Cenk Uzunoğlu: Beynimi makineli tüfek gibi kullanmaya devam edeceğim

Haftada bir yazdıklarımı okuyorsanız çıkarımı ve hedefimi bilin istedim.

ads ads ads ads
23/01/2020

Savaş pilotu değilim ama beynimi makineli tüfek gibi kullanmaya devam edeceğim.

ads
Cenk Uzunoğlu: Beynimi makineli tüfek gibi kullanmaya devam edeceğim

Son iki üç ay içinde Başbakan’ın söz verdiği üzere görevine odaklanması ile Kıbrıs sorununun çözümüne çok daha fazla katkı yapacağı ana temasını gerekçeleri ile yazdım.

Genel başkanlığa adaylık sürecinin başında kendinin de parçası olduğu ortak akla uyup Cumhurbaşkanlığına aday olmaması yönünde UBP ve ‘’Eroğlu zihniyetini’’ de eleştirdim.

Bu yazıların tümünü referans alarak geri bildirimde bulunanlardan biri ‘’savaş pilotu gibi yazı yazıyorsun’’ diye yorum yaptı.

‘’Savaş pilotu’’ benzetmesi ne alaka diye sorduğumda da ‘’ada dışından yazdığın için ‘’piyade’’ gibi hedef aldığın kişilerin yüzünü görmüyor, ertesi gün yüzlerine bakmak durumunda kalmıyorsun’’ dedi.

Haftada bir tabiri caizse ‘’bombalayıp’’ sonra da İstanbul’daki hayatına geri dönüyorsun. Tuzun kuru demeye getirdi bu benzetmeyi yapan kişi.

Bu enteresan benzetmeden hareketle toplumun içinden geçtiği adına sosyolojik mi yoksa psikolojik mi dersiniz durum ile ilgili çeşitli yorum yapılabilir.

Toplumdaki bu önyargılı olmadaki artışa yine bir süre önce yazdığım bir yazıdan örnek vererek devam edeyim.

Cumhurbaşkanlığı makamına haber verilmeden gizlice Anastasiades ile sosyal içerikli yemek yenildiğinde o makamda görüşlerine katılmasam da Akıncı oturuyor diye sessiz kalmadım.

O haftaki yazının içinde ‘’ayrım gözetmeksizin Akıncı ile birlikte oturduğu makama karşı yapılan yanlıştır, ayıptır’’ diye yazdım. 

O zaman da ‘’hop ne oluyor federasyoncu mu oldun’’ diye yorum yapanlar oldu.

Anlayacağınız siyasetçiyi bir kenara koyun, toplumun bir kesiminde de al birini vur ötekine benzeri bir durum var.

Fikri katkı yaparak düşündürtme dışında ne yazarken ne de yazdıklarım sonucunda hiçbir maddi çıkar beklentisi olmadan, gördüğüm ve inandıklarımı analitik bir dille yazıyorum.

En azından gerçeğin bu olduğunu biliyorum.

Ha o yetmez öyle de olmak ve gözükmek lazım diyebilirsiniz.

E vallahi o konuda da içim rahat.

Devlet ile ilişkim de işim düştüğünde, sıra numarası alıp kuyruğa girmekten ibarettir.

Söyleyene göre değil söylenene ve yapılana göre yorum yapıyorum.

Kötü bir niyetle olmasa da bazılarına ters gelen de herhalde bu.

Yazılanı değil yazılanın arkasındaki kişisel çıkarı o da olmadı yazdıranın kim olduğu arayışında olunuyor.

Bu beklentideki alışkanlık toplumun kanına işlemiş.

Böyle de olunca yazılandan çıkarılacak bir mesaj varsa, bu da ıskalanmış oluyor.

Mütevaziliği ile meşhur hepimizin hasretinde olduğu eski Kıbrıslılar ‘’makbul olan, kişinin gıyabında anlatılmasıdır’’ derlerdi.

Kendimi de içine katarak ve biraz da sıkılarak niye tüm bunları yazdım.

Yazdıklarından dolayı toplum tarafından yalnızca karanlık yönleriyle bilinen kişilerden tehdit alan gazeteciler ve çıkarılmak istenen sonuca göre anket yapıp yayınlamak için para alan gazete patronları haberleri yayılmaya başlandı. Tehdit ile ilgili polise intikal eden ve geri çekilmesi için çaba harcanan bir şikâyet olduğu da gelen bilgiler arasında.

Allah siyaset için hiç kimseyi bu yollara girme çaresizliğine düşürmesin çünkü Kıbrıs Türkünün bazı değerleri erozyona uğramış olsa da otel saksısı olmadığını yeri geldiğinde göstermeyi bilmiştir.

Kraldan kralcı olma hevesinde olanların sebep olacağı fatura da kendi kontrollerinin dışında hareket ettiklerini söyleseler de sonunda siyasetçilere çıkacaktır. Uyarmış olalım. Son pişmanlık fayda etmeyecektir.

Adanın dışında ama adayı içinde tutan ve adadaymış gibi siyaset yazma hevesindeki bir diaspora üyesi olarak yazmaktaki tek bencil çıkarımın emekli olduğumda eşimle adada çok daha fazla zaman geçirmek olduğunu bu vesileyle açıklamış olayım.

Bu amaçla adadaki Kıbrıs Türk varlığının kültürü ile devam etmesi için çıkış yolu olarak AB çatısı altında Rum tarafı ile varılacak makul bir anlaşmaya T.C ile birlikte çalışarak bizi ulaştıracak en yetkin Cumhurbaşkanın seçilmesini ve devlette ‘’iyi yönetim’’ gösterecek en yetkin Başbakanın olmasını hedefliyorum. İçine girmiş olduğumuz çukurdan yetkin lider ve iyi yönetim ile çıkacağımıza inanıyorum. Başlangıç noktası olarak bunu görüyorum.

Haftada bir yazdıklarımı okuyorsanız çıkarımı ve hedefimi bilin istedim.

Savaş pilotu değilim ama beynimi makineli tüfek gibi kullanmaya devam edeceğim.

Gerekli olduğunu hissettiğimde de soğutmak için ara vereceğim.

Tuzum kuru.

Bak o doğru.

23/01/2020 09:56
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Cenk Uzunoğlu
MANŞETLER

HK KIBRIS

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.