İzinsiz yurda baskın
Ali Türkez ile Adem Dere isimli çocukların Lefkoşa-Girne anayolunda trafik kazasında yaşamlarını kaybetmesi sonrası, Hamitköy’de kaldıkları öğrenci yurdu yetkililerce kontrol edildi. Yurdun Eğitim Bakanlığı’nda kaydı yok. Yetkililer yurdun geleceği konusunda bir karar üretecek
14/01/2011
Havadis
KONTROL EDİLDİ… Ali Türkez ile Adem Dere isimli çocukların Lefkoşa-Girne anayolunda trafik kazasında yaşamlarını kaybetmesi sonrası, Hamitköy’de kaldıkları öğrenci yurdu yetkililerce kontrol edildi. Yurdun Eğitim Bakanlığı’nda kaydı yok. Yetkililer yurdun geleceği konusunda bir karar üretecek
NE OLDUĞU BELİRSİZ… Yurt yetkililerinin yaptığı açıklamalar ise çelişkiliydi. Kendisini “yönetim memuru” olarak tanıtan Behlül Dağne Sağlam isimli şahıs, binanın girişinde Hamidiye Öğrenci Yurdu yazılı olmasına rağmen “dernek binası” tanımında bulundu
KÜTÜPHANEDE MİMBER… Yurt koordinatörü Kemal Deveci kütüphane içerisinde duvar kenarında bulunan mimber hakkında sorulan bir soruya “O merdiven, duvardaki saati kontrol etmek için” yanıtını verdi. Raflardaki kitapların büyük bir çoğunluğu ise Kuran-ı Kerim ve İslami bilgiler içeriyordu
n YETKİLİLER KARAR VERECEK… Öğrenci yurdunda yapılan inceleme sonrası açıklama yapan değerlendirme, denetleme ve yönlendirme kurulu başkan yardımcısı İley Fedai Taşkın, ilgili dairelerle toplantı yapılacağını söyledi. Taşkın, bu toplantılar sonrasında da yurdun kapatılıp kapatılmayacağına yönelik karar üretileceğini belirtti
Aral MORAL
Lefkoşa’nın göbeğinde tam bir skandal ortaya çıktı. Salı gecesi, ehliyet yaşları tutmamasına rağmen Lefkoşa-Girne anayolunda motosiklet süren Ali Türkez ile Adem Dere’nin kaza sonucu yaşamlarını kaybetmesi daha büyük bir skandalı beraberinde getirdi.
Türkez ve Dere’nin ailesi tarafından teslim edildiği, Hamitköy’deki “Hamidiye Öğrenci Yurdu”nun Eğitim Bakanlığı’nda kaydı olmadığı gibi, bina içerisinde dini eğitimler ve vaazlar veriliyor.
Havadis’in dünkü “Yurdun kaydı yok” başlıklı manşet haberi sonrası, Eğitim Bakanlığı Değerlendirme, Denetleme ve Yönlendirme Kurulu, Çalışma Dairesi, Lefkoşa Türk Belediyesi Sağlık Şubesi Ekipleri, polis ve zabıta eşliğinde söz konusu yere giderek inceleme yaptı. Yapılan inceleme sonucu, “yurt” faaliyeti yapılan binanın durumu gözler önüne serildi.
Bu arada iki küçük çocuğun binadan çıkarak bir araç içerisinde götürüldüğü de dikkatlerden kaçmadı.
Dernek mi, yurt mu, konukevi mi yoksa dershane mi?
Devlet yetkilileriyle birlikte yurda giren Havadis ekibi, incelemeleri yerinde takip etti. Yetkilileri karşılayan ve kendisini yurdun “yönetim memuru” olarak tanıtan Behlül Dağne Sağlam isimli şahıs, binanın girişinde Hamidiye Öğrenci Yurdu yazılı olmasına rağmen bina için “dernek binası” tanımında bulundu.
Derneğin isminin Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği olduğunu söyleyen Sağlam, “Burası 1997 yılında açıldı. Devlete müracaatımızı yurt olarak yaptık. Fakat yurt olarak izin verilmediği için burası konukevidir” dedi.
Resmi yazışmalarda “konukevi” geçiyor
Resmi yazışmalarda binanın Hamidiye Konukevi olarak geçtiğini anlatan Sağlam, bina içerisinde UKÜ ve YDÜ öğrencilerinin oluşturduğu 76 kişinin kaldığını belirtti.
Yetkililerin, kaza sonucu hayatını kaybeden çocukların motosikleti nasıl ve nereden bulduklarını sorması üzerine Sağlam şunları söyledi:
“Çocuklar muhtelif günlerde gelip ağabeylerinden ders alıyordu. Bunların dışında 3 çocuk daha gelip ders alıyordu. Motoru veren de burada kalıyordu ve çocuklara ders veriyordu. Kendisi YDÜ’de üniversite öğrencisidir.”
