Çocuklarının, torunlarının geleceğini ipotek ettiler
28/05/2025











Hüseyin Ekmekci
DEVLETİN BORÇLANMA AMACI BELLİ: YALNIZCA KAMU MAAŞLARINI ÖDEYEBİLMEK. NE YATIRIM, NE ALTYAPI, NE KALKINMA. BU, EKONOMİK PLAN DEĞİL, TÜKENMİŞLİK
SADECE DÜN, YANİ 27 MAYIS’TA, MAYIS AYI SONU MAAŞLARININ ÖDENEBİLMESİ, İÇİN 3 MİLYAR 363 MİLYON TL’LİK BORÇ DAHA ALINDI. 113 GÜN VADELİ… 2,3 MİLYAR TL, ÜSTÜNE 7,2 MİLYON DOLAR, 6 MİLYON EURO, 8,3 MİLYON STERLİN… ÇOCUKLARININ, TORUNLARININ GELECEĞİNİ İPOTEK ETTİLER
Devletlerin değil sadece; ekonomiyle alakası olan her işyerinin dahi… Gelirleri vardır, giderleri vardır. Yaşaması için yapması gereken en basit işlem bellidir. Gelirlerini artıracak, giderlerini ise azaltacak. Böyle davranmayan tek kurum var, o da KKTC maliyesi…
Bir taraftan enflasyonun da etkisi ile maaş giderleri arttıkça artıyor; şaka değil, 6.5 milyar TL, maaş ve benzeri giderleri var. Diğer taraftan hem partililere vergiler siliniyor, hem partizanca, işe gelmeyen, elini bile sürmeyen bir şok yandaş istihdamı devam ediyor…
Bir ülke düşünün… Ekonomi politikası sadece bir ay daha memur maaşı ödeyebilmek üzerine kurulmuş. Üretim yok, kalkınma hedefi yok, yapısal dönüşüm hiç yok. KKTC Hükümeti, 2025’in ilk beş ayında 9 milyar 400 milyon TL’lik borç yaptı. Son ihaleyle bu tablo daha da karardı.
Sadece dün, yani 27 Mayıs’ta, Mayıs ayı sonu maaşlarının ödenebilmesi, için 3 milyar 363 milyon TL’lik borç daha alındı. 113 gün vadeli… 2,3 milyar TL, üstüne 7,2 milyon dolar, 6 milyon Euro, 8,3 milyon Sterlin. Bu tablo, para arayışı değil, çaresizliktir. İflastır, sorumsuzluğun ağa babasıdır…
Devletin borçlanma amacı belli: yalnızca kamu maaşlarını ödeyebilmek. Ne yatırım, ne altyapı, ne kalkınma. Günü kurtarmaya odaklı, çaresiz bir maliye modeli. Her ay ihaleyle borçlan, sonra o borcu kapatmak için yeniden ihaleye çık. Bu, ekonomik plan değil, tükenmişlik
Bu borçlar da aslında geri ödenmiyor, çevriliyor. Ve her çevrilişte faiz yükü artıyor. Bu halk vergi veriyor ama yol değil, okul değil, gelecek değil; sadece faiz ödüyor. Bir devletin daha kötü ne yapabileceğini sormak bile acı veriyor. Çünkü daha kötü olanı zaten yaşıyoruz.
Dün… Biz bunları yaşarken… Türkiye Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, KKTC’de yaptığı konuşmada bizi bizden daha iyi anlattı. “KKTC’nin sağlık, eğitim ve bilişim gibi alanlarda büyük kalkınma potansiyeli var” dedi. Yani bizim görmediğimiz geleceği, Ankara’dan okudu.
Bu aslında bir övgü değil, utançtır. Çünkü bu potansiyeli ortaya çıkaracak olan biziz, Ankara değil. Ama biz, o potansiyelin üzerine her ay yeni bir borç örtüsü seriyoruz. Şimşek’in konuşması, KKTC ekonomisinin potansiyelini değil; bizim vizyonsuzluğumuzu ortaya koydu. Üstüne bir de, "nüfusunuz 600 bin" dedi, iyi mi?
Ekonomiyi yönetmesi gerekenler, sadece günü kurtarıyor. Reform konuşulmuyor, tasarruf yapılmıyor. Gelir artırıcı hiçbir adım yok. Mali disiplin yok. Ama halkı uyutacak kadar tekrarlanan “maaşları ödedik, sadece biz öderiz” yalanı var. Ödenen maaş değil, ertelenmiş krizdir.
Bu borçlar döviz cinsinden alınıyor. Ve kur şoku, kapıda bekliyor. Her alınan dolar, her sterlin, bir gün bu halkın sofrasına zam, elektriğine fatura, akaryakıta zam, Res’en vergi, yoksulluk olarak dönecek. Buna rağmen durdurulamayan bir borç iştahı var. Çünkü sistem, yıkımı alışkanlık haline getirdi.
Bugün borç aldığımız paralarla sadece günü kurtarıyoruz. Ama yarın ödeyeceğimiz bedel, çok daha büyük olacak. KKTC’nin kalkınma fırsatlarını kullanmak yerine borçla yaşamaya mahkum etmek, gelecek nesillere ihanettir. Bu borçların faizi değil, bu gaflet utandırmalı bizi
Daha da kötüsü nedir biliyor musunuz? Tüm gücümüzü krizlere harcıyoruz. Nasıl bir döneme, nasıl bir yönetim anlayışlına denk geldik. Ve maalesef, hem mali, hem de siyasi olarak eminim Kıbrıslı Rumlar karşısında birey olarak değil, ama devlet olarak hiç bu kadar aciz olmamıştık…
- Kıbrıs Rum liderliği, çözümün yerini almayacak hiçbir adımı atmamakta kararlı
- Bu bir isyan yazısıdır
- Felaketi anlamak için daha ne yaşamalıyız?
- İhalesiz bir şekilde özel bir şirkete yer altı fiberoptik sistem devrediliyor
- Çalışma izinleri üzerinde Türkmen mafyası oluşturuldu…
- Kaos kültürü sokakları esir aldı
- Kıb-Tek bir devlet kurumu değil artık...
- Tedbir alması gerekenler sorunun farkında değil
- Memleket bu durumdayken, yaşadıklarımıza bakar mısınız?
- Göç etmeyip adada kalan gençler cezalandırılıyor…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız





