Cenevre sonrası durum

ads ads ads ads
08/02/2017

ads

Mete Tümerkan Mete Tümerkan


Cenevre’de 12 Ocak’ta başlayan Kıbrıs Konferansı’nda eğer Yunanistan engel çıkarmamış olsa idi ne olurdu?

Süreç başarı ile devam ederdi.

Diğer iki garantör ülke olan Türkiye ve İngiltere Konferansın hemen ertesi günü teknik komite düzeyinde, bir sonraki gün de siyasi düzeyde devamından yana idi.

Konferansa ara verilmesine karşı idiler.

O gün de Türkiye’de referandum konusu gündemde idi.

Ve Türkiye sürecin ertelenmesi ya da uyutulması gibi niyet ortaya koymadı.

Ertelenmesini talep eden Yunanistan Dışişleri Bakanı Kocias’a da en büyük tepkiyi gösterdi.

Cenevre sonrasında sürecin yaşadığı momentum kaybının kendilerinden kaynaklı olduğunu bilen Rum-Yunan ikilisi son günlerde şöyle bir hikayeyi gündeme getirmeye çalışıyor.

Rum-Yunan tarafına göre, Türkiye garantiler ve güvelik konusunun görüşülmeye geçilmesi öncesinde dört özgürlükler meselesinin hallini istedi. Onlara göre bu bir önkoşul olmamakla birlikte sürecin devam etmesi buna bağlı!

Yine Rum-Yunan tarafına göre Ankara’nın garantilerin devamındaki ısrarı, ki bu AB normları ile çelişiyor diyorlar, sürecin ilerlemesinin önünde engel!

Rum-Yunan tarafının ısrarla tedavüle sürmeye çalıştığı bir diğer konu ise, Türkiye’de referandum nedeniyle Kıbrıs konusuna ilişkin bir karar alınamayacağı, bu nedenle de Türkiye’nin referandum öncesinde sürecin yavaşlatılmasından yana olduğu...

Süreci bugüne kadar yavaşlatmaya çalışan, ilerlemesinin önünü tıkama uğraşı veren hep Rum-Yunan tarafı oldu.

Bunu kimi zaman açık, kimi zaman bir birlerinin arkasına saklanarak yaptılar.

Gelinen aşamada yapmaya çalıştıkları manipülasyon ile sürece verdikleri zararı ve ortaya koydukları engelleri unutturup, bunun sorumluluğunu Türkiye’ye ve Kıbrıs Türk tarafına atmaya çalışıyorlar.

RUM-YUNAN İKİLİSİNİN BU GİRİŞİMLERİ KARŞISINDA TUZAĞA DÜŞMEMEK LAZIM.

Adamların amacı bir taşla iki kuş vurmak.

Bir yandan süreci yavaşlatıp zamana yaymak, ama bunun sorumluluğundan kaçmak, diğer yandan bir türlü beşli konferansın etkin bir katılımcısı konumuna getiremedikleri AB’ye süreçte daha etkin roller sağlamak.

Dediğim gibi bu tuzağa düşmemek lazım...

Bu çok önemli.

Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye her zaman en kısa sürede, kısacası hemen , bir çözümden yana oldu.

Cenevre’de 12 Ocak’ta başlayan Kıbrıs Konferansı’nda da bunu fiilen kanıtladı.

Ne Türkiye’deki referandumun, ne de başka bir şeyin buna engel olamayacağını ortaya koyduğu irade ile gösterdi.

O gün süreci engellemek, ötelemek ve yavaşlatmak isteyen Rum-Yunan tarafının bugün ortaya attığı senaryolar bu durumu değiştiremez.

Meseleye doğru bir pencereden bakmak lazım.

Sürecin ilerlemesine ne dört özgürlükler meselesi, ne Türkiye’deki referandum, ne de Türk tarafının garantilerin devamı konusundaki ısrarı engel.

Engel olan Rum-Yunan tarafında çözüm konusunda irade ve cesaret olmaması...

Gerisi hikaye...

08/02/2017 09:09
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: mete tümerkan, cenevre
MANŞETLER

HK Mete Tümerkan

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.