“Öğrencilerin nizamı için yardımcı oluyoruz”
Sağlam, ne tür hizmet verdikleri yönündeki bir soruya verdiği yanıtta, üniversite öğrencilerinin nizamı için onlara yardımcı olduklarını söyledi.
Öğrencilerden zorunlu olarak bağış almadıklarına dikkat çeken Behlül Dağne Sağlam, “Zorunlu olmamak kaydıyla öğrencilerden yıllık 2 bin 500 TL talep ediyoruz. Ama bu rakam zorunlu değil. Kimisi bin TL veriyor kimisi başka tutarda” diye konuştu.
Sağlam, öğrencilere 3 öğün yemek, yatak ve duş sağladıklarını anlatarak, gece 22.00’den sonra giriş ve çıkışların kontrol edildiğini söyledi.
“Adı ne olursa olsun, izniniz ve kaydınız yok”
Söz konusu “yurdu” teftişe gelen Eğitim Bakanlığı yetkilileri, “Buranın adı ne olursa olsun izniniz olması gerekiyordu. Burası dershane mi, yatı evi mi, eğitim yeri mi yurt mu belli değil” şeklinde konuştu ancak Sağlam, ısrarlı bir şekilde binanın yurt olduğunu ifade etti.
Sağlam, ölen çocukların saat 17.30’da binadan ayrıldığına dikkat çekerek, “Biz motosikletle gittiklerini bilmiyorduk” dedi.
Aşçının sağlık karnesi yanında değil
Çalışanların kim ve kaç kişi olduğunun sorulması üzerine Sağlam, “yurtta” yemek yapan aşçıyı çağırttı.
Yetkililerin ısrarla sağlık karnesi sorduğu aşçının, yasa gereği sağlık karnesini yanında taşıması zorunlu olduğu halde taşımaması dikkat çekiciydi.
Sağlam gitti, koordinatör geldi
Kendisini “yönetim memuru” olarak tanıtan Behlül Dağne Sağlam’ın ardından bu kez kendisini koordinatör olarak tanıtan Kemal Deveci bina hakkında bilgi verdi.
Yurdun, öğrenci misafirhanesi olarak hizmet verdiğini anlatan Deveci, yetkililerin talebi üzerine binayı dolaştırdı.
Aşçının bonesi ve eldiveni yok
Bina içerisinde ayakkabılı dolaşmanın yasak olması nedeniyle, yetkililere galoş verildi ve bina böyle dolaştırıldı.
Mutfakta görev yapan aşçının yemek yaparken bone ve eldivenleri yoktu. Ekipler, mutfağın ve yemekhanenin sağlıksız bir ortam olduğuna dikkat çekti.
Kütüphanede minber
Kütüphane içerisindeki kitaplar ile bazı eşyalar dikkatlerden kaçmadı. “Burada dini sohbetler yapıyor musunuz?” şeklindeki bir soruya yurt yetkilileri sert bir dille, “Hayır burada din ile alakalı hiçbir ders verilmiyor” dedi.
Ancak, kütüphanedeki kitapların büyük bir çoğunluğunun tamamen Kuran-ı Kerim ile İslam’a ait kitaplar olması dikkat çekiciydi.
Minber saati kontrol etmek içinmiş!
Kütüphane içerisinde duvar kenarında bulunan minber hakkında soru sorulunca, “yurt koordinatörü” Kemal Deveci’nin söylediği şu söz ise ilginçti:
“O merdiven, duvardaki saati kontrol etmek için.”
Bu arada kütüphanenin tam ortasında duran bir masanın üzerindeki kağıt, Eğitim Bakanlığı yetkililerinin dikkatinden kaçmadı.
Söz konusu kağıdın üzerinde Arapça ve Türkçe cümlelerin yazılı olması, yetkililer arasında kütüphane içerisinde namaz kılındığı ve vaaz verildiğine yönelik düşünce oluşmasına neden oldu.
Taşkın: “Değerlendirme yapacağız”
Değerlendirme, Denetleme ve Yönlendirme Kurulu Başkan Yardımcısı İley Fedai Taşkın, yaptığı kısa açıklamada, muhtelif dairelerden gelen diğer memurlarla birlikte denetim yaptıklarını söyledi.
Taşkın, tüm sorumlularla yapılacak görüşmelerin ardından değerlendirme yapacaklarını ifade ederek, söz konusu yurdun Eğitim Bakanlığı’nda kaydı olmadığını söyledi.