Çalanlar da biliyor, kendilerine hiçbir şey olmayacak
03/06/2025











Hüseyin Ekmekci
HAZIRLANAN YASALARIN BAKANLAR TARAFINDAN SAVUNULMADIĞINI GÖRÜYORUZ… HATTA “İTİBARİ PARANIN ADAYA GELİŞİNE” İMZA ATMAYAN BAKAN OLDUĞUNU ÖĞRENDİK DÜN… KABİNE İÇERİSİNDEKİ UYUMSUZLUK GÜN GİBİ ORTADA
BEN YİNE AYNI YERDEN BAKIYORUM… HÜKÜMETLER İSTEDİĞİNİ YAPACAK, BÜROKRASİ HAR VURUP HARMAN SAVURACAK… HALKI KİM KORUYACAK? ANAYASAL MAKAMLAR BİRİLERİ MAKAM- UNVAN SAHİBİ OLSUN DİYE Mİ VAR? HESABI KİM SORACAK?
Bu ülkede kaynak vardır. Hâlâ vardır. Ama o kaynaklar, yıllardır çalınarak, yandaşlara peşkeş çekilerek, kamu düzeni yağmalanarak tüketildi. Çala çala yalnızca bütçeyi değil, umutlarımızı da bitirdiler. Bugün geldiğimiz noktada, halk batakta, çalanlar ise servet içinde yaşıyor.
2025 Haziran ayındayız. Sterlin 52 TL’yi aştı. Geçen yıl aynı dönemde 32 TL olan kur, bir yılda %62.5 artış demektir. Bu, maaşları TL olan ve ithalatla yaşamaya çalışan bir halk için tam anlamıyla yıkımdır. Gençler artık ne iş kurabiliyor ne ev sahibi olabiliyor ne de yarını için hayal kurabiliyor.
Bir çok sıkıntıyı sıralıyoruz da memlekette… İnanın en temel insan hakkı olan barınma, bu ülkedeki bir çok genç için hayal olmaktan çıktı. Tek odalı bir daire 65 bin, 32odalı bir daire 85 bin, 3 yatak odalı bir daire 115 bin sterlin civarında. Yer evleri ise 200 bin sterlinleri aşmış…
Cumhuriyet Meclisi’nde ciddi tartışmalarla yasa çalışmaları var. Toplumun geneline faydası olup olmayacağı tartışılan bu yasalarla ilgili, iktidar milletvekillerinin nasıl “sessiz, sakin, savunamaz” olduklarını gördük… İşte yöneten anlayış da bu noktadadır. Birbirinden uzak, bağlantısız
İnanmadığı bir yasa çalışmasına “imza atmayan” ve bunu da savunan bir bakan gördük mesela… “Benim sorunum” diyor. Karşı bir açıklama da yapmıyor… Sadece kendi tabanına yönelik bir şovdan ibaret mi siyaset? Yasa da adaya nerden geleceği belli olmayan paralar… Basit bir şey de değil...
Kıbrıs sorunu, uluslararası tanınmama, ambargolar… Evet bunların hepsi hayatımızı etkiliyor. Ancak bu kadar büyük bir çöküşü sadece bu gerekçelerle açıklamak mümkün değil. Asıl neden, ülkenin içeriden sistematik şekilde soyulmasıdır. Kötü yönetilmesidir…
Sağlık artan nüfusa yetişmekte zorlanıyor, eğitim resmen iflas etmiş, yollar dökülüyor. Devlet, yurttaşına temel hizmet sunamaz hale geldi. Ama hâlâ bu ülkede kamu kaynağından beslenen bir azınlık, şatafat içinde yaşıyor. Oysa bu kaynak, adil ve şeffaf kullanılsaydı, hepimize yeterdi.
Değerli kamu arazileri birer birer el değiştiriyor. Verimsiz ve siyasi amaçlı istihdamlarla kamu şişirildi. İhaleler eş-dost şirketlere yönlendirildi. Turizm, eğitim, sağlık, tarım, sanayi gibi alanlar kaderine terk edildi. Çünkü bu ülkenin önceliği, yandaşları ihya etmek oldu.
Peki tüm bu süreç yaşanırken, tek bir Sayıştay raporu dikkate alındı mı? Polis ve savcılık, kamu malına çökenlerin yakasına yapıştı mı? Maalesef hayır. Üç-beş gariban dışında hesap sorulan kimse yok. Çünkü sistem bunu istemiyor. Çünkü mekanizma bozulmuş durumda.
Yolsuzluk dünyanın her yerinde olur. Ama demokratik ülkelerde yargı çalışır, hesap sorulur. Bizde ise bu dosyalar mahkeme aşamasına gelemiyor, polis pasif, savcılık ise çoğu zaman siyasi baskının gölgesinde. Bu nedenle çalanlar rahat, halk ise çaresiz.
Anayasa neden vardır? Polis teşkilatı ne için vardır? Savcılık hangi amaçla görev yapar? Bu soruların cevabı artık yok. Çünkü bu ülke göz göre göre soyulurken, hukuk mekanizması bu soygunu durduramıyor. Ya da durdurmak istemiyor.
Bu ülkedeki her hırsızlığı, her yolsuzluğu, her arsızlığı anlatıyoruz. Çünkü istiyoruz ki; halk unutmasın. Ama daha da acısı şu: Çalanlar da biliyor, kendilerine hiçbir şey olmayacak. Bu güvenle çalıyorlar, bu rahatlıkla yaşıyorlar. Çünkü hesap soran yok, üstünü örten çok.
- Çalışma izinleri üzerinde Türkmen mafyası oluşturuldu…
- Kaos kültürü sokakları esir aldı
- Kıb-Tek bir devlet kurumu değil artık...
- Tedbir alması gerekenler sorunun farkında değil
- Memleket bu durumdayken, yaşadıklarımıza bakar mısınız?
- Göç etmeyip adada kalan gençler cezalandırılıyor…
- Bu ülkenin kurumları kendi kendine çözüm üretemiyor
- Ülke gençliği için bir değil çok şey yapmalıyız…
- Serdar abinin çabasını beyhude bir uğraş olarak görüyorum
- Maliye ve ekonomi politikalarında ciddi zaaflar var
- TÜM YAZILARI için tıklayınız





