Bu memleket 15- 20 zenginden ibaret değil
02/11/2022









Hüseyin Ekmekci
ÜRETEN DE, İMAL EDEN DE, SATAN DA MUTSUZ. HERKESİN MUTSUZ OLDUĞU BU DÜZENE NASIL GELDİK? GERÇEKTEN İNSANLAR ÜRETİM MERKEZLERİNDE ACI ÇEKİYOR
ÜRETEN KESİMLER BATIYOR. BU MEMLEKET 15- 20 ZENGİNDEN İBARET DEĞİL. ÜRETİM CEZALANDIRILIYOR. ÜLKEYİ YÖNETENLER İHALELERDEN KAFASINI KALDIRAMADI
Diyelim ki hayvan üreticisiniz.. Büyükbaş hayvan ağılınız var. Hayvan satmaya karar verdiniz. İnek ve düveleri kesime göndereceksiniz. Bu, “et için yetiştirilmemiş”, süt alımı için yetiştirdiğiniz bir hayvansa, milli servet çöpe gitti demektir. Bir ineğin ortalama günlük süt verimi 25 kilodur
Bu 25 kilo ülke büyükbaş hayvan ortalaması. Ha; yem bir tamam, vitamini içinde, ağılda her şey var, sano- silaj… Ve elbette cins… böyle bir tabloda, üretim miktarını kilo başına 40 kiloya kadar çıkarmak mümkün. Ama bu ülkede az sayıda ağılda bu miktara ulaşılıyor
Bir başka açıdan bakınca, süt ürünleri imalat ve satışının bu kadar yüksek olduğu bir ülkede, her bir damla süt altın değerindedir. Hem üretici için, hem de imalatı yapıp bunu yurt dışına ihraç eden imalatçı için… Ülkede imalat yapıp, ihracatta da dengeyi bulanların süt açığı fazladır
Buna rağmen, ülkemizdeki süt fiyatları yüksektir. Üreticiye yetmediği de aşikardır. Örneğin inek sütü 10.15 TL’den alınıyor. Buna bakıp, “uygun” diyebilirsiniz. Peki, son dönemlerde üreticiye nasıl bir girdi maliyeti yüklediğimizin farkında mıyız? Girdi maliyetleri dehşet..
Şöyle düşünün, bir ağıl için, yem, mazot, elektrik, su, işçi maliyeti kafadan gerekli. Geceden sabaha değişen yakıt fiyatları, dur otur artan enerji fiyatları ile sürekli artan döviz fiyatları karşında yem maliyetleri inanılmaz seviyede. Tek girdi ise, süt… alternatifi ise kasap…
Ve düşünün, şu anda ülkede en çok görülen satış ilanı büyük- küçükbaş hayvan. Herkes yüksek girdi maliyetleri, ilgisizlik, geceden sabaha artan maliyetler, devletin kendilerini yalnız bırakması, üretici değil imalatçının baş tacı yapılması gibi sebeplerde satışa yöneldi
Hayvancı açısından bakalım. 1 ton süte kadar büyükbaş üreticisi doğrudan gelir desteği ile birlikte 11 TL 30 kuruş ödeniyor. İmalatçı sütü borsadan alıyor. Kısa süre öncesinde kadar 9 TL civarındaydı. Neden? Çünkü süt üreten hayvan sayısında ciddi bir azalma var. Süt azaldı, süt
Adadaki süt üretimi, günlük 500 ton civarından; günlük 320 tona düştü. 9 TL olan borsa parası, 11.40 TL oldu. Arttı. Arada, binlerce hayvan kasaba, kesime gönderildi. Bu ada, yakın komşuları ile süt ve süt ürünleri üzerinden rekabet ediyor. E bu da ölüyor.
1 torba yem; 19 protein süt İÇİN.. 510 TL; 50 kg… 1 tonu; 10 bin 200 TL. 60 inek; günde 15 kilo fabrika yemi yer, 900 kilo günde ister. Günde 10 bin TL. Çare kasap… 60 ineğin, aylık geliri 600 bin TL, sadece süt. Yem, mazot, elektrik gideri ise 800 bin TL…
İşin enteresan bir yanı da burada.. Kasap geldi, ineği vereceksiniz… Oggası 50 TL… Kilosu değil ha, oggası… Kasap kapıdan girdi, tanayı vereceksiniz. oggası 60 TL… Küçük baş hayvancısınız, kilosu 75 TL… Mandradan çıkış fiyatları böyle
İşin bir de tüketici tarafı var. Dana, ogga olarak 60 TL’ye gitti. Dana bonfile 430 TL. O da toptan alacaksanız. Dana kıyma 230 TL… Dana şiş kebaplık, 240 TL. Bir dana mandradan 60 TL kilosu çıkıyor, ortalama yüzde 300 katma değerle tüketiciye satılıyor
Kuzu fiyatlarına da bakalım. Kasap geldi. 75 TL oggası aldı. Kuzu şiş 230 TL. Kuzu pirzola 230 TL… Kuzu kıyma 250 TL… Velhasıl. Üretici mutsuz, tüketici de mutsuz. Bu nasıl olur? Kasaba satan üretici, sattığı ürünün 3-5 katı fiyatla tüketiciye ulaşmasına anlam veremiyor
Bir de kasapları dinleyin. Zaten yüzde bilmem kaçı fire. Elektrik- mazot çok pahalı. Kuzu- tana alımına bağlanan para çok yüksek. Öyle bir sistem oluştu ki… Üreten mutsuz, kasap mutsuz, tüketici ise eski mangal alışkanlıklarına hasret kalmış durumda. Herkes mutsuz…
Herkesin mutsuz olduğu bir düzen, sadece “para hırsından” değildir. İnsanlar binbir dert, tasa, gayle, hesap- kitap ile isyan noktasına geliyor. Herkesi mutsuz edecek bir düzene nasıl evrildik, üretirken batacak bir noktaya nasıl geldik? Pes gerçekten…
- Köşe başlarını tutanlar bu memleketi sevmiyor
- Yapayalnızız; ihale takipçilerinin umurunda bile değiliz
- Hükümet seyrediyor; çare düşünen var mı?
- “İki eliminan yaptım” gururu tarih oluyor
- Kamu Düzeni Çöktü, Hiç Bir Alanda Kaliteli Hizmet Alamıyoruz
- Hangi vicdanla halkın arasına karışacaklar, çok merak ediyorum
- Belediyeye ödediğimiz vergiler asgari ücrete endekslendi
- Süt ürünlerine zam furyası başladı
- Son bir haftada yaşanan kesintilerin üreten kesimlere zararı milyonlarca TL’dir
- Din işleri başkanının her tavrı sebep değil sonuçtur
- TÜM YAZILARI için tıklayınız