BU ÜLKEYİ SEVMENİN YOLU, HAMASİ NUTUKLAR ATMAK DEĞİL! NE ÜRETİYORSUN? HANGİ SORUNU ÇÖZÜYORSUN? KRİZ ZAMANLARINDA NEREDE DURUYORSUN? ASIL MESELE BUDUR

BU ÜLKEDE KORKMADAN YATIRIM YAPABİLİYOR MUSUN? VERGİNİ DÜZGÜN ÖDÜYOR MUSUN? ÇALMADAN ÇIRPMADAN, RİSK ALARAK ÜRETMEYE DEVAM EDİYOR MUSUN? İŞTE GERÇEK VATAN SEVGİSİ BURADA BELLİ OLUR

Makamlara, liyakate göre değil, siyasi hesaplara göre atamaların yapıldığı bir ülkede kamu hizmetinin zayıflığı kimseyi şaşırtmasın. Hal böyle olunca bürokrat da halka değil, kendisini o makama getirenlere hizmet ediyor. Az sayıda bürokrat ve memurun yüzü suyu hürmetine kamu ayakta…

Kendi konfor alanına yerleşmiş, halkı küçümseyen, statükosunu korumak için yanlışları savunmaktan çekinmeyen bir kitle oluştu. Sürekli iş takibi ve bir beklenti içerisinde. Bir tek onlar çalışkan, bir tek onlar akıllı, bir tek onlar vatansever… Hadi oradan!

Bir de çöreklenenler var. Onlar da statükoya yanaşmak için senden benden daha “milliyetçi”, daha “vatansever” görünürler. Tek maharetleri, kim iktidardaysa ona yanaşmak, onun gölgesinde kendilerini var etmek. Ne fikir üretirler ne çözüm getirirler ama her dönem var olmayı başarırlar.

Herkesle fotoğraf çektirip “kardeşim” diye hitap ederek piyasada güç devşirenler var. Yazarken aklıma 15 tane isim geliyor. Devletin makamını tutup, sadece soygun için kullanırlar, akıllarında milletvekilliği, ya tutarsa… Sahip oldukları tek yetenek, doğru ilişkileri kurarak ortalama zekalarını paraya çevirmek

Bu ülkeyi sevmenin yolu, hamasi nutuklar atmak değil! Ne üretiyorsun? Hangi sorunu çözüyorsun? Kriz zamanlarında nerede duruyorsun? Asıl mesele budur. Ülkeyi sevmek, yürek ister, kavga ister, öfke ister, fedakarlık ister…

Bu ülkede korkmadan yatırım yapabiliyor musun? Vergini düzgün ödüyor musun? Çalmadan çırpmadan, risk alarak üretmeye devam ediyor musun? İşte gerçek vatan sevgisi burada belli olur. Her türlü riski alıp, bunun için mücadele edebiliyor musun?

Ne diyordu Orhan Veli: “Neler yapmadık şu vatan için? Kimimiz öldük, kimimiz nutuk söyledik.” Bugün iktidarı elinde tutanların ve yalakalıkla ömür törpüleyenlerin yaptığı da sadece nutuk atmak. Sorunları çözmek gibi bir dertleri yok.

Çünkü bu sistem, liyakat sahibi insanları dışlıyor. Bürokrat seçimlerinde önemli olan iş bitirme kabiliyeti değil, talimatları sorgulamadan yerine getirmek. İhale takip edecek, iş takibi yapacak, “şunu yok et” denilince gözünü kırpmadan yapacak uslu çocuklar aranıyor.

Gerçekleri görmek zorundayız. Bu ülkede kaynak var. Hem yetişmiş insan kaynağı var hem de para. Eksik olan şey, bunları doğru kullanacak irade! Ülkenin kalkınması 3- 5 doğru yasaya, bir de bunları eksiksiz uygulayacak liyakat sahibi insanlara bakar… Hadi… 

Her şeyin dibe vurmasını beklemeye gerek var mı? Sadece laf üreten, şatafatlı cümlelerle kendini önemli göstermeye çalışan insanlardan bıkmadık mı? Ne zaman üreten, sorun çözen, hakkıyla görev alan liyakatli insanlara öncelik tanınacak?

Bu ülkenin kaynaklarını doğru kullanarak her türlü sorunun üstesinden gelebiliriz. Ama bunun için rant peşinde koşanları değil, halkın sorunlarını gerçekten dert edenleri öne çıkarmamız lazım. Aksi halde değişen bir şey olmayacak. Hızla dibe vurup vurup olduğumuz yerde saymaya mahkumuz…