Bu yazıyı okuyabilene 400 bin sterlin ödül!

Ortaya çıkarılan metnin Yunanca olduğunu söyleyen araştırmacılar, yazının yalnızca birkaç kelimesini yorumlayabildiklerini, henüz cümlelerin tamamını deşifre edemediklerini söylüyor.

YAYIN TARİHİ:
ads ads ads
07/12/2024

Bu yazıyı okuyabilene 400 bin sterlin ödül!

MS 79'da Vezüv Yanardağı'nın patlamasıyla kömürleşen Herculaneum'daki papirüsler (eski zamanlarda yazı yüzeyi olarak kullanılan kalın kağıda benzer bir malzeme), yüzyıllardır bilim insanlarının merakını cezbediyor. Bu antik ruloların içinde, antik Yunan ve Roma bilginlerine ait derin felsefi ve edebi metinler saklı olduğu düşünülüyor. Ancak bu narin parşömenleri açmaya yönelik her girişim, onları yok etme tehlikesi taşıyor.

Bu nedenle bilim insanları, bu kıymetli metinlere zarar vermeden içeriklerine ulaşmak için yeni yöntemler geliştiriyor. X-ışını tarama, mürekkep algılama yazılımı ve yapay zeka gibi teknolojilerle, parşömenlerin sanal olarak 'açılması' hedefleniyor.

Oxford Üniversitesi'nin başarısı ve büyük ödül

Oxford Üniversitesi'ndeki bilim insanları, PHerc.172 adlı bir parşömen üzerindeki metnin bir kısmını ortaya çıkarmayı başardı. X-ışını tarama sayesinde bazı Yunanca kelimeler tespit edildi. Ortaya çıkarılan metnin Yunanca olduğunu söyleyen araştırmacılar, yazının yalnızca birkaç kelimesini yorumlayabildiklerini, henüz cümlelerin tamamını deşifre edemediklerini söylüyor.

Bu nedenle düzenlenen büyük ödüllü bir yarışma ile bu yazıları deşifre edecek olan kişiye 400 bin sterlin gibi büyük bir ödül sunuluyor. Büyük ödül için belirlenen son tarih 31 Aralık 2024. Daha önce benzer bir yarışmada, öğrenciler Paris'teki Institut de France'da bulunan bir parşömeni deşifre ederek büyük bir ödül kazanmıştı (700 bin dolar).

“Kelimelerin tamamını kurtarmaya çok yaklaştık”

Bilim insanları, yaptıkları çalışmalar sonucu Herculaneum parşömenlerinin birinde bulunan ve 'kafa karışıklığı, tedirginlik veya tiksinti' gibi anlamlara gelebilecek bir kelimeyi (διατροπή) deşifre etmiş olabilir. Ayrıca parşömenin başka bir bölümünde, Yunanca τυγχαν harflerinin dizilişi, 'gerçekleşmek' anlamına gelen τυγχάνω fiilinin başlangıcı olabilir.

Bilim insanları, tuhaf bir şekilde mürekkebin parşömenin dış sargılarında daha net göründüğünü fark etti. Yazılar genelde her iki satırda bir net şekilde görünüyor, bu da kâtibin kalemini her iki satırda bir mürekkebe daldırdığını gösteriyor.

2 bin yıl önce bir insan eli yazılan bu metni o dönemden beri gören ilk kişi olmak, benim için unutulmaz bir deneyim

400 bin sterlin para ödülünü tekrar hatırlatan ekip, “Bildiğimiz bir şey varsa, o da bu parşömendeki metni kurtarmak için sizin yardımınıza ihtiyacımızın olması” diyor. Üzerindeki yazıları yaklaşık 2 bin yıl önceki patlamada karbona dönüşen 1800 civarındaki parşömenin deşifre edilmesi için gün sayılıyor.

Bulunan parşömenlerin tarihi

Herculaneum, aşırı ısınmış volkanik tortuların altında kalan İtalyan kasabalarından biriydi. Bu kasabadaki büyük bir villada bulunan parşömenler, 1750'lerde başlayan kazılar sırasında ortaya çıkarıldı. Ne yazık ki bazı parşömenler kömür yığını sanılarak ya yok edildi ya da atıldı. Daha sonra Napoli'deki Ulusal Kütüphane'de saklanan yüzlercesi de açılmaya çalışılırken zarar gördü. Kazılarda bulunan birkaç yüz parşömen ise hiç açılmadan, içerikleri mühürlü bir şekilde rulo halinde duruyor.

1800'lerin başında Bodleian parşömeni ve beş diğer parşömen, Napoli ve Sicilya Kralı Ferdinand IV tarafından, rivayete göre birkaç kanguru karşılığında İngiltere'nin gelecekteki kralı olacak IV. George'a verildi.

Günümüzde, parşömenlere zarar vermeden içeriklerini okumak için dijital yöntemler kullanılıyor. "Sanal açma" olarak bilinen bu yöntemlerde, X-ışınları ve diğer ışık kaynaklarıyla parşömenler taranarak, gizli metinler ortaya çıkarılmaya çalışılıyor.

İtalya'daki bir ekip, yazıları deşifre etmek için kısa dalga kızılötesi hiperspektral görüntüleme adlı bir teknik kullandı. Bu teknik, ışığın papirüs üzerindeki siyah mürekkepten yansıma biçimindeki farklılıkları tespit ediyor. Bu tekniğin kullanıldığı parşömenlerden birinde ise yeni bir pasaj keşfedildi. Pasaj, Platon'un son gecesinde flüt çalan bir köle kızın "ritim eksikliğini" eleştirdiğini gösteriyor.

Ateşli bir hastalığa yakalanarak MÖ 348 tarihinde, 80 veya 81 yaşındayken hayata veda eden Platon, yaşamının son günlerinde yalnızca müzik dinleyip misafirlerini ağırlıyordu.

YAYIN TARİHİ:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad ad
TAGS:
MANŞETLER

HK DÜNYA

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.