tuttuğu kurumları darmadağın etti, sorunlara gömdü.
Örneğin Kıbrıs Türk Elektrik Kurulu’nda (KIB-TEK) zincirleme, ihmaller, fiyaskolar yaşandı.
Bakanlar birbirine girdi, daha önce hiç örneği görülmemiş bir şekilde kamuoyu önünde birbirlerini eleştirdiler…
Bakanlığın biri yazılı açıklamayla diğer bakanlığın suçlamalarına cevap verdi, bir bakanlık başka bir bakanlığa bağlı daireyi yargıya taşımakla tehdit etti.
UBP’nin bakanlarından birisi, canlı yayında kendi partisinin ilçe başkanına söylemedik lâf bırakmadı, birkaç gün birbirlerini suçladılar.
Hem hükümette hem UBP’de büyük bir dağınıklık ve iflas havası vardı…
Hiçbir ciddi soruna çare bulamadılar, sorunlar vatandaşı ezdi…
Ne Covid-19 salgınının yarattığı soruları çözebildiler ne de salgından önceki kronik sorunları.
Hayatı ucuzlatamadıkları bir yana yaptıkları astronomik zamlarla hayatı daha da çekilmez ettiler.
Döviz krizini hiç gündemlerine almadılar…
Aylardır ülkede ilaç eksikliği var, hastalar çok zor günler yaşıyor, hastanelerde tahliller yapılamıyor ama bu sorunu çözemiyorlar.
İnsanlar sorunlarla boğuşurken hükümetin yarattığı onlarca saçmalığa, tuhaf açıklamaya, tutulamayan sözlere de tanık olundu.
Hükümet ne Anayasa dinledi ne yasa ne tüzük…
En sonunda, küçük ortakların milletvekillerinin yarattığı nisap sorunu ve hükümet içindeki uyumsuzluk, hükümetin istifasını getirdi.
Cumhurbaşkanı, yeni hükümet ve seçim tarihi için UBP Kurultayının sonucunu beklemeyi tercih etti.
Kurultaya kısa bir süre kala da Başbakan Ersan Saner’in videosu ortaya çıktı ve bununla birlikte adaylar arasında bir kavga başladı…
Ersan Saner adaylıktan çekildi, başbakanlıktan izne ayrıldığını açıkladı ama halen yerine vekaleten birisini atamadı.
Yaşananlar çok yorucuydu, toplum hem sorunlardan bitap düştü hem de yönetenlerin yarattığı sıkıntılardan, kavgalardan, çirkinliklerden çok yoruldu.
Dediğim gibi kurtulalım bu kurultaydan ama o kadar tahribat yaratıldı ki sonrasının da zor olacağı aşikâr…
O zaman bu toplumu kim mi kurtaracak?
Toplum kurtulmayı istediğini gösteremedikçe onu kimse kurtaramaz…
Tüm bu rezillikleri film izler gibi izlediği, halen küçük çıkarlar peşinde koştuğu, herkes kendi statükosunu korumakta kararlı olduğu ve takım tutar gibi parti tuttuğu sürece kimse bu toplumu kurtaramaz.
- Bu bir veda yazısıdır
- Ülkede tahmin edilenden daha çok zor durumda insan ve işletme var…
- Zor durumdaki vatandaşa dokunacak ve erken sonuç verecek tedbirler alınmalıdır
- Yerel seçimler, aynı zamanda UBP’nin UBP’yle mücadelesi olacak gibi
- Trafiğe çıkan herkes ölüm tehlikesi altındadır
- Mahkûm ve tutuklu aileleri, yeni cezaevindeki eksikliklerden şikayetçi
- Velev ki KIB-TEK’te sorunlar 2023’te bitecek, peki yaratılan enkazın hesabını kim verecek?
- Dev bir krizle mücadele eden esnafa, minicik bir ekonomik paket geliyormuş
- KIB-TEK’teki gelişmeleri kanıksamayın, birkaç yıldır yaşananlar olağan değildir
- Hak ihlallerini herkes biliyor, görüyor ama yasalar çalıştırılmıyor…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız