Çıkar çeteleri ve iş takipçisi bürokrasi; kamuyu esir aldı
31/07/2024
Hüseyin Ekmekci
ÇIKAR ÇETELERİ VE İŞ TAKİPÇİSİ BÜROKRASİ; KAMUYU ESİR ALDI. PROJE ÇIKMIYOR, İHALELER ADRESE TESLİM, İŞ YAPAN KALMADI. BU YAPI HER SİYASETÇİYİ YUTAR… ÖNCE YAPI DEĞİŞECEK. 40 YIL GERİYE GİTSEK, ÜLKE DAHA GÜZEL OLACAK
İRADE SAHİBİ 26 SİYASET ADAMI BU ÜLKEYİ DÜZELTİR. ÖNCE İRADE, SONRA LİYAKAT SAHİBİ BÜROKRATLAR. ÖLÇME- DEĞERLENDİRME… KAMUDA ADİL YÜKSELME TÜZÜĞÜ… MÜDÜR- MÜSTEŞARA SINAVLA ATAMA… BAK BAKALIM DÜZELİR Mİ DÜZELMEZ Mİ?
HALEN DAHA PARTİZANLIK, İHALECİLİK, HUKUKSUZLUK VE LİYAKATA İNANMAMA DEVAM EDECEKSE… KİMİN BAKAN, KİMİN BAŞBAKAN OLDUĞUNUN BİR ÖNEMİ YOK. PROJE ÜRETMEYEN KAMU, SORUN ÜRETMEYE DEVAM EDECEK
Şahıslar değişince ülkenin düzeleceğini zannedenler var. Boş bir beklenti, beyhude bir uğraş. Sistem değişmeli, sistem. Yani ülke olarak bundan 40 yıl geriye gitsek, ülke daha güzel bir noktaya gelecek. 40 yıl önceki adalet, 40 yıl önceki liyakat… eski Kıbrıs nezaketi…
Bu sistemde, ağzınızla kuş tutsanız bu memlekete hizmet edemezsiniz. İktidar mensuplarının burada bir tercih yapması gerekiyor. Ya memlekete hizmet için kendi şatafatlarından vazgeçecekler, ya da şatafata devam edip, memleketin içine etmeye devam edecekler
Maalesef, şu anda yaşanan net. Memleket parsel parsel soyuluyor. İktidar partileri etrafında şekillenen çıkar çeteleri, zenginleşmeye devam ederken, ülke de yüksek enflasyon, verimsiz kamu yönetimi ve dövizin yıkıcı etkisi altında inim inim inliyor
Türkiye, Güney Kıbrıs ve İngiltere de dahil, hepsinden daha pahalıyız. Daha az kazanıp, daha çok harcamak zorundayız. Yamalı bohçaya döndük. Esnaf, sanayici, hayvancı, turizmci… Ay sonunu getirmek için adeta cambazlık yapıyor
Sistem değişmeden bu ülke düzelmez. Bunun için önce 26 yürekli vekil gerek. Sonra irade. Bol memleket sevgisi. Yapılması gereken basit aslında. Bakanlar ve başbakan tepe tepe kullandıkları saçma yetkilerini demokrasiye devredecekler. Bu kadar basit
Hukukun üstünlüğüne inanacaklar ve yargıya müdahale girişimlerinden vazgeçecekler. Polis ve savcılık üzerinden yargıyı dizayn etme girişimlerini unutacaklar. Tam demokrasi, katıksız tam adaletle sağlanabilir. Yasama- yürütme- yargı ayrımına sıkı sıkı sarılmalıyız
En önemlisi… Kamu Hizmeti Komisyonu esas görevine dönecek. Özellikle teknik daire müdürleri neden sınavla gelmiyor? Su İşleri, Orman, Şehircilik, Tapu, planlama inşaat ve daha niceleri… Bu makamlar torpilli liyalatsizlerle doldurulamayacak kadar önemli
Bir şey daha var. Bakanlıklar ve bağlı daireler. Koalisyonlarla yönetilen ülkemizde, gözü doymayan küçük partilere sus payı verilen alakasız pazarlıklardan vazgeçilmeli. Hangi daire hangi bakanlığa bağlı, belli olmalı. Daireler zırt pırt bakanlık bakanlık gezdirilmemeli
Kısacası. Bu sistemde siyasetçinin başarılı olması mümkün değil. Bürokrasi siyaseti yutalı çok oldu. Özellikle UBP ve DP’deki parti içi iktidar kavgaları, torpil ve adamcılığı, yandaş kayırmalarını öne çıkardı. Kamuda adalet öldü. Siyasetçi güçsüzleşti, bu ülke yönetimine de yansıdı
Bu tablo bizlere her şeyi anlatıyor. Buna rağmen halen daha partizanlık, ihalecilik, hukuksuzluk ve liyakata inanmama devam edecekse… Kimin bakan, kimin başbakan olduğunun bir önemi yok. Proje üretmeyen kamu, sorun üretmeye devam edecek.
Önce siyasetçi bürokrasiye ve seçmene esir olmaktan vazgeçecek. Sınavla memur alımı, kamu içi yükselme… Üçlü kararname uygulamasına kısıtlama. Liyakat sahibi daire müdürleri, müsteşarlar… üretken bir kamu, hizmet odaklı devlet…
Aksi, bugün ne yaşıyorsak, yaşamaya devam edeceğiz. Daha kötü olacak. Hayat daha pahalı, sağlık- eğitim hizmetleri daha kötü. Hizmet almadan vergi ödeyen özel sektör, bu kötü sistemi beslemekten bıktı usandı. Siyasetçi ezilmekten, itilip- kasılmaktan usanmadı…
- Adalet olası kastla gelecek
- İsias denen garabet ortaya çıkarken herkes oradaydı
- Her gün yüzlerce insan ölümle burun buruna geliyor
- Kendi arasındaki uyumsuzluğu ve sevgisizliği ülke geneline yayan üçlü bir koalisyon
- Aynı araç, tasdik memuru marifeti ile 5 kez satılabiliyor…
- Ortada ihbar var, para yok
- Başbakanlık şeffaf bir şekilde bu harcamaların hesabını vermek zorundadır
- Devlet bir mekanizma olarak müdahale etmekten aciz
- Vatandaşın alım gücü giderek dibe vuruyor
- Başbakan isterse, hemen düzelir… İsterse…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